Taha Tunç: "Trabzonspor beni..."
Trabzonspor'un genç yıldızı Taha Tunç, Bordo-Mavili ekipe transfer hikayesini, hayallerini ve hedeflerini Milli Takım'ın Tam Saha Dergisi'ne açıkladı. İşte o röportaj...
Trabzonspor'un dikkat çeken genç transferleri arasında dikkat çeken isimlerden biri olan Taha Tunç, Milli takım kampında Tam Saha Dergisi'ne önemli açıklamalarda bulundu.
Samimi itiraflarda bulunan genç oyuncunun röportajını sizler için derledik:
20 Mart 2001 İstanbul Pendik doğumlusun. Öncelikle nasıl bir çocukluk geçirdin?
Benim çocukluğum genelde hep okulla geçti. Babam eğitimim konusunda bana çok baskı yaptı. Ailem okul hayatımın iyi olmasını istedi.
Başarılı bir öğrenci miydin?
Başarılı sayılmazdım. Çünkü çalışmayı çok sevmiyordum. Babam okumamı istediği için o yüzden hep eğitim vardı hayatımda. Ama dediğim gibi ders çalışmayı çok sevmiyordum. Yine de ailemi üzmemek için ben de eğitime ağırlık vermek durumunda kaldım.
Aileni tanıyabilir miyiz? Annen, baban, varsa kardeşlerin neler yapıyorlar?
Tuzla'da oturuyoruz. Bir erkek kardeşim var. Okuyor ve o da benim gibi futbol oynuyor. Pendikspor'da oynuyor… Babam kadın kuaförü… Hep bu mesleği yaptı. Annem kaymakamlıkta memurdu, ayrıldı ve şu an çalışmıyor.
Kardeşinin maçlarına gidiyor musun?
Aramızda üç yaş var. Maçlarına gitmek istiyorum ama benim maçlarımla çakıştığı için vakit bulamıyorum. Kardeşim futbol oynamak istiyor ama bence "Abim oynuyor ben de oynarım" gibisinden düşünüyor. Futbolu konuşmayı fazla sevmiyor. Evde de genelde futbol konuşulmuyor. Okul ya da oyunları konuşuyoruz. Stoper oynuyor. Kendisine tavsiyelerde bulunuyorum. Gördüklerimi söylüyorum. Nasihat veriyorum.
Ailen okul eğitiminin üzerine bu kadar düşerken futbolla tanışman nasıl oldu?
Mahalleden geldiğim için futbola âşık bir çocuk olarak büyüdüm. Babama, "Beni Tuzlaspor'a yazdır. Futbol oynamak istiyorum" dedim. Bana, "Sen yapamazsın" dedi. Bu da beni biraz hırslandırdı. Futbola Tuzlaspor'da başladım ama orada tutunamadım. Hocalar tutmadı beni… Fiziksel olarak zayıf bir çocuktum. Futbol bilgim de zayıftı. Tuzlaspor'dan beni gönderdiler. Çağrıbey Ortaokulu'nda okuyordum ve Tuzlaspor'un altyapısına da okul takımından seçilmiştim. Okulumuzda Levent Hocamız vardı. Barcelona'nın İstanbul'da açtığı futbol okullarında da çalışıyordu. Beni Barcelona kampına götürdü. Aynı zamanda Pendikspor'da da antrenördü. "Barcelona kampından döndükten sonra Pendikspor'da idmanlara başlayacaksın" dedi. O günden itibaren Pendikspor'da oynadım. Levent Hocanın hayatımda bir dokunuşu var kısacası…
Tuzlaspor ve Pendikspor altyapılarında nasıl bir eğitim var?
Tuzlaspor o dönemde ekonomik anlamda çok iyi durumda bir kulüp değildi. Bir de bugünkü gibi o dönemde genç oyunculara değer verilmiyordu. Ama Pendikspor farklıydı. Orada hocalar oyuncularına sahip çıkıyor, değer veriyordu. Süper Lig kulüpleri gibi başarılı bir altyapısı var Pendikspor'un… 6 sene oynadım. Hiçbir zaman sorun yaşamadım. Altyapısı çok iyiydi. U18 hariç tüm gruplar vardı.
Seninle birlikte futbola başlayan birçok arkadaşın başarılı olamadı ama sen bugün Trabzonspor'dasın. Neleri doğru yaptın da hem Genç Millî Takımlarda hem de Trabzonspor kadrosunda yer almayı başardın?
Bence her şey tamamen özgüvenden geçiyor. İnsanın kendine güveni olmadıktan sonra yukarılara tutunamıyorsun. Ben biraz da insanın etrafındaki ortama bağlıyorum. Birlikte olduğunuz insanlar, çevre, aile düzgünse ve sen bu işi severek yapıyorsan, zaten istediğin yerlerde olursun. Çalıştıktan sonra her şey olur.
Öğrenim hayatın hakkında bize bilgi verir misin? Halen eğitimine devam ediyor musun?
Başta da dediğim gibi, babam eğitimime çok önem veriyordu. Lise ikinci sınıfı kadar hayatımda hep eğitim ön plandaydı. Lise ikinci sınıfta profesyonel sözleşme imzaladım ve sonrasında bir seçim yapmam gerekiyordu. "Ya okul ya futbol" diyecektim. Ben de geleceğimi kendim yaşayacağım için futbolu seçtim. Liseyi açıktan okumaya başladım. Sınavlar hafta sonu oluyordu; maçlar da hafta sonu oluyordu. Çakıştığı için Açık Lise'yi de bırakmak zorunda kaldım. Şimdi Trabzonspor'da okula gideceğim. Orada liseyi bitirip diploma sahibi olmak istiyorum. Allah korusun kötü bir şey olursa eğitimim de yanımda olsun istiyorum.
Gençlik liglerinde oynadıktan sonra 19 Mart 2017'de Pendikspor-Sivas Belediyespor maçında 2. Lig'e adım attığını görüyoruz. 2016-2017 sezonundan sonra da istatistiklerin hep yukarı doğru gitmiş. O günleri nasıl anlatırsın? O maçı hatırlıyor musun?
Evet hatırlıyorum. İlk maçta ilk golümü atmıştım. 4-2 yenilmiştik. Ama takımın geride olması bana şans tanıdı. İlk maçıma çıkıyordum. Babam izlemeye gelmişti. Ailem izlemeye geldiğinde daha da iyi oynuyorum onlar için. Ligde oynuyorsun, taraftar var, daha 15 yaşındasın, olgunlaşmamışsın. Ama iyi bir şey… Çok farklı duygulardı.
Geriye dönüp baktığında Pendikspor sana neler katmış?
Pendikspor'un bana kattıklarını sayarken en başta Taylan Hocamdan bahsetmem gerekir. Taylan Temel Hocam 6 sene boyunca sadece saha içinde değil, karakter anlamında da beni çok geliştirdi. Baba gibi davrandı bana. Zor zamanlarda hep yanımdaydı. Manevi babam gibi oldu. Pendikspor'da da öyle bir durum vardı.
1 Temmuz 2019'da Trabzonspor'a resmen transfer oldun. Böylesine büyük bir takıma transferin nasıl gerçekleşti? Transfer hikâyeni anlatır mısın?
Trabzonspor'a transferim 1 ay öncesinden konuşuluyordu. Aslında geçtiğimiz sezon 2. Lig'de çok fazla forma şansı bulamamıştım. Sadece 11 maçta oynayabildim. Ama Genç Millî Takımlarda oynamak benim açımdan çok önemli bir avantaj oldu. Ay-yıldızlı forma altında gösterdiğim performans beni Trabzonspor'a taşıdı diyebilirim. U18 Millî Takımı ile Valentin Granatkin Turnuvası'na gitmiştim, orada gösterdiğim performans ve sonrasında Trabzonsporlu scoutların Millî Takımlardan aldığı referans sayesinde transferim gerçekleşti.
Böylelikle de turnuvaların ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor…
Kesinlikle… 3 Temmuz 2019'da Trabzonspor'un ilk dönem kampına katıldım. Ama U19 Millî Takımımızın kampı için buraya geldim. İkinci etap kampına gidemedim.
Kısa bir süre de olsa Trabzonspor'u gördün. Neler yaşadın?
Herkes işini yapıyor. Tempo farkı var, oyun farkı var, futbol zekâsı farkı çok var. 2. Lig'den Süper Lig'e geçince biraz seviye farkı da ortaya çıkmış oluyor. Hız anlamında, teknik zekâ anlamında aradaki fark çok fazla gerçekten.
Dünya genelinde genç oyuncuların yükselişi sürüyor. 19 yaşındaki Joao Felix, 126 milyon euroya Atletico Madrid'e transfer oldu. Eljif Elmas 16 milyon euroya Napoli'ye gitti. Dünyada böyle bir trend varken sen de genç yaşında Trabzonspor'un yolunu tuttun. Gençlerin yükselişini nasıl yorumluyorsun? Böyle transferler seni nasıl etkiliyor?
Gençlerin yükselişi bizim için çok büyük örnek teşkil ediyor. Cengiz mesela AS Roma'ya gitti. Bu tarz transferler bizi de hırslandırıyor. Avrupa'ya açılıyor artık Türk oyuncular… Çok mutlu oluyoruz… İnşallah bu kapılar bize de açılır.
Trabzonspor'da son dönemde büyük bir gençleştirme operasyonu var. Abdülkadir, Yusuf Yazıcı gibi genç oyuncular rüştlerini çok iyi ispatladı. Bu durumu da göz önüne alırsan yeni sezonda forma şansı bulabilmek için ekstra neler yapacaksın? Özel bir çalışma programın ya da planın var mı?
Şu an özel bir çalışma programım yok. Ama forma şansı gelirse bunu sonuna kadar değerlendirmek isterim. 18 yaşında olduğum için geliştirmem gereken şeyler var. Başta saha içinde fazla duygusallaşıyorum. Bunu yenmem lâzım. Bu tarz şeyler oyuncuları hırçınlaştırabiliyor. Bunu düzeltmem gerekir. Saha içinde biraz güçsüz olduğum söyleniyor. Kendimi öyle görmüyorum ama söylendiğine göre geliştirmem gerekir diye düşünüyorum.
Fransa maçında dünya yıldızlarını yakından görme fırsatı buldum. En çok dikkatimi çeken şey hepsinin çok atletik oluşuydu. Bizim oyuncularımız bence bu konuda eksik kalıyor. Sen ne düşünüyorsun? Ne eksik?
Bence disiplin eksik, çalışma istikrarı eksik. Bunları düzeltirsek biz de onlar gibi oluruz. Hatta daha iyi oluruz. Yetenek olarak hiçbir farkımız yok onlardan. Fransa'yı yendik zaten…
Yolun henüz başındasın. Kendine nasıl bir kariyer planlıyorsun? Futbolunu ve vizyonunu geliştirmek için nasıl bir plan yaptın?
Kariyer planım şu an Trabzonspor formasını terletmek… Onun için mücadele edeceğim. Tabiî ki her oyuncu gibi Avrupa'da oynamak isterim. Trabzonspor'a uzun yıllar hizmet edip, sonra gitmek isterim. Kendime Bundesliga'yı çok yakın görüyorum. Sert olduğu için, disiplin olduğu için kendime çok yakın görüyorum.
Disiplin konusunu ikidir dile getiriyorsun. Sen disiplinli misin?
Bu konuyu iyi bulmuyorum kendimde… Çalışma isteğim var. Bunun üstüne gidip kendime alışkanlık haline getirmek istiyorum. Tabiî biraz doğru ellere de denk gelmem gerekir diye düşünüyorum.
Dünya tarihinden sayısız yetenekli, genç, parlayan oyuncular silindi gitti. Böyle bir tehlikenin sen ne kadar farkındasın ve kendini bu tehlikeden korumak için neler yapıyorsun?
Bunun farkındayım. Farkındalığım da şöyle gelişti. 2. Lig'de oynadığım için abilerimiz bu tarz hikâyelerden gelen insanlardı. Bizle konuştular ve tecrübelerini aktardılar. Sağ olsunlar, "Biz gençken böyle böyle hatalar yaptık; sakın sen yapma" gibisinden çok güzel konuşmalar yaptılar. Bizim gibi genç oyuncuları etkilediler. Bu yüzden farkındayım. Korunmam açısından da dışarıda fazla zaman geçirmemeye çalışıyorum. Uzak durmaya çalışıyorum.
Millî Takımlara âşinâ bir oyuncusun ki yararını da gördün. Bugüne kadar U16 ve U18 Millî Takımlarımızın formalarını terlettin. Şu an U19 Millî Takımımızın hazırlık kampındasın. Ay-yıldızlı forma hakkında neler düşünüyorsun? U19 Millî Takımı'ndaki havayı nasıl buldun? Bize ortamı biraz anlatabilir misin?
Ay-yıldızlı formayı giymek bir Türk genci için onur ve gurur… Bunu bir çıkar için değil; Millî Takım'ın ve ülkemizin menfaatleri için yapıyoruz. U19'un diğer yaş kategorilerine oranla farkları var. Futbolcular güç olarak birbirlerine yakın olabiliyor. Futbol zekâsı ve tempo artıyor. Çocukluktan çıkma ve olgunlaşma da var.
Her oyuncunun en büyük hayali A Millî Takım formasını giymektir. A Millî Takım hakkında neler düşünüyorsun?
Biz zaten A Millî Takım formasını giyebilmek için mücadele ediyoruz. Ümit oynamadan A Millî olan oyuncular da var. Bize ne zaman şans gelirse sonuna kadar mücadele etmek için kendimizi hazır tutuyoruz.
Kendine hangi oyuncuları, hangi özellikleriyle örnek alıyorsun?
Pogba'yı kendime örnek alıyorum. Beni benzetenler de var. Saha içindeki adım boyları, vücudunu iyi kullanışı, hava hâkimiyeti, hızı, şutları dikkatimi çeken özellikleri.