Trabzonspor'da Bjelica'nın gidişi, Abdullah Avcı'nın gelişi...

Trabzonspor'da Bjelica dönemi sona erdi, ikinci Abdullah Avcı dönemi başladı.

Bjelica ile ayrılık kararı erken gibi bir hamle görünse de, skorlardan ziyade oynanan oyunun keyifsizliği; taktik ve plan açısından zaman içinde beklenen gelişimin olmaması bu kararda etkili oldu.

Trabzonspor'a gelmeden önce Bjelica'yı kimden dinlesek; taktik yönden güçlü bir antrenör olduğunu işitmiştik. Bu yönüyle Trabzonspor'da tam bir hayal kırıklığı yarattı. Çünkü görevde olduğu süreçte taktik açıdan umut veren hamleler göremedik.

Abdullah Avcı, 6-7 aylık süreçte yeniden geri döndü. Bu süreçte Trabzonspor'daki yorgunluğunu ne derece atabildi, zihinsel olarak ne kadar rahatlayabildi, zaman gösterecek.

Kağıt üstünde bakıldığında; yeni bir yabancı hoca, hele de Süper Lig'de çalışmamış yeni bir yabancı hoca büyük bir kumar olurdu. Yönetim haklı olarak böyle bir riski almadı. Türkiye'de bakıldığında en makul seçenek Abdullah Avcı olarak görünüyordu. Başkan Doğan'ın, Avcı ile yakın dostluğu olması, karşılıklı güven anlayışının olması teknik adam konusundaki belirsizliği uzun süreli hale getirmedi.

Abdullah Avcı, şüphesiz Türkiye'de ekibiyle birlikte rakiplerini en iyi analiz eden teknik adamların başında geliyor. Şampiyonluk sonrası, işin içine Avrupa da girince maç sayıları arttı. Trabzonspor asıl problemi de burada yaşamaya başladı. Elde sadece lig varken rakipleri analiz edip, 1 hafta boyunca çalışma fırsatı varken; işin içine Avrupa da girince taktik antrenman sayısının kısıtlı kalması, analizlerden yeterli karşılığı alma noktasında problem oluşturuyordu. Trabzonspor'un bu problemi aşması, kendisine özgün bir oyun anlayışına sahip olması ile mümkündü. Evet, rakiplerden bağımsız oynamak mümkün değil ancak 8-9 günde 3 maç oynayacağınız ortamda, sadece rakipleri analiz edip, kısıtlı sürede bunu saha antrenmanı ile pratiğe çevirmek mümkün olmayabilir. Abdullah Avcı'nın son dönemindeki en temel problemin de bu olduğunu düşünüyorum.

Trabzonspor bu sezon Avrupa kulvarında değil. Hocanın rakiplerini analiz edecek, takıma fikirlerini ve oyun anlayışını benimsetecek vakti fazlasıyla olacak. Trabzonspor'un kısa vadede saha sonuçlarını olumluya çevirebileceğini düşünüyorum. Takımda o kalite mevcut, oyun anlayışının oturması ise biraz daha zaman alacaktır. Hocanın önceliği de, önce skorları almak sonra oyunu daha keyifli hale getirmek olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Tamer Atasoy Arşivi

İdeolojik temellere oturmayan siyasi partiler

19 Aralık 2024 Perşembe 10:08

Sizi ayakta alkışlıyoruz!

17 Aralık 2024 Salı 11:48

Bir toplumda adalet nasıl sağlanır?

09 Aralık 2024 Pazartesi 10:15

Trabzonspor bedel ödüyor!

07 Aralık 2024 Cumartesi 12:05

Otorite tipleri ve siyaset

03 Aralık 2024 Salı 12:15

Yasallık ve ussallık

28 Kasım 2024 Perşembe 11:10

Liyakat ve liyakatsizlik

25 Kasım 2024 Pazartesi 19:43

A ligi bileti Karadağ maçına kaldı

16 Kasım 2024 Cumartesi 23:00