Trabzonspor'un yıldız ismi Uğurcan Çakır, Trabzonspor Dergisi'ne özel açıklamalar yaptı. Kendi motivasyonunun şampiyonl-uk olduğunu belirten Uğurcan "Başakşehir maçının sonucunu değiştirmek isterdim" ifadelerini kullandı.

İşte Uğurcan Çakır'ın sorulara verdiği cevaplar:

Bir kalecinin çabuk reflekslere sahip olması gerekiyor. Bu doğuştan edinilen bir yetenek mi, çalışarak nasıl bir avantaj sağlayabilirsin?

Başlangıçta yetenek çok önemli ama devamında ekstra çalışmalar yapmanız gerekiyor. Sürekli çalışıp, mevcut yeteneğinizi de geliştirmeniz lazım. Ben bu şekilde ilerliyorum.

Kalecilik kariyerinde sana en büyük şansı kim verdi?

En büyük şansı beni kaleciliğe başlatan Nizam hoca verdi. Okulda oynadığım bir maçta beni keşfedip amatör bir kulübün altyapısında futbola başlamama sebep oldu. Kendisiyle çalışıp gelişme şansı da buldum. Trabzonspor’da katıldığım seçmelerde ise benzer şansı Bilal Çetinkaya hocam verdi. Profesyonel kariyerim başlayınca da şanslı dönemler yaşadım. Şota hoca döneminde dördüncü kaleci pozisyonundayken bir anda resmi maçta kaleye geçtim. Rıza hoca döneminde de şanslar buldum. Özgüvenim açısından bu şanslar önemliydi.

Dördüncü kaleciyken birinci kaleci oldun. Şimdi arkanda bekleyen dördüncü kalecileri görünce ne düşünüyorsun?

Zamanında ağabeylerim bana çok yardımcı oldu, haklarını ödeyemem. Eksiklerimi, yanlışlarımı söylemeye çalıştılar. Onlardan görüp öğrendiklerimi ben de genç arkadaşlarıma aktarmaya çalışıyorum. İyi olmaları için elimden geleni yapıyorum.

Penaltılar maçın büyük oranda kaderini belirliyor. Bu anlamda penaltılar için özel bir çalışman var mı?

Maç öncesi yaptığımız analizlerde bu konu mutlaka gündemimizde oluyor. Rakip takımın penaltıcısının genelde hangi noktaları tercih ettiğine bakıyoruz. Ancak bana göre penaltı tamamen hisle ilgili bir durum. Ben bu şekilde hareket ediyorum. His dışında bu işin bir çalışma şekli olduğunu düşünmüyorum.

Maç içinde onlarla konuşurken takım arkadaşlarına neler dersin? Aranızda en çok hangi diyaloglar geçer?

Genelde uyarılarla ilgili diyaloğumuz oluyor. Ben en arkada olduğum için arkadaşlarımın en doğru pozisyonda olmalarına katkı sağlamaya çalışıyorum. Bu her kalecide olması gereken çok önemli bir özellik.

Oyun takibi ne kadar önemli? Takımın hücumdayken gelişen kontra bir topa çıkma kararını nasıl veriyorsun? Ne zaman kaleyi terk etmeye karar verirsin?

En çok zorlandığım konulardan bir tanesi bu. Çünkü saliselik kararlar vermek zorundasınız. İşin bu kısmı genel olarak oynayarak tecrübe edilebiliyor. Oyun zekanızın iyi, konsantrasyonunuzun üst düzeyde olması gerekiyor. Tecrübem arttıkça bu konularda daha az zorlandığımı görebiliyorum.

Kaleci, takım arkadaşları için bir lider midir? Mental anlamda güçlü kalmak takım arkadaşlarını nasıl etkiler?

lider gibiyiz. Rakip 1-0 önde olsa bile sizin yapacağınız bir kurtarış takıma moral verebiliyor, en azından ateşleyebiliyor. Bu nedenle mental açıdan hep güçlü olmanız lazım. Kalecinin skor ne olursa olsun maçın içinde kalması gerekir. Moralinin bozulmaması gerekir. Küçük bir fark maçı sizin lehinize çevirebilir. Psikolojik güç bence bu konuda çok önemli.

İyi bir kalecinin maç içindeki vücut dili nasıl olmalı?

İyi bir kaleci sakin, soğukkanlı ve konsantre gözükmelidir. Maçı yaşamak çok önemli. Bunu başarırsanız beden dilinize otomatik olarak yansıyor. Dikkatli olmanız lazım; rakibiniz güçten düştüğünüzü zannetmemeli.

Rakiplerin üzerine doğru gelirken vücut dilinden çıkarımlar yapar mısın? Maçlardan önce rakip takımların özellikle hücum oyuncularını izler misin?

Rakip oyuncunun vücut dilinden çıkarımlar yapabilirseniz kurtarış yapma konusunda şansınız artıyor. Rakibin vücudu, ayak bileğinin duruşu çok önemli. Bunun dışında aradaki mesafe ve rakibin topa vuracağı anı kestirmek de çok büyük fark yaratıyor. Ben de bu konuda iyi olduğumu düşünüyorum. Bu tarz çok pozisyonla karşılaştım ve her pozisyon sonrası kendime çıkarımlar yaptım, tecrübe edindim. Sonrasında ekstra çalışmalar yaptım. Örnek vermek gerekirse Fenerbahçe ile oynadığımız maçta Kruse ile yaşadığım pozisyonu söyleyebilirim. O pozisyonda top yerden sektiği için yerden bir vuruş yapabileceğini düşünmedim ve kollarımı yana açarak topun havadan geleceğine karar verdim. Pozisyon sonunda da şanslıyım ki haklı çıktım. Tabii bunlar yetenek ve çalışmayla çözülecek durumlar. Bazen tam tersi de çıkabilir. Buna tecrübeyi de eklemek lazım.

Kaleci vuruşlarında bir tekniğin var, doğru adama nasıl karar veriyorsun?

Çalışarak başarılan bir durum. Antrenmanlarda bu yönde çalışmalar yapıyoruz. Denemeler yaparak size en uygununu seçiyorsunuz. Maç içinde arkadaşlarınızın dağılımı da çok önemli.

Günümüz modern futbolunda kalecilerin ayaklarını çok iyi kullanması gerekiyor. Bu konuda sen kendini nasıl görüyorsun?

Bu konuda iyi olduğumu düşünüyorum ama daha da iyi olabilir. Bu konuda iyi olmak size artı bir değer katıyor. Bunun yanında öncelikle topu tutmanın daha önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü topu tutamazsanız ayakları iyi kullanmanızın bir önemi kalmıyor.

Online futbol oyunlarını sevdiğini biliyoruz. Bu oyunların geleceği hakkında düşüncelerin neler? Örneğin e-sporun hızlı gelişimi geleneksel sporu tehdit ediyor mu sence?

Online olarak arkadaşlarımla oyunlar oynamak benim hobilerim arasında geliyor ancak e-sporun futbolun önüne geçebileceğini düşünmüyorum.

Sahaya çıkmadığın ama izlediğin futbol maçları arasında bir numaraya hangi maçı koyarsın? Kalecilik performansı bağlamında düşünebilirsin.

Yakın zamanda oynanan Liverpool - Atletico Madrid maçında kaleci Oblak’ın performansını söyleyebilirim. O maçı canlı izleyen biri olarak ortaya koyduğu performanstan çok etkilenmiştim.

Kişisel tarihinde bir futbol maçını değiştirme şansın var. Hangisini seçersin, niçin?

oynadığımız Başakşehir maçını söyleyebilirim. O maçı istediğimiz gibi bitirseydik şimdi üç puan önde olacaktık. İyi oynadığımız bir maçtı. Taraftarımız yanımızda olsaydı kazanırdık diye düşünüyorum.

Taraftarlar seni seviyor. Sokakta seni gördüklerinde neler söylüyorlar?

Sokakta gezmeyi ve insanların arasına karışmayı seven biriyim. Her seferinde taraftarlarımızdan güzel tepkiler alıyorum. Hepsine olumlu yaklaşımlarından dolayı teşekkür ediyorum.

Sence şu an Avrupa’da en iyi futbol nerede oynanıyor?

Tartışmasız bir şekilde İngiltere’de oynandığını düşünüyorum.

Özellikle evde geçirdiğin sürede bol bol kitap okuduğunu söylemiştin. Seni en çok etkileyen kitap hangisi oldu?

“Beden Dili” adlı bir kitap okumuştum ve bu kitap beni çok etkiledi. Yazarın eski bir FBI ajanı olması da kitabı daha da etkileyici kılıyor. Çünkü onun gözlemlerini, onun gözüyle görme şansı buldum.

Virüs etkisini kaybedip yeni normal hayata döndüğümüzde ilk neler yapacaksın?

Sade bir yaşantım var benim. Genelde evden antrenmana gidip gelen biriydim. Yine benzer şeyleri yapacağım gibi görünüyor.

Evde geçirdiğin süreyi özetlersek neler ön plana çıkıyor?

Evde kitap okudum, dizi izledim, yemek yaptım ve eşimle vakit geçirdim.

Karantina süreci sonrası gruplar halinde antrenmanlara başlamak seni nasıl etkiledi?

Takımdan ayrı antrenman yapmak bana zevk vermedi. Çünkü takım arkadaşlarınızla birlikte geçirdiğiniz her dakika çok kıymetli. Ailemden çok takım arkadaşlarımı görüyordum ama şimdi onlardan uzak kalmaya başladık. İnşallah bu salgını atlatıp takım halinde çalışmalar yaparız.

Yaşanan bu salgınla ilgili en büyük korkun nedir?

Korkum olmadı çünkü kendimi virüse karşı izole etmeye çalıştım. Ancak özellikle büyüklerim konusunda endişe duydum ama çok şükür bir sıkıntımız olmadı. İnşallah da hiç olmaz.

Gözlemlediğin kadarıyla takımın şu anki durumu için neler söylersin?

Takımımız gayet iyi durumda ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Özgüvenimiz yerinde. İnşallah lig başlayınca galibiyet serilerine devam ederiz ve sonunda şampiyon oluruz.

TFF tarafından belirlenen kurallar doğrultusunda müsabakaların nasıl geçmesini bekliyorsun?

Futbolun doğası gereği bu kurallar bize uzak geliyor. Her durumda yakın temas oluyor çünkü. Örneğin soyunma odasında istediğiniz kadar uzak durun, maç içinde korner veya duran top kullanılırken mecburen yan yana olacaksınız. Önlem almak önemli ama futbol sonuçta bir temas oyunu. İnşallah ligler başlayana kadar virüs tamamen etkisini kaybeder ve rahat rahat oynarız.

Bu şartlar altında oynanacak lige hazırlanırken motivasyonunuzu arttırmak için hangi yollara başvuruyorsunuz?

Şampiyonluk benim en büyük motivasyonum. Kendime bu hedefi koydum ve bu hedef doğrultusunda çalışıyorum. Hayallerimden birini gerçekleştirmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım.

Daha önce yaptığın açıklamada hem lig hem de kupayı kazanmak istediğinizi söylemiştin. Bu hedeflerin size verdiği güçten bahseder misin?

Çocukluktan beri devam eden hayallerim bunlar. Trabzonspor taraftarı bir çocuk olarak Trabzonspor’da oynayıp, şampiyonluklar yaşamak ve milli takıma gitmek istiyordum. Gelinen noktada hem lige hem de kupaya yakınız. Bu hedefler çalışma azmimi körüklüyor ve motive ediyor. Geceleri bunları düşünmeden uyuyamıyorum.

Sana gelen transfer teklifleriyle ilgili dedikoduları duyuyorsundur. Bu haberlerin yanı sıra Trabzonspor’un önünde iki hedef bulunuyor. Tüm bunları göz önünde bulundurduğunda motivasyonunu nasıl koruyorsun?

Benimle ilgili gelen tekliflerin olması açıkçası motivasyonumu arttırıyor. Bu teklifler ışığında bazı şeyleri doğru yaptığımı görüyorum. Ben bu takıma yardım etmeyi ve şampiyonluk yaşamayı hedefliyordum. Bu hedefler doğrultusunda çalışınca doğal olarak milli takıma davet ve başka kulüplerden teklifler kendiliğinden geliyor. Ancak benim hedefim öncelikli olarak Trabzonspor’da şampiyonluk yaşamak. Tabii bunun yanı sıra Avrupa’ya transfer olup Trabzonspor’u orada da en iyi şekilde temsil etmek gibi bir hayalim var. Hedeflerime adım adım ve sırayla ilerlemek istiyorum.

Hüseyin hocayla ilgili neler söylemek istersin?

Hüseyin hoca öncelikle çok iyi bir insan. Oyuncularla kurduğu diyaloglar, taktik bilgisi ve anlayışı iyi olan bir teknik adam. Futboldan geldiği için oyuncaya yaklaşımı çok güzel. Varlığı bana kendimi güvenli hissettiriyor. Karşınızda size güvenen biri olunca onun için sahada her şeyi vermek istiyorsunuz. İnşallah kariyerinde büyük başarılar kazanır. Takım olarak kendisiyle çalışmaktan hepimiz çok memnunuz.

Müsabakaların seyircisiz oynanacak olmasıyla ilgili neler söylersin?

İşin en zor ve kötü tarafı bu. Maçı bir nevi taraftar için oynuyorsunuz. Onların yokluğu futbolu olumsuz etkiliyor.

Liglerin 12 Haziran’da başlaması planlanıyor. Bu kararla ilgili yorumun ne olur?

Virüse bağlı vakaların azaldığını gördükçe alınan kararın doğru olduğunu düşünüyorum. Bu ligin bir şekilde oynanması gerekiyor ve bizim iddiamız da büyük. Bu zamana kadar çok iyi bir şekilde geldik. Kalan sekiz haftada elimizden gelenin en iyisini yapıp şampiyon olmak istiyoruz. Hocalarımızla beraber en güzel şekilde hazırlığımızı yapıyoruz.

En başa dönersek oyuncuların yetiştikleri çevre çok önemlidir. Birçok oyuncu bu nedenle zarar ve yarar görmüştür. Sen yetiştiğin çevreleri düşününce nasıl katkıları olduğunu düşünüyorsun?

İstanbul’da büyüdüm ve babam kardeşlerimle beni en iyi okullarda okutmaya çalıştı. Kendisine teşekkür ediyorum. Kendimizi kaliteli bir şekilde yetiştirme imkanı sundu bize. Bu konuda şanslı olduğumu düşünüyorum. Ailemin katkılarıyla iyi insanlarla birlikte yetişme imkanım oldu. Bu çok önemli bir konu. Birçok insan çevresinin etkisiyle beklenileni veremedi.

İnsan yaşamında mahalle kültürünün etkisi hakkında neler söylersin?

Mahallemiz çok iyiydi ve çocukluğum iyi geçti. 10-11 yaşlarında genelde ağabeylerimin arkadaşlarıyla birlikte futbol oynuyorduk. Sürekli kaleye geçiyordum. O maçlar da bana olumlu etkiler yaptı. Oralar bana güzel tecrübe oldu.

Genç bir kaleci olarak kendini geliştirmek için neler yapıyorsun?

Futbolda dün yok, yaşadığınız an var, yarınınız belli değil. Her gün kendinizi yeniden kanıtlamak zorundasınız. Ben de daha iyi olabilmek için ekstra çalışmalar yapıp beslenmeme ve formuma dikkat ediyorum. Sorumluluklarımı biliyorum ve daha iyi olabilmek için kendimi zorluyorum. Zaten profesyonellik de bunu gerektirir.

Kaleciler iki direk arasının yalnız adamlarıdır. Kaleciler işlerini iyi yaptıklarında el üstünde tutulur ancak en ufak bir hatalı gole tahammül yoktur. Bu açıdan bakınca bu zor mesleği bize nasıl anlatırsın?

Kaleciliğin en zor kısmı da burası. Çok iyi oynadığınız bir maçta yiyeceğiniz bir hatalı gol sonrası fatura size kesiliyor. Ancak futbol hatalar oyunu. Önemli olan hatalarımızdan ders alıp ikinci kez tekrarlamamak. Kendinizi geliştirmek için de hata yapmanız lazım. Aynı hataları tekrar tekrar yapmamak da sizi her zaman bir adım öne taşır.

Kaleciliğin olmazsa olmazı nedir?

Zeka… Bunun peşine oyun takibi diyebilirim. Herkes antrenman yapabilir ama maçtaki kritik anlar çok farklı. Bunlar zeka olmadan olmaz.

Son sorum; Senin hakkında bilmediğimiz bir şey söyle.

Oynadığım amatör bir maçta Beşiktaş’ın gözlemcisi tarafından beğenilmiş ve antrenmanlara davet edilmiştim. Oraya gittiğimde benim yaşımdaki kalecilerin fiziki durumu beni etkilemişti. 13 yaşındaydım ama daha önce kaleci antrenmanı hiç yapmamıştım. Bu nedenle oradakilerin arkasında kalmıştım. Bu sebeple de bir iki antrenman sonra oradan gönderilmiştim. Yine bir amatör maçta beğenilip Galatasaray seçmelerine davet edilmiştim ama olmadı. Sonrasında Trabzonspor serüvenim başladı ve hayallerim gerçek oldu.