Yusuf Sarı'dan sözleşme sorusuna yanıt: Avrupa'ya dönmek istiyorum!
Trabzonspor'un genç futbolcusu Yusuf Sarı Fransız basınına konuştu. Yusuf Sarı yeni sözleşmesinin sona ereceğinin hatırlatılması üzerine ise "Avrupa'ya dönmek istiyorum" şeklinde yanıt verdi.
Süper Lig'in lideri Trabzonspor 'un bu sezon dikkat çeken isimlerinden Yusuf Sarı, doğduğu ülke Fransa'nın basınından Onze Mondial'e özel açıklamalarda bulundu. Marsilya döneminde en etkilendiği ismi, Trabzonspor ve Türk futbolu hakkındaki görüşlerini, bundan sonraki kariyerine ilişkin beklentilerini anlatan Yusuf Sarı, birçok soruya içtenlikle özel cevaplar verdi. İşte Yusuf Sarı'nın özel röportajı:
20 Kasım 1998'de Marsilya'dan sadece birkaç kilometre uzaklıktaki Martigues'de doğdunuz. Bize çocukluğunuz ve futbola başlama süreciniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
"Martigue'de doğdum ama Marignane'de büyüdüm. Küçüklüğümde beri ailemle çok sık vakit geçirdim. Genellikle evdeyimdir, fazla dışarı çıkmam. Futbola 5 yaşında Marginane'de başladım. Daha sonra Pennes-Mirabeau, Burel, Port-de-Bouc, Martigues ve Istres gibi birçok kulüpte oynadım"
2015'te 16.5 yaşında Marsilya'ya geldiniz. O gün, sizin için bir anlamda bir rüyanın gerçekleşmesi anlamına mı geliyordu?
"Olympique Marsilya için oynamak tüm Marsilyalıların hayalidir. Bu formayı giymek kesinlikle büyük bir gurur kaynağı"
Olympique Marsilya'da gençlerin eğitimi ve gözlemlenmesi hakkında neler düşünüyorsunuz?
"Olympique Marsilya'dayken her şey mükemmeldi. Tesisler harikaydı. Başarılı olmak adına her şeye sahiptik. Benim kuşağımdan Maxime Lopez, Bouba Kamara veya Christopher Rochia gibi isimler buradan çıktı. Elbette pek çok genç de her yerde olabileceği gibi şans bulamadı"
Tüm aşamaları geçtiniz ve A takıma hızla entegre oldunuz. Birkaç isim vermek gerekirse Luiz Gustavo veya Dimitri Payet gibi oyuncularla antrenman yapmak nasıl bir duyguydu?
"İlk başta dürüst olmak gerekirse anlamlandıramadım. Bunu fark etmem uzun zaman aldı. Bir hayalim gerçek olmuştu. Steve Mandanda'ya küçükken onu televizyondan izlediğimi söyledim ve sonra orada, onunla antrenman yaptım. Dünyanın en mutlu insanıydım. Harikaydı. Monaco maçında ilk kez yedeklerdeki anımı hatırlıyorum. Patrice Evra, beni tebrik etmişti. Bu tebrik, onun gibi harika bir oyuncudan gelince daha da değerliydi. Ancak soyunma odasında gençlere fazla odaklanılmıyordu. Bizim üzerimizde baskı yaratmak istemediler"
Sizi en çok etkileyen Olympique Marsilya oyuncusu kimdi?
"Tereddütsüz Luiz Gustavo! Çok üst seviyedeydi. Profesyonelliği, saha için ve saha dışındaki tavırları... Çok üst düzeyde oynadığını hemen fark ediyorsunuz. Arkasında büyük bir kariyer olduğu belli oluyor. Bugün, fırsat buldukça Türkiye'de görüşürüyoruz. Birbirimizi ararız ve birlikte çok eğleniriz. Ama takımına gol attığım için artık benimle konuşmak istemedi (gülüyor)"
Florian Thauvin sizin için ne kadar önemli bir isimdi?
"Onunla çok yakındık. Üstelik bu durum, bugün de devam ediyor. Önümüzdeki günlerde birlikte oyun oynamamız gerekiyor. Warzone oynuyoruz. Marsilya'da bana çok yardımcı oldu. Her zaman tavsiyelerde bulundu. Her antrenmandan sonra onun yaptığı şeyleri tekrarldım. Antrenmanların sonunda birlikte bitiricilik çalıştık. Bana "petit kho" (Arapçada "küçük kardeş") diyordu. O her zaman benim için özel bir isim olmuştur"
O dönemde Marsilya'yı Rudi Garcia çalıştırıyordu. Onunla ilişkiniz hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?
"Şahsen beni çok severdi. Beni altyapıdan çıkaran isimdi. Kendisine bugün yeniden teşekkür ediyorum. Geçenlerde Gervinho, ona bir fotoğrafımı gönderdi. Ve Garcia, "Bu benim küçük adamım" dedi. Onunla her şey iyi gitmişti. Nitekim yardımcısı Claude Fichaux ile de"
24 Eylül 2017'de Toulouse karşısında ilk profesyonel maçınıza çıktınız. Thauvin'in yerine uzatmada oyuna girdiniz. Gerçekten birkaç dakika oynadığınızda fayda sağlanabiliyor mu?
"Açıkçası fayda sağlayamadım. Güzeldi çünkü sahaya ayak basmak her zaman zevklidir ama hepsinden öte de sinir bozucuydu. Bir kere topa dokunamadım"
Fransa Kupası'nda dikkat çekmiştiniz. Epinal'de, Bourg-en-Bress'e karşı ve Parc des Princes'te PSG'ye karşı. Şansını iyi kullanmayı biliyordun. Sonra neden oynamadınız?
"Marsilya özeldir. Şahsen daha fazla oynamam gerekirdi diye düşünüyorum ama asla Marsilya'yı kötülemeyeceğim. En sevdiğim kulüp. Küçüklüğümden beri taraftarı olduğum bir kulüp. Ama sonrasında kendimi göstermek adına daha fazla şansı hak ettim. Sonrası da böyle gelişti. Hiçbir şeyden pişman değilim. Hepsinden önemlisi kimseyi suçlamıyorum. Takım çok iyi oynuyordu ve kadro da çok güçlüydü"
'Hep Türkiye için oynamak istemiştim'
Performansınız doğrultusunda Türkiye Milli Takımı'na seçildiniz. Türkiye için oynamak kararınız net miydi?
"Evet, hep Türkiye için oynamak istemiştim. Bu karar, ailemi ve çevremdekileri de çok memnun etti. Kökenlerime büyük önem veriyorum. Fransa da benim ülkem. Ama kararım netti ve gerçekte o zaman kendime bu soruyu sormadım bile. Fransa'dan oynama fırsatı sunulmuş olsaydı belki bu teklifi düşünebilirdim ama Türkiye Futbol Federasyonu'ndan teklif geldiğinde bir an bile düşünmedim"
2018-19 sezonu sonunda Trabzonspor'a transfer oldunuz. Bu nasıl gerçekleşti?
"Marsilya ile hala iki yıllık sözleşmem olsa da kendime yeni bir meydan okuma bulmalıydım. Kafamda öncelik Marsilya'ydı ama o dönemki sportif direktör Andoni Zubizaretta artık beni takımda istemiyordu. Trabzonspor'dan teklif geldi ve hayatım değişti. Türkiye'deki ilk yılımda Marsilya'dan ayrıldığıma biraz pişman oldum. Çünkü ayrıldığım sezon Marsilya'da sağ kanat bomboş kaldı. Herkes sakatlandı. Ve benimle birlikte yedek bekleyen Marley Ake oynamaya başladı"
Sen Fransız-Türksün. Türkiye sizin için neyi ifade ediyor?
"Fransa'da doğdum. Türkiye benim menşe ülkem. Küçükken Türkiye'ye sadece bir veya iki kez gitmiştim. Türkiye'yi Fransa kadar seviyorum. İkisi arasında bir tercih yapmıyorum çünkü Fransa da bana birçok alanda yardımcı oldu"
Türkiye'ye nasıl uyum sağladınız?
"Bugün bile zorlandığım oluyor. Sanırım tam olarak adapte olmam iki yıl sürdü. Gelmeden önce Türkçe konuşmamama rağmen dil sorun olmadı. Kürtçe konuştuğum ve Türkçe ile benzerlikler olduğu için az çok fikrim vardı. Dili çabuk öğrendim. Ayrıca ben İstanbul'da değilim. Bulunduğum yerde canımın istediği anda Marsilya uçağına binemem. Daha kırsal. Bu yüzden bugün hala biraz zor"
Türkiye'de futbola olan tutkuyu nasıl açıklarsın?
"Dürüst olmak gerekirse oyun anlamında Türklerin en bilgili kişiler olduğunu düşünmüyorum ama hisler... Bu gerçekten inanılmaz. Marsilya için oynadım ama kıyaslanamaz. Türkiye'de taraftarlar çok daha ateşli. Bir Galatasaray - Fenerbahçe maçı, bir Olympique Marsilya - PSG maçıyla kıyaslanamaz bile. Galatasaray ile Marsilya arasındaki maçın atmosferi inanılmazdı. Bouba Kamara'yı aradım şok olmuştu"
Birkaç sakatlığa rağmen ilk sezonunu oldukça iyi geçirdin. Şampiyonluk için oynadınız ve kupa kazandınız. Hızlı bir geri dönüş senin adına önemli miydi?
"Evet, sakatlanmadan önce sahada harika başlamıştım. Zubizaretta, o dönemde menajerimi aradı ve ilerlememden çok memnun olduğunu söyledi. Aslında Trabzonspor'un beni satmasını istedi çünkü Marsilya'nın satış yüzdesi vardı. Ayrılmamı isteyen o olduğu için transferimin karlı olması adına uğraştı"
Ertesi sezon Süper Kupa'yı kazandınız ama daha az oynadın. Bunu nasıl açıklıyorsun?
"Bunun nedenini adaptasyonumun zorluğu ve birçok sakatlığım olduğunu düşünüyorum. Şampiyonluklar kazanmak her zaman keyiflidir. Daha az oynadığınızda bile... Türkiye'yi takip etmeyenler seviyenin yüksek olmadığını düşünebilirler"
'Şampiyonluk için her şeyi yapacağız'
Trabzonspor, bu sezona harika başladı. Bu harika başlangıcı nasıl açıklarsın?
"Umarım sezon sonunda takım şampiyon olur. Atmosfer olağanüstü. Başarımızın temeli bu. Herkes çok iyi anlaşıyor. Şampiyonluk için her şeyi yapacağız. İki yıl önce son anda kaybettik. Bunu tekrar yaşamak istemiyorum"
Türk futbolunu nasıl görüyorsun?
"Türkiye şampiyonu olmanın iyi karşılanmadığını düşünüyorum ama seviye, insanların düşündüğü kadar düşük değil. Bugün Türkiye'de çok büyük oyuncular oynuyor. Genç olmasalar da mücadele ediyorlar. Bu oyuncuların varlığının faydalı olduğu tartışılmaz. Deneyim getiriyorlar. John Obi Mikel veya Marek Hamsik gibi oyuncuların bir Türk takımına gelmesinin iyi bir şey olduğu aşikâr. Gençlere yardımcı olabilirler"
Son zamanlarda ilk kez A seviyede milli takıma çağrıldınız. Ülkenizi uluslararası alanda temsil etmek nasıl bir duygu?
"Çok büyük bir şey. Bu konuda çok mutluyum. Babama söylediğimde hemen anlayamadı. Ailem benimle gurur duyuyor. Dürüst olmak gerekirse daha önce çağrılmayı umuyordum. Bu anı, dört gözle bekliyordum. Cengiz Ünder, Burak Yılmaz, Hakan Çalhanoğlu veya Çağlar Söyüncü gibi isimlerle oynamak gerçekten harika"
'Ülkemin, Türkiye'nin formasını Dünya Kupası'nda giymek inanılmaz olurdu'
Türkiye, Katar'da düzenlenecek Dünya Kupası adına baraj maçları oynayacak. Bir Dünya Kupası'nda oynamanın sizi etkileyen yanı nedir?
"Tekrar çağrılmayı gerçekten çok isterim. Ayrıca Portekiz'e karşı oynayacağız. Kulüpte daha fazla süre almayı başarmam gerekiyor. Bir Dünya Kupası'nda oynamak inanılmaz olurdu. Türkiye'nin, ülkemin formasını bu seviyede giymek gerçekten çok güzel olurdu"
'Avrupa'ya geri dönmek istiyorum'
Trabzonspor ile sadece birkaç aylık sözleşmeniz kaldı. Hedefleriniz neler?
"Avrupa'ya geri dönmek istiyorum. Başarılı olacak niteliklere sahip olduğumu biliyorum. Marsilya formasını yeniden giymek benim için büyük gurur olurdu. Ama geri dönersem oynamak için dönerim. Kendimi yedek kulübesinde göremiyorum. Keyif almak istiyorum"
Bugün pozisyonunuzda oynayan hangi oyunculardan ilham alıyorsunuz?
"Çok açık şekilde güzel oyunu izlemeyi seviyorum. Benimle aynı pozisyonda oynayan Lionel Messi ve Mohamed Salah'ın nasıl oynadıklarını izliyorum. Sıklıkla Xherdan Shaqiri'ye benzetiliyorum. Onun gibi kısa boylu, tıknaz, solak, hızlı ve patlayıcıyım"
Yarın hayallerinin kulübüne transfer şansın olsaydı bu hangi takım olurdu?
"Real Madrid"