Haber61/Haber Servisi

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu yeni listesini divana dün sundu. Arından ilginç yansımalar yaşanırken bugün flaş bir isimden çıkış geldi.

Trabzonspor Denetim Kurulu Başkanı Mahmut Ören, 8 ay önce Trabzonspor yönetimine yaptığı uyarıları hatırlatarak, “8 ay önceki durum ne kadar tehlike ötesiyse, şu andaki halimiz ÇARPI 2…..” diye seslendi.

Yazılı açıklama yapan Ören şunları kaydetti;

“2018 GENEL KURULU ÖNCESİ MEVCUT TESBİTLER VE ÖNERGE :

Denetleme Kurulu Olarak, 8 ay önceki ‘’Olağanüstü genel kurul’’ öncesinde:

‘’DENİZ BİTTİ’’, ‘’TS EKONOMİSİ SOS VERİYOR’’, " SESİ YÜKSEK OLANLAR DEĞİL, - SÖZÜ YÜKSEK OLANLAR" ‘’YA DEVLET BAŞA - YA KUZGUN LEŞE’’ VE ‘’SÖZ KONUSU TRABZONSPOR İSE GERİSİ TEFERRUATTIR’’ ara başlıklarıyla yaptığımız son basın açıklamasında kullandığımız sözlerin ve iradenin arkasındayız.

Şükür ki, açıklamamızda da vurguladığımız üzere; genel kurulda, maceraperest kişilere ve projelere itibar edilmemiş, seçimde ortak akıl ve sağduyu egemen gelmiştir.

Açıklamamızda: Trabzonspor’un sorunlarının çok ağır olduğunu; bu durumdan, tek vücut halinde olunmasıyla kurtulabileceğimizi;

TRABZONSPOR’UN ekonomisinin TAŞINAMAYACAK boyutta ve tablonun vahim ötesi olduğunu; kurtuluşun ‘’Trabzonspor Kuruluş Ayarlarına’’ dönülmesiyle mümkün olabileceğini belirtmiştik.

Tespitlerimizin ne derece isabetli olduğu görüldü.

Sevgili Trabzonsporlular, sayın basın mensupları:

Trabzonspor’un ekonomik durumunun tehlike ötesi olduğunu belirtirken; ülkenin ekonomik krize girebileceğini; dövizin yani dolar ve Euro’nun adeta şaha kalkar gibi uçabileceğini öngöremedik. Tespitlerimiz döviz krizinin yaşanmasından önceki tehlikeli haliydi.

Dolayısıyla tespitlerimizi güncellememiz gerekirse:

8 ay önceki durum ne kadar tehlike ötesiyse, şu andaki halimiz ÇARPI 2...

Buna rağmen Trabzonspor Başkanı Sayın Ahmet Ağaoğlu ve yönetim kurulunun işleri daha da zorlaştı. 8 ay önceki TÜM TRABZONSPORLULARININ KENETLENMESİ, birlik ve beraberlik halinde olunması tespitimiz, bugün daha da anlamlı ve zorunlu hale gelmiştir.

TEKRAR EDİYORUM: Trabzonspor’un kurtuluş reçetesi, kuruluş ayarlarına geri dönülmesidir, öze dönüştür, kısaca ‘’ALT YAPIDAN: ÜRETİM – ÜRETİM – ÜRETİM’’dir.

Birazdan, Trabzonspor’un ekonomik tabloları hakkında bilgiler sunacağım. Sunuşa geçmeden önce, Trabzonspor taraftarı, bir kongre üyesi, eski bir yönetici olarak sezinlediğim bir tehlikeden de bahsetmeden geçemeyeceğim.

süper futbol liginde diğer kulüplerinde yaşadıkları, Trabzonspor’dan farklı değildir. Türk futbolunun 4 büyükleri: Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve TRABZONSPOR ’da yaşanılan ekonomik çöküntü, takımların transfer politikalarında ve mevcut kadrolarında küçülmeye gitmelerine yol açmıştır. Bu küçülmeler, takımları, ‘’saha sonuçlarında istenilen başarının çok uzaklarına itmiştir.’’ Hal böyle olunca, taraftarlar bir taraftan borçları sıfırlandırın derken, diğer taraftan da şampiyon olun demektedir. Görsel ve yazılı basın ise meselelere sadece SKOR ODAKLI yaklaşmaktadır. Bu durum: yönetimler üzerinde, GALİPSEN HAKLISIN VE BAŞARILISIN, MAĞLUPSAN ÇOK KÖTÜSÜN VE YAPTIGIN TÜM İŞLER YANLIŞTIR algısı oluşturmaktadır. Kısır döngü, tribüne sirayet etmekte ve bu da YÖNETİMLER ÜZERİNDE OLUMSUZ BASKIYA YOL AÇMAKTADIR.

ŞEÇİLECEK Trabzonspor Başkanına ve yönetimine naçizane bir öneride bulunmak istiyorum. Bu tehlikeli baskıya direnin ve açıkça tavır koyun. Ezeli rakiplerin olumsuz saha sonuçları, Trabzonspor taraftarlarını ve Trabzonspor’u ‘’şampiyonluk’’ sularına sokmaya itmektedir. Bu beklentiyi yok edemezseniz, baskıdan etkilenmemeniz mümkün olamayacaktır. Yaptığınız tüm uğraşlar, saha sonuçlarına feda olacaktır. O sebeple kulüp ekonomisi tamamen düzelene kadar ve alt yapıdan üretilen futbolcular takımda ürünlerini verene kadar, takım kadrosu ve takım ruhu tam oluşana kadar ŞAMPİYONLUK SÖZCÜĞÜNÜ NE AĞZINIZA DOLAYIN, NE DE ŞAMPİYONLUK SÖZCÜĞÜNÜN TEHLİKELİ GİRDABINA TAKILIN…..

Şampiyonluk sözcüğü bir çığ gibi önce taraftarları, ardından da başta siz olmak üzere tüm Trabzonspor yönetimlerini ezip geçecektir.....

ŞAMPİYONLUK SENDROMUNUN YENİDEN YAŞATILMASINA İZİN VERMEYİN….. “