Hüseyin Türkmen'in bilinmeyenleri... Eşi onu anlattı

Trabzonspor'un 24 yaşındaki futbolcusu Hüseyin Türkmen ve eşi Ümran Türkmen röportaj verdi

Hüseyin Türkmen'in bilinmeyenleri... Eşi onu anlattı

Haber61 Spor Servisi

Trabzonspor’da forma giyen Hüseyin Türkmen ve eşi Ümran Türkmen, Trabzonspor Dergisine röportaj verdi.  Ümran Türkmen eşinin bilinmeyen yönlerini , Hüseyin Türkmen ise maçlara nasıl hazırlandığını ve şampiyonluk hayalini anlattı.

İşte o röportaj;

-Merhabalar Ümran hanım. Bizler Hüseyin'i sahada tanıyoruz. Eşi olarak bir de senden dinlemek istiyoruz. Tanışma hikâyenizle başlayalım. 

Hüseyin'i ilk mahallede futbol oynarken gördüm. Yazları bizim oraya gelirdi. Komşumuzdu aynı zamanda. Mahalle de top oynayarak başladı arkadaşlığımız. Daha sonra yaz aylarında da devam etti. 2015 yılında arkadaşlığımız başladı ve sürekli bu şekilde devam etti. İlk itiraf da Hüseyin'den geldi. Ben de ailelerimiz de tanıştığı için çok rahat bir şekilde teklifi kabul ettim. Ve hikâyemiz bu şekilde başlamış oldu. 

-O zaman tanıdığın Hüseyin ile evli olduğun Hüseyin arasında fark var mı?
Hüseyin futbol olarak çok geliştirdi kendisini. Disiplinlidir ve düzeni çok sever. Neşeli, eğlenceli komik, beni eğlen diren biriydi ve şu anda da çok fazla bir şey değişmedi. Hala evimizin neşe kaynağı, kendi özünü hiç değiştirmedi.

Hüseyin Türkmen'in bilinmeyenleri... Eşi onu anlattı

-Hüseyin'i bir de siz anlatır mısınız bize? Sahada gördüğümüzden farklı mı?
Sahada işini yaptığı için çok daha ciddi duruyor. Bazen ben de şaşırıyorum. Yakından çok eğlenceli olduğunu bildiğim için garip geliyor ama o sahada isini yaptığı  için oldukça sert, soğuk ve disiplinli duruyor.

-15 yaşından beri tanıdığın çocukluk arkadaşınla evlilik kararını alırken neye göre karar verdin?
Uzun bir ilişkimiz oldu. Bütün adımları Hüseyin attı. Ben neredeyse hiçbir şey yapmadım desem yeridir. Her şeyi Hüseyin yaptı, düşündü ve beraber uyguladık.

-Futbolcu eşi olmanın zorlukları neler? Kamp, maç, deplasman derken normal evliliklerden daha zor bir süreç oluyor. Sen biliyor muydun bu durumu, zorlukları oldu mu?
Hüseyin'i uzun yıllar tanıdığım ve ara ara Trabzon'a onu görmek için geldiğimde yoğunluğu fark ediyordum. Telefonda sürekli konuştuğum için idman saatleri gibi her şeyi dakik olmak zorunda ve bunu biliyordum. Ama evlendikten sonra deplasmana gittiklerinde, kampa girdiklerinde evde tek başına
kalınca çok sıkıldığım dönemler oldu ama artık alıştım diyebilirim.
Tabii ki güzel yanları da var ama çok planlı programlı olmak zor. Güzel yanı tanınıyor olması, sevilmesi her gittiğimiz ortamda ilgiyle karşılanması beni çok mutlu ediyor.

-Trabzon şehrinin çocuğu olan bir futbolcu, sokaklarda yürürken karşılaştığınız şeyler seni nasıl etkiliyor?
 Tüm mekânlarda direkt tanıyorlar. Hüseyin’in sevilmesi beni çok mutlu ediyor. Onunla gururlanıyorum. 

-Özellikle galip geldiğimiz müsabakalar sonrası evde nasıl bir hava oluşuyor?
Hüseyin eve gelir gelmez o mutluluğu yaşıyoruz anlatılmaz bir ortam oluyor. Mağlup olunca o haftamız zaten çok kötü geçiyor. Asla işiyle ilgili eleştiri yapmam çünkü genelde çok sinirli oluyor. Sonuçta profesyonel biri benim eleştiri yapmam yanlış olur. Hüseyin kendini mağlubiyet sonrası çekilmez görüyor ama bence değil işine saygısından ve olayı içinde yaşadığından bu tarz davranış sergilemesi bana normal geliyor.

-Hüseyin'in iç saha maçlarında, maç günü ritüelleri nelerdir, sabah kalkınca güne nasıl başlıyor?
O haftaya zaten direkt olarak maç için hazırlanarak başlıyor. Yemesinden, uyumasına plan yapıyor. Bir sürü görüşme yapıyor. Hocalarıyla görüşüp öneri ve bilgiler alıyor. Maç günü öncesi de genelde arkadaşlarıyla moral konuşmaları yapıyor.

-Siz maçlara gidiyor musunuz? Kimlerle beraber oluyorsunuz tribünde? Nasıl bir heyecan oluyor sizin açınızdan?
Evet, fırsat buldukça gidiyorum. Çok güzel bir ortam oluyor. Uğurcan'ın eşi, Abdulkadir Parmak'ın eşiyle beraber gidiyoruz. Sürekli okulum olduğu için arada gelebiliyordum ama artık burada yaşadığım için tüm fırsatları değerlendirip o atmosferi yaşamak için gidiyorum.

Hüseyin Türkmen'in bilinmeyenleri... Eşi onu anlattı

-Unutamadığınız bir anı var mı? Medical Park tribünlerinde ya da başka bir maç anısı?
Hüseyin'i izlemeye geldiğim ilk maç olan Erzurumspor maçını söyleyebilirim. Türkiye Kupası maçıydı. Ben de tribünlerdeydim ve gerçekten çok heyecanlanmıştım.

Hüseyin Türkmen: Benim de Ümran ile unutamadığım bir anım var. Alt yapıda o zaman 1461 Elit Akademi Ligi'nde oynarken Ümran sınıf öğretmenliği okuyordu ve bu sebeple maçları izlemeye gelemiyordu. Bir gün seremoni için sahaya çıktığımızda birden karşımda Ümran'ı gördüm. Kısa süreli bir şok geçirdim. Neyse ki o maçı kazanmıştık ve mutluluğum iki kat artmıştı.

-Zirve yarışında Hüseyin'e nasıl destek oluyorsunuz?
Maç haftalarında ona moral bozucu şeyler de olsa asla hissettirmemeye çalışıyorum. Genelde neşeli olmaya gayret gösteriyorum.

-Ev hayatı dışında nasıl bir hayatın var Trabzon'da? Hüseyin yanında değilken nasıl zaman geçiriyorsun? Hüseyin ile çift olarak vaktiniz oldukça neler yapıyorsunuz?
Çok evcimen biriyiz ikimizde. Evde beraber zaman geçirmek, televizyon izlemek, özellikle film izlemek en büyük hobimiz diyebilirim. Ama film konusunda da çok seçici davranıyoruz. Bir dönem korku filmlerine iyice sarmıştık neredeyse izlemediğimiz film kalmamıştı. Daha sonra Hüseyin tavla öğretmeye çalıştı bana ama beceremedim. Sonra o da pes etti.

-Gelecek planlarınız neler?
Hüseyin çocukları çok seviyor. Çocuklarla da arası çok iyidir. Biz de bir çocuğumuz olmasını çok isteriz.

-Hüseyin'i eleştirmek istesen hangi yönünü eleştirisin?
Ben genelde çok fazla eleştiri yapmam. Hüseyin'den de eleştiriye kulaklarını tıkamasını istiyorum. Her koşula içinden geldiği gibi davranmasını arzu ediyorum o da zaten bu konuda gerekeni yapıyor

-Sınıf öğretmenisin ama sporculuk geçmişin de var. Çocuğunuz olunca sporla ilgilenmesini ister misin? 
Kesinlikle isterim futbolcu olmasa bile sporun tüm branşlarıyla ilgilenmesini çok isteriz. 

Hüseyin Türkmen'in bilinmeyenleri... Eşi onu anlattı

-Sahada hünerlerini gösteren Hüseyin evde de sana yardım eder mi, yaptığı güzel yemekler var mı?
Çok yardım eder bana. Özellikle kahvaltı konusunda çok becerikli ve çok iyi pilav yapıyor diyebilirim.

-Biraz da Hüseyin ile sohbet edelim. Şu an evde minik bir misafir görüyoruz. Luna adını verdiğiniz bu minik ile tanışmanız nasıl oldu?
Luna'yı ben tesiste buldum. Yeni doğmuş, gözleri kapalı ve yürüyemiyordu. Çok küçük, neredeyse avuç içi kadardı. Aslında kedi beslemeyi düşünmüyordum açıkçası korkuyordum. Kediler bana göre tuhaf davranışları olan bir hayvan türüydü. Ne tesadüftür ki ben de gidip en tuhaf hareketli olanı seçtim sanırım. Ama sahiplendiğim için çok mutluyum, korkumu yendim sayesinde ve korkumun da onun sevinme şekli olduğunu fark etmiş oldum.

-Evliliğin futbol hayatına etkisi nasıl oldu?
Bence çok olumlu etkisi oldu. Ben başından beri hep disiplinli ve düzenli birisiydim. Dışarda gezmek tozmak gibi huylarım pek yoktu. Okul ve antrenman dışında pek bir şey yapmazdım. Evlilikten sonra da tek başına yaptığım şeyleri en iyi anlaştığım arkadaşımla yani eşimle beraber yapıyorum aslında. Beraber kitap okuyoruz, müzik dinliyoruz, farklı şehirleri geziyoruz. Böyle şeyleri beraber yapmak en keyifli kısmı diyebilirim.

-15 yaşından beri tanıdığın bir eşin var ve tüm adımları ben attım diyorsun. Bunlarda yola çıkarak Hüseyin romantik bir eştir diyebilir miyiz?
Çok romantik biriyim ya da en azın dan ben öyle düşünüyorum. Ümran'dan daha romantik yapım var. Önemli tüm günlerimiz benim için özeldir ve sürpriz yapmayı çok severim. Ümranın güzel yaptığı bir şey karşısında onu tebrik etmek beni mutlu ediyor. Hediye almayı çok seviyorum.

-Forma numaranın anlamı var mı? 
Stoper numarası genelde 4 oluyor ama idolüm olan Sergio Ramos'un da forma numarası olması, tercih etmem de ki en önemli faktör oldu.

-Müsabaka öncesi kendine göre totem yapıyor musun?
Tam olarak totem sayılır mı bilmiyorum ama ben maç günleri ve öncesi genelde farklı şeyler yapmamaya özen gösteririm. Örneğin farklı şeyler yemem farklı şeyler içmem veya günlük rutin uyku saatimden başka bir saatte uyumam. Bunun dışında maça çıkarken dua okurum. Krampon giyerken önce sağ ayakkabımı giyerim ve sahaya sağ ayakla iki adım atarak çıkarım.

-Futbol hayatına alt yapıda başladın ve bir süre top toplayıcı çocuklardan biriydin. Hiç ben de bir gün bu saha da olacağım dediğin oldu mu?
Evet, bunu kendime söylemiştim. Ahmet Suat Özyazıcı Stadyumu'nda 1461 Trabzon takımında top toplayıcıydım. Gelen rakip takım oyuncuları devre arası sahada bir şeyler yapıyorlardı, benden top istediler bende topu onlara doğru attım. Orta gibi bir şey oldu. Bir daha at dediler derken baktım ki bende onlar kadar oynayabiliyorum. O bana büyük bir özgüven verdi ve ondan sonra olaya daha ciddi bakmaya başladım. Kenarda değil de saha içinde olmak istiyorum, bunu başarabilirim dedim kendi kendime ve şimdi sahanın içindeyim.

- Futbola nasıl başladın?
Trabzon’da yetişen her çocuk gibi senin de yolun sokaklardan geçti diye düşünüyoruz.
Tabii ki ben de her çocuk gibi sabahtan akşama kadar mahallede top oynardım. Biraz büyüdükten sonra alt yapı seçmelerine gitmeye karar verdim. Alt yapıda seçmeleri kazandım ve şimdi buradayım.

-Seni etkileyen bir anın var mı?
İlkler hiçbir zaman unutulmaz. Benim için 20 yaşında bana gelen bir şansla çocuk yaşta hoca sana formayı veriyor, sahaya çık işini yap diyor. Sahaya bir çıkıyorsun, daha önce görmediğin bir kalabalık, harika bir koreografi, müthiş kalabalık bir seyirci, inanılmaz bir ses, şoka giriyorsun resmen. Son düdükle biten bir olay yaşanıyor ve ben bunu ilk profesyonel maçımda Fenerbahçe karşısında yaşadım. Bu maç benim unutulmazlarım arasında.

Hüseyin Türkmen'in bilinmeyenleri... Eşi onu anlattı

-Takımda en iyi anlaştığın futbolcu olarak kimi söyleyebilirsin?
Berat var, Uğurcan var, Arda var hepsiyle çok iyi anlaşıyorum.

-Takımda çok iyi bir uyum arkadaşlık var Abdullah hoca ile iyi bir ivme yakalandı neler diyeceksin?
Takımda ortamımız çok iyi. Abilerimiz kardeşlerimiz arasında saygı sevgimiz bize yetiyor. Hocalarımıza gelince hepsinin futbolun içinden gelen insanlar olması çok büyük avantaj bizim için. Futbolda enleri de yaşamış kötü duygular da yaşamış insanlar. Şampiyonluk yolunda onların da büyük katkısı var. Geldikleri zamanki durumu bu şehrin şampiyonluk özlemini biliyorlardı. Bu kötü gidişatı iyi şekle çevirdiler ve başardılar. Çok iyi bir aile ve ekibiz artık.

-Yıllardır özemle beklenen bir şampiyonluk var ve bu sene o sene olacak sloganıyla beraber başladığımız lig serüveninde bu yıl inşallah şampiyonlukla noktalanacak. Ve sen de o takım kadrosu içerisindesin. Bunun la ilgili düşüncelerini alabilir miyiz?
Bu gerçekten anlatılmayacak bir duygu. Rüya görüyorsun çok güzel bir rüya sonra bir anda uyanıyorsun o rüya keşke devam etse diyorsunuz kendi yorumunu katıyorsun. Şuan biz bu rüyadan uyanmadık rüya devam ediyor ve biz nasıl istersek o şekilde sonlanacak bir rüyadayız. Ve inşallah rüya şampiyonluk olacak. Taraftarımıza da buradan seslenmek istiyorum. Yıllardır özlemle beklediğimiz şampiyonluk bu sene bize nasip olacak.

-Bu sene şampiyon olursak hayalinde nasıl bir kutlama var? Gözünü kapatınca neler hayal ediyorsun? Bizimle paylaşır mısın?
Hayalimde 40 gün 40 gece sürmesin istediğim bir heyecan var. Örneğin Türkiye Kupası'nı aldık, Süper Kupa aldık sevindik ama sonra unutuldu. Fakat bu o kadar acayip bir şey ki yıllarca beklenen bir heyecan, umut ve bu duygu uzun süre yaşansın istiyorum.

-İkinizin birlikte taraftara bir mesajınız var mı?
Bize inanmaya devam etsinler. Biz kendimize inanıyoruz. Bu yolun sonu şampiyonluk. Keyfini çıkarsınlar. Bir gün değil uzun zaman sürsün bu kutlamalar. Bu şehir de bu taraftar da bunu hak ediyor.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler