Yusuf Yazıcı'dan açıklamalar: Trabzonspor'a dönecek mi?

Trabzonspor'dan Lille'e trabzonsfer olan Yusuf Yazıcı açıklamalarda bulundu.

Yusuf Yazıcı'dan açıklamalar: Trabzonspor'a dönecek mi?

Trabzonlu futbolcu Yusuf Yazıcı açıklamalarda bulundu.

22 Ağustos’ta başlayacak yeni sezon öncesi Fransız ekibinin kadrosunda en çok şey beklediği oyunculardan biri olan Yusuf Yazıcı açıklamalarda bulundu.

‘İnsan sağlığı en önemlisi’

Öncelikle pandemi sürecini nasıl nasıl geçiyor? Sanırım uzun bir süre Trabzon’daydın... Sakatlığın ne durumda ve Fransa’da liglerin bitirilmesini nasıl yorumluyorsun? Avrupa’da üst düzey anlamda ligleri oynatmayan tek ülke Fransa çünkü...

Sakatlık sonrasında operasyonu Roma’da olmuştum. Profesör Mariani’nin gözetiminde 2 aylık bir rehabilitasyon sürecim oldu. Sonrasında İtalya’da virüs riski artınca çalışmalarımıza Belek’te devam ettik. Oradaki 1 aylık dönemde atletik performansa dayalı çalışmalar yaptık. Sonrasında Türkiye’de tedbirler alınmaya başlanıp tesisler kapanınca Trabzon’a döndüm, bir süre de çalışmalarıma orada devam ettim. Şu anda Lille’deyim. Sağlığım da gayet iyi durumda. Liglerin iptali konusuna bir duygusal bir de bilimsel açıdan bakmak mümkün. Ben kararı yorumlarken bilimsel pencereden bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sporcu sahada olmak ister, oynamak ister. Ama burada insan sağlığı her şeyden önemli. Ben karar verenlerin tüm bilimsel verileri dikkate aldığına inanıyorum. İnsan hayatının olduğu yerde duygusal yorum yapmak doğru olmaz.

"Burada en büyük derdim soğuk"

Lille’e çok ciddi bir bonservis bedeli ile gittin. Fransa’daki ilk günlerin nasıldı. Uyum dönemi nasıl oldu. Dil konusunu nasıl çözdün mesela. Kısaca Fransa’daki Yusuf Yazıcı’yı anlatır mısın?

İlk günden bu yana kulübümün bana verdiği değerin ve benden beklentilerinin farkındayım. Uyum konusunda herhangi bir sorun yaşamadım. Ben bir ülkeye adapte olmanın o ülkenin diline, kültürüne hakim olmakla mümkün olabileceğine inanıyorum. Dil konusunda eğitimlerim devam ediyor. İngilizce temelim olduğu için öncelikle onu sağlamlaştırmak için İngilizce derslerine ağırlık verdik. Aynı şekilde Fransızca derslerim de devam ediyor. Lille’i şehir olarak da çok sevdim. Tek sıkıntı var biraz soğuk. Bu sene ona da alışırsam her şey çok daha güzel olacak.

‘Lille’de yapacaklarım var’

Lille’e giderken, “Avrupa’nın en iyi kulüplerinde oynayacağım” şeklinde bir hedef koymuştun kendine. Hayalin ne, nerede görüyorsun kendini ileride?

Ben çocukluğumdan bu yana hayaller kuruyorum. Hatta küçükken bu hayalleri kağıtlara yazar saklardım. Gerçekleştikçe de yenilerini yazardım. Şu anda Lille’de çok mutluyum. Bu kulüp için kazanacağım başarılar olduğunu düşünüyorum. Buraya gelirken gerek sportif direktörümüz gerekse teknik direktörümüz bana ne kadar güvendiklerini ifade etmişti. Burada yapacaklarım var. Önce onları gerçekleştirelim. Sonrası için de planlarım var. Onları da zamanı gelince konuşuruz.

‘Ülke futbolu için doğru plan bulunmalı’

Her yıl 100 milyonlarca Euro’luk futbolcu ihracatı yapan bir ülke Fransa. Bizimle aralarındaki temel fark ne? Sence o seviyeye nasıl çıkabiliriz.

Bu sorunun doğru cevabını futbolun yöneticileri verebilir. Ben sadece gördüklerimi paylaşabilirim. Benim her fırsatta dile getirdiğim bir nokta var. Bir plan yapmak, o plana uygun bir sistem geliştirmek ve devamlılık sağlamak. Dünyada başarıya ulaşmış tüm yapıların ortak özellikleri bu. Bu sadece futbolda değil hayatın her alanında böyle. Bizim müthiş bir genç nüfus havuzumuz var. Çok da yetenekli sporcularımız var. Bunları üst yaş gruplarına nasıl taşıyacağımızı, devamlılığı nasıl sağlayacağımızı bulmamız gerekiyor.

‘Altyapı görmezden gelinmemeli’

Sen, Merih, Çağlar, Ozan, Cengiz ve pek çok örnek... Çıtayı yükseğe koyup, Avrupa’daki rekabete giden bir futbolcu olarak Türkiye’deki yabancı sayısı konusundaki tartışmaları nasıl yorumluyorsun?

Benim bu konudaki fikrim açık; ben serbestlikten yanayım. Ama kriterleri iyi belirlenmiş bir serbestlik. Misal altyapıdan belirli oyuncu oynatma zorunluluğu, kadroda olacak yabancıların belirli kriterleri karşılaması gibi. Özellikle altyapı görmezden gelinmemeli. Dünyada uygulanan kriterler var, örnekler alınabilir. Yetenekler serbest rekabet ortamında parlıyor. Evet, serbest olsun ama kaliteli yabancılar transfer edilsin ki yerli oyuncular rekabete girip kendilerini geliştirsin.

‘Milli Takımımız’ın enerjisini herkes görüyor’

Ve elbette A Milli Takım. Pandemi nedeniyle EURO 2020 ertelendi. Senin için bir avantaj gibi görünüyor. Bu büyük turnuva ve milli takımla ilgili mesajların nelerdir?

Sadece kendi açımdan bakmıyorum. Takımda Merih gibi Cenk gibi Ozan gibi oyuncuların sakatlıkları vardı. Pandemi gibi büyük bir sorundan iyi bir sonuç çıkarmaya çalışmak çok doğru değil ama 1 yıllık erteleme tam takım olarak gitme noktasında bize bir avantaj sağlayacak. Biz çok pozitif, çok potansiyelli ve her şeyden önce çok mutlu bir takımız. Bu enerjimizin dışarıdan da fark ediliyor. Milli Takım ülke futbolunun en bütünleştirici paydası. Gelecek sene turnuvaya hem heyecan hem renk katacağımızı düşünüyorum.

‘Abdülkadir ve Uğurcan Avrupa’da her takımda oynar’

Kardeşin gibi gördüğün Abdülkadir Ömür ve Uğurcan Çakır’ı sormadan olmaz elbette. Türkiye’de Avrupa’ya transferi en çok konuşulan oyuncular. Yurt dışındaki rekabeti gördükten sonra sence onlar da başarabilirler mi?

Hem Abdülkadir hem Uğurcan Avrupa’nın her liginde her takımda oynayacak kapasitede oyuncular. Zaten zamanla nerelere geleceklerini hep birlikte göreceğiz. En doğru kararı, en doğru zamanda vereceklerine inanıyorum.

Trabzonspor’a gelmişken... 97 numaran emekli edildi. Bu konuyla ilgili duyguların ne? Bir gün 97 numarayı tekrar giyip, futbolu Trabzonspor’da bırakmak gibi bir düşüncen var mı?

Trabzonspor tarihi boyunca hep efsaneler yetiştirmiştir. Ben o büyüklerimin başarılarını dinleyerek, onları izleyerek büyüdüm. Böylesi bir camiada formamın emekli ediliyor olmasından sadece gurur duyarım. Bunu düşünen başta başkanımız ve yönetim kurulumuz olmak üzere herkese teşekkür ederim. Şu anda bırakmanın değil, oynayabildiğim kadar oynamanın ve her dakikasından zevk almak almanın planlarını yapıyorum. İleride neler olur, zamanı geldiğinde göreceğiz.

Genç futbolculara 3 büyük öneri: Hayal et, çok çalış, hiç vazgeçme

Hayata dair seni hırslandıran, savaşçı bir karaktere bürünmeni sağlayan temel hikayen nedir? Seni örnek alan ve arkadan gelen diğer yıldız adayları için bu çok önemli...

Her insanın değişik bir hikayesi var. Ama benim inandığım tek gerçek var; çok çalışmak. Hayal kurduğunuz, istediğiniz ve çok çalıştığınız zaman başaramayacağınız şey yok. Ben çocukluğumdan bu yana buna inandım. Bizleri örnek alan kardeşlerimize de bunu öneririm. Yetenek anlamında dünyadaki rakipleriyle farkları yok. Çok çalışarak,hayatlarını profesyonel yöneterek her anlamda dünya çapında olabilirler

-En son okuduğun kitap?

Futbol Bir Akıl Oyunu (Dan Abrahams)

-Dizi önerin nedir?

Prison Break

-En beğendiğin belgesel veya biyografi?

Güncel bir tercih yapayım: The Last Dance.

-İdolün olan futbolcu?

Tek bir futbolcuyu örnek almak yerine, işini iyi yapan farklı insanların farklı yönlerini örnek almayı tercih ediyorum.

-Futbolcu olmasan ne olurdun?

Yaşayamazdım.

-Tek kelimeyle Trabzonspor...

Tutku.

(Fanatik)

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler