Trabzonspor başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun dün düzenlediği basın toplantısında hakkında asılsız iddialarda bulunduğu Trabzonspor Hukuk Kurulu Üyesi Avukat Nusret Yılmaz bugün basın toplantısı düzenledi.

Hukuk Kurulu eski üyesi Avukat Nusret Yılmaz daha önce Başkan Hacıosmanoğlu ile ilgili olarak “CAS’a gönderilmek üzere hazırladığımız belgeyi Sn. Hacıosmanoğlu’na imzalatmak için 2 gün ofisinde bekledik şeklinde bayanlarda bulunan Yılmaz’a başkan Hacıosmanoğlu dün cevap verdi.

Hacıosmanoğlu Avukat Yılmaz’ın ifadeleri ile ilgili olarak “Böyle bir olay yok bana gelen o belgeyi imzalardım şeklinde cevap verdi.

Bunu üzerine Yılmaz bugün Trabzon Gazeteciler cemiyetinde basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulundu.

Avukat Nusret Yılmaz neler söyledi;

Demiören Federasyonu döneminde talimatlar ve kurullar değiştirilmiş, hazırlanan raporlarla şike aklanmaya çalışılmıştır. Demirören Federasyonu döneminde şikeyle emekleri gasp edenler korunmuş ve hatta ödüllendirilmiştir. Demiören federasyonu döneminde, Kuruluş Yasası’nın ve bağlı bulunulan talimatların yüklediği görevler yerine getirilmemiş, şike faaliyetleri örtülmeye çalışılmış ve bununla da övgü beklenilmiştir.

Trabzonspor Başkanlık makamını işgal eden İbrahim Hacıosmanoğlu ise bütünü söylemleri hilafına ( ne kadar aksini söylemeye çalışsa da) bu federasyona destek vermiştir. Kendisinin ‘namus davası’ olarak adlandırıldığı davada, ödeme yoluyla ikna edilmiş olayı tercih etmiştir. Demirören Federasyonuna verdiği desteğin, hukuki süreçte kulübümüzün karşısına çıkması kaçınılmazdır.

Camianın değerleriniyerle bir etmekten ve onları karalamaktan kulübün mali yapısında onarılamz zararlar yaratmaktan çekinmemiş, çatışma ortamı yaratarak buradan nemalanmayı seçmiş ve kulübe önemli zararlar vermiştir. Türkiyenin en büyük camialarından ve ekonomik güçlerinden olan borsaya açılmış en büyük şirketlerinden olan Trabzonspor'u bakkal mantığı ile yönetmeye kalkmılştır.

Camia olarak maddi manevi bu durumdan kurtulamak adına herkes taşın altına elini koylamıdır. Trabzonspor'u çok zor günler bekliyor. Ancak Trabzonspor daha öncede olduğu gibi bu sorunu aşacak ve yoluna devam edecektir.

Yarın 3 temmuz. Türkiye'nin futbol tarihine kara leke sürelen tarihin yıl dönümü. Sürecin her yönü ile içinde olan biri olarak bu sokaklarda alnım ak yürümeye devam edeceğim. Trabzonspor camiasında telafisi güç veya imkansız hasarlara yol açan, yaptıkları-yapmadıkları yapılmasına engel oldukları ile camianın yüzünü kızartan Hacıosmannoğlu’nun ne yaparsa yapsın ardındaki enkaz peşini bırakmayacaktır.

AÇIKLAMALARIN DEVAMI 2. SAYFADA

Hukuk Kurulu adı altında oluşturulan bu kurul daha önceden şike sürecinde çalışmış arkadaşlardan oluşmaktadır. İbrahim Hacıosmanoğlu döneminde kurulan Hukuk kurulu daha önceden beri sürecin içinde olan ve katkı veren arkadaşlardır. Hatalarımız olabilir. Böyle bir şeyin emsali yok. İlk defa yaşanıyor. Adalet ve temiz futbol beklentisi içerisinde olan herkesi etkileyecek. İçinde olduğumuz daha önce emsali olmayan durum yavaş hareket etmemizi gerektirmiştir.

Uzun ve meşekkatli bir yoldan yürüdük ve yürünmeye devam edeceğiz. Yarın netice alınacak bir durumda değiliz. Her konunun bazı sırları vardır. Sır dediğim akıllarda soru işaretlerine yer vermesin. Bugün devam eden bir mücadelede bazı şeyleri söylemek mücadeleye zarar verebilir. Bizde dönem dönem sürecin zarar görmemesi adına sustuk. Başkanlık koltuğunu işgal eden Hacıosmanoğlu'nun dediği gibi hesaplaşma yeri olan kongrelerde konuştuk. Zaman her şeyi gösterecek. Ama söylediğim gibi Trabzonspor'un yüzünü kızartacak hiç bir sır yoktur.

Meseleyi şahsileştirmek istemiyorum. Sayın Hacıosmanoğlu’nun ismi ve kişiliği ile ilgili olarak söylediklerini ciddiye almam Ama kulüp başkanı olarak söylediklerini değerlendiririm. Bu meseleye bu bağlamda bakıyorum. Kime yalan söyledim? İsim vererek şu hususta denecek. Kim söyledi bu yakıştırmayı yapan kimdir? Google girdiğinizde emsalleri vardır. Bakın bana yalancı diyen biri için neler var. (Elindeki Hacıosmanoğlu’nun haberlerinin çıktığı internet sayfalarının çıktılarını göstererek) “Yine İHO yine Yalan” “Ne zaman bitecek bu yalanların” “İHO yalanları yeniden yapılanma yalancı” “Hacıosmanoğlu’nun hayatı yalan” Bu şekilde nitelendirilen birinin benim için beyanını kara mizah olarak yorumluyorum.

15 Aralık 2013 ve 20 Aralık 2014 tarihinde tarihinde genel kurul üyesi olarak genel kurulalarda konuştum. Bugün o söylediklerim çıkmamış ise o söylediklerimde yanlış varsa kabul ederim. Bir tanesi CAS’a müdahil olma meselesi var. CAS süreci ile ilgili bahsettim. Bu sürece müdahil olunması fikrimi defaten Hacıosmanğlu’na aktardım. Buna ilişkin dilekçelerin hazır olduğunu ve bu dilekçelerin ingilizce metnin kısmının yine adı geçen değerli arkadaşımız Erdem Egemen’de hazır olduğunu bildirdim. Bunun en büyük şahidi Egemen’dir. Bunun en büyük şahidi sürecin içinde var olan Hakan Orhan’dır. Söylediklerimin harfiyen doğru olduğunu söylemiştir. Ben kimseyi ihanetle suçlamadım. Hatayı kabullenmek erdemdir. Beni herkes tanıyor benim için kimse yalancı olduğumu söyleyemez.

AÇIKLAMALARIN DEVAMI 3. SAYFADA

27 Ocak 2014 tarihine toplantı düzenlendi İstanbul’da.. Arkadaşlarım beni de çağırdı ama ben Başkanla toplantıya katılmayacağımı söyledim. O toplantıda UEFA’ya ve FİFA’ya müracatların yapılması noktasında ön şart ortaya kondu. Kulüp başkanı tarafından buna tamam denildi ama 4 gün beklendi. Gereken yapılmıyor diye basın toplantısı yapılması noktasında fikirler de paylaşıldı bu süreçte. Konuşulmasına rağmen yerine getirilmedi denildi. 4 gün sonra istenildiği takdirde posta evrakını vermeye hazırım. Erem Egemen tarafından hazırlanana dilekçeler onun tarafından gönderildi. Şahitler adı geçen arkadaşlarımdır.

2011 yılı temmuz ayı sonrasında bize sorulduğunda şunu ifade ettik. Biz sportif yargılamadan umutlu değiliz dedik. TFF'nin ve kurullarının yetkileri adaleti tecelli ettibileceğini düşünmüyorduk. Onun için adaleti batıdan arayalım dedik. Uluslararası araneda disiplin yargılaması yapan kurumlar daha adil yargılama yapmaktadırlar. Ben Fifa ve CAS sürecinden umutluyum. Bu süreçte yapılabilecekler bellidir.

Çok umutlu değiliz. TFF ve çatısı altındaki kurulların oluşumu adeletin tecellisini gerçekleştirmeye yeterli olmaya bilir. Adaleti atalarımızın ‘adalet’ götürdüğü batıdan bekliyoruz. Süreç UEFA’nın dahi ikna dilebilir bir kurum olduğunu gösterdi. CAS kararında diyorki; futbol tarihinin en kapsamlı şike hadisesiyle karşı karşıyayız. Yani ulusalar arenadaki disiplin yargılaması yapan merciler daha objektiflerdi. Bazen kantarın topuzunu ayarlayamasalar da olayı cezasız geçiştirmediler. Özellikle CAS ve FİFA sürecinden umutluyum hala umudumu muhafaza ediyorum. Yapabilecekler bu süreçte bellidir. Üzerine gidilmelidir.

Biz görev yaptığımız davalarda vekil sıfatı ile hareket ederiz. Ama biz bu davada aşık olduğumuz renkler içinde mücadele ettik. Bazı belgelerin bizi geç intikal etmesi ve atılması gereken adımlar konusunda yavaş davranıldığını gördük ve hukuki anlamda görüş ayrılıkları oldu. Bazı esnafların cüzi alacaklarını alamadıklarını duyuyorum. Ne kadar doğru bilmiyorum. Maç kaybedebilirisiniz. Ekonomik anlamda kaybedebilirsiniz ama yarın kazanabilirsiniz. Ama kişiliğinizden ödün verirseniz asıl o zaman kaybedersiniz. Bir yabancı futbolcuya vermiş olduğumuz parayı altyapıya harcamıyoruz.

Yıldırım Demirören'e verilen destek hukuki anlamda karşımıza çıkacaktır ve bu desteğin Trabzonspor'un aleyhine olacağını düşünüyorum.

Yapılması gereken bir eylemin yapılacağı sözü veriliyor ancak baskıyla geç yapılıyor ve zamanı geçmiş oluyor. Herşeye illa negatif anlamda bakmak taraftarı değilim ama yap bozun parçaları birleştiğinde bazı soru işaretleri ortaya çıkıyor.

AÇIKLAMALARIN DEVAMI 4. SAYFADA

Herkesin birağrı eşiği var. Yönetimde buvgün arkadaşlarımızın istifa etmelerine neden olan sebepleri belki ben daha önceden gördüm. Gecimiş bir eytlem midir? Bakış açısına göre değişir. Benim görmüş olduğum bir tablo vardı. Daha sonra Trabzonspor'un manfaati doğrultusunda ikna edildik ama dah asonra olmadı ayrıldık. Bugün geldiğimiz süreç haklı olduğumuzu ortaya çıkardı. Haksız olmayı umut ederdim.

Trabzonspor kulübü Başkanlık makamınjda oturan her şaysın o kupayi isteyeceğini düşünüyorum. Ama istemek her zaman yeterli olmaz. Toplum neredeyse paydaş ve sempati kelimelerine ilgi duymaya başlamış. Bir duruş sergilemek gereklidir. Bugünki bu davranış doğru diyorsanız dünki yapılanları eleştirmeyeksiniz. Bütün eleşritileri söyledik. Siz icraat makamısınız. Siz parçalarken, tarumar ederken ses çıkarmayacağız. Bunları yaparken nasıl ses çıkarmayacağız. Biz Trabzonspor önceliğimiz var. Trabzonspor tarihi 4 bin yıllık olan bu şehre önemli bir katkı sağlamıştır. Buradayız burada yaşıyoruz. İnsanların için kan ağlıyor.

Sadece Cardozo, Waris ve Yatabare'nin maliyeti 8-9 milyon lira civarındadır. Verdiğiniz çek isin borcunuzdur. Başkalarını eleştiriyorduk bugün bakıyorsunuz külüp bir yılda 20-30 milyon lira menajerlik parası ödemiş. Saha sonuçları mı çok mükemmel. Fatih Tekke bu kulübün bir değeridir. Avrupa2da taraftarlık duygusu ile samimi duygularla Avrupa'daki bütün eylemelrinde var olan bir abimize Başkan açıyor küfrediyor. O insanın gayretlerine teşekkür ediyorum. Camia olarak kaybetme lüksümüz yok. Hoyratça elinizden alınan emek için savaşmazsanız sonraki yıllarda başarılı olamazsınız.

Şuan da tashiğ karar karar düzeltme aşamasında Yargıtay'da. Tashiğ karar reddedilirse kongre süreci olacaktır.