Kulüpler Birliği Vakfı’nın 4 saat süren toplantısı sona erdi.

 

Trabzonspor Başkan Muharrem Usta ve vakfa üye kulüplerin başkan ve temsilcilerinin katıldığı toplantı sonunda Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ açıklamalarda bulundu.

 

Gümüşdağ, “Galatasaray – Trabzonspor maçında yapılan hakem hataları yaklaşık 1 haftadır tüm futbol kamuoyunu meşgul ediyor. 7 Ocak’ta yaptığımız Kulüpler Birliği toplantısında da söylediğimiz gibi, hakem hatalarının kabul edilebilir düzeye indirilmesini istiyoruz ve bunu yapamadığımız her maçta Türk futbolunun derin yaralar aldığını görüyoruz. Maalesef Galatasaray – Trabzonspor maçındaki yönetim seviyesi bizi bir kez daha haklı çıkardı.

 

Bu maçtan hemen bir gün sonra yapılan basın toplantısını dikkatle izledik. Böyle bir maçın ertesinde MHK temsilcisi kamuoyunun karşısına çıkıyorsa, ve basın mensupları derslerine bu kadar iyi çalışmış ve önemli sorular soruyorsa, karşılarında sorumluluk alan, ciddiyet sahibi, cevapları ve stratejileri olan birilerini görmek istiyoruz. 2016 yılında artık bu tarz toplantıları ciddiye alamayız ve kabul edemeyiz.

 

Türkiye Futbol Federasyonu tarafından düzenlenen ikinci basın toplantısında söylenenleri de dikkatle dinledik. Çalıştay fikrine sıcak bakıyoruz ve destek veriyoruz fakat Türk futbolunda şuan gerçek bir problem var ve biz, "Sorumluluktan nasıl kurtuluruz" formülü yerine "problemi nasıl çözeriz" cevabını duymak istiyoruz.

 

Baskı altında kaldık - sorumluluğu kiminle paylaşalım şeklinde bir reaksiyonu Türk futbolu adına doğru bulmuyoruz ve ihtiyacımız olan çözümün bir parçası olduğuna da inanmıyoruz. Bugün 18 kulüp başkanı da mutabık olarak, aynı kamuoyunda tartışıldığı gibi bu önerinin dünyada geride bırakılan bir model olduğuna ve Türk futboluna zaman kaybettireceğine inanıyoruz. Ayrıca doğuracağı pek muhtemel olan olası sıkıntılardan ötürü Kulüpler Birliği ailesi olarak endişeliyiz.

 

Geçmişte, farklı zamanlarda hem tahkim ve disiplin kurullarının hem de hakem kurulunun seçimle gelmesinin olumsuz sonuçları hala hafızalarda yerini korumaktadır. Ayrıca FIFA ve UEFA statülerinde de net olarak tüm üye federasyonlarına hakem komitesi başkanının Federasyon Yönetim Kurulu tarafından, yönetim kurulu üyelerinin içinden “atanması” tavsiye edilmektedir.

 

Masamızın üzerindeki sorun: "Hakem hataları problemini nasıl başkasının sorumluluğu haline getiririz?" değildir. Biz hakemlerimizin art niyetli olduğunu düşünmesek de hakem hatalarını nasıl minimize edeceğimizin yollarını arıyoruz.

 

Bu noktada kulüplere, oyunculara ve teknik direktörlere de düşen sorumluluklar var. Bunun farkındayız. Özellikle oyuncularımızın hakemleri aldatmaya yönelik hareketlerini sonlandırmak için üzerimize düşeni yapmamız konusunda 18 kulüp başkanımız da hemfikir.

 

Aslına bakarsanız Kulüpler Birliği olarak her toplantımızda hakem hatalarını konuşmak istemiyoruz. 18 Kulübümüzün istisnasız desteklediği Süperlig A.Ş. yapısına odaklanmışken, enerjimizi harcamamız gereken çok önemli konular var. Türk futbolunun kurumsal ve kulüpler bazında münferit finans altyapılarına, Varlık A.Ş gibi bir yapının doğru kurgulanmasına - denetleme ve koordinasyona kadar uzanan bir çok hayati konuda önümüzdeki bir kaç ay içerisinde ideal çatıyı kurmamız gerekiyor. Yayıncı kuruluşlar için yeni değerler üretmemiz, sponsorlara ve futbola yatırım yapmak isteyen tüm sektörlere, yüksek marka değeri oluşturmanın yollarını keşfetmemiz gerekiyor.

 

Fakat zaten var olması gerektiğine inandığımız belli bir hakem yönetim seviyesini tutturamazsak, bu çok önemli süreyi yeteri kadar verimli değerlendiremeyiz.

 

Ligin bitimine 11 hafta kala, bazı takımlarımızın küme düşmesine, bazılarının Avrupa’ya gidememesine etkisi olacak hakem hatalarının bedeli gitgide ağırlaşıyor ve konuşarak zaman geçirme lüksümüz yok.

 

Sorumluluk almak zorundayız. Önereceğimiz modelleri çok iyi düşünmek ve gelecekte bize ne gibi problemler yaşatabileceğini iyice analiz etmek zorundayız. Türk futbolunun sorunlarının geçici ertelemelere değil kalıcı çözümlere İhtiyacı var.

 

Bildiğiniz üzere Süperlig A.Ş. projesi için Peter Kenyon, Phil Lines, Nic Coward gibi son derece önemli futbol insanlarını danışmanlık kadromuza dahil ettik.

 

Özellikle Nic, hakemlik ve maç yönetim kriterleri üzerine Premier Lig’de çok uzun süre yöneticilik yapmış uzman bir kişi. Bugün burada. Gerek İngiltere gerekse diğer Avrupa liglerindeki benzer sorunlara nasıl çözümler bulunduğu ile ilgili çalışmaları anlatan bir sunum yaptı.

 

İçeride etraflıca konuştuğumuz bu sunum ve birlikte geliştirdiğimiz somut önerilerimizin bazılarını MHK ve TFF için de yararlı olabilir ümidiyle şimdi size aktarmak istiyoruz. Çünkü bütün büyük futbol ekonomileri hemen hemen aynı problemleri yaşadılar ve profesyonel, kurumsal çözümler üreterek, işin ehli insanların liderliğinde bu problemleri aşmasını bildiler. Bize de düşen doğruların izinden gitmektir. İşte konuştuğumuz önerilerden bazıları:

 

Kulüpler Birliği Vakfı olarak aşağıdaki önerilerimizin arkasında net bir şekilde duracağımızı ve takipçisi olacağımız kamuoyunun bilgilerine sunarız.

 

1. Aynı Premier Lig’de olduğu gibi, uluslararası ve bağımsız bir denetim şirketi ile anlaşılsın ve hakem raporları bir de bu kuruluş tarafından ve daha kapsamlı bir şekilde analiz edilsin.

Böylece bu raporlar MHK raporlarıyla kıyaslansın. Bir rapor 8 diyorsa, diğeri 6 demesin ki, bu raporlar hakkında hiç şüphe duyulmasın. Ayrıca maçı oynayan iki kulübün de hakem değerlendirmesinin, hakemin alacağı not ortalamasına etki etmesini istiyoruz.

 

 

2. Bu bağımsız denetim mekanizmasının içinde, oyuncuları ve teknik direktörleri de ekleyelim. Maç içinde sergiledikleri hareketleri ve taşkınlıkları da analiz edelim. Böylece hakemlerimizi hata yapmaya zorlayan diğer etkenleri de ortadan kaldıralım.

 

 

3. Profesyonel hakemlikten ziyade, hakemliğin profesyonelleşmesini tercih ediyoruz ama madem bir sistem deneniyor, o takdirde Sadece 9 hakemimizin değil, Süperlig’de maç yönetebilecek kapasitede 22 – 24 arası sayıda hakemin aldıkları maaşlar eşit seviyeye çekilsin. Profesyonel hakemlerin gelir getirici farklı mesleklerde çalışmasının önüne geçilebilecek bir düzen oluşturulmasını istiyoruz.

 

 

4. Bazı oyuncuların kuralları tam olarak bilmediklerini farkediyoruz. MHK tarafından yılda bir kez düzenlenen kısa ve genel eğitimin yeterli olmadığını düşünüyoruz. Daha iyi tasarlanmış, daha güçlü bir eğitim modelinin, kulüpleri tek tek ziyaret ederek verilmesini öneriyoruz. Böylece oyuncu, hakeme karşı sergilediği hareketlerin karşılığının ne olduğunu öğrensin, kendisine çeki düzen versin, küfürden, kasti sertlikten ve seyirciyi provoke etmek gibi hakemlerimizin işini zorlaştıran hareketlerden uzak dursun.

 

5. IFAB ve FIFA nezdinde kuralların verdiği ölçüde hakemlerin doğru karar vermesine destek olabilecek tüm teknolojik alternatiflerin değerlendirilmesi ve uygulanmasını istiyoruz

 

Bu saydıklarımızın daha detaylı bir halini TFF’ye de göndereceğiz. Bu örnekleri sizlerle paylaşmamızın sebebi, meseleye bakış açımızı samimiyetle anlatabilmekti.”