CHP Ortahisar İlçe Başkanlığı tarafından ‘Ortahisar’da muhtarların koşulları ve mahallelere değerlendirme ve öneriler toplantısı’nın 4.’sü gerçekleştirildi.

CHP Ortahisar İlçe Başkanlığından yapılan basın toplantısında açıklamalarda bulunan Ortahisar İlçe Başkanı Fatih Suat Oyman şu ifadelere yer verdi;

Mahalle ziyaretlerimizdeki izlenimlerimizi ve özellikle de, bu ziyaretlerimizde muhtarlarımızla yaptığımız görüşmeler sonucunda edindiğimiz bilgileri, dördüncüsünü düzenlediğimiz bu basın toplantısıyla sizlerle ve sizler vasıtasıyla da kamuoyuyla paylaşmak isteriz.

Ortahisar ilçemiz muhtarlarının, önce koşullarını inceleyecek, ardından mahallelerimizin üzerine değerlendirmeleri ve önerilerimizi paylaşacağız.

Muhtar, genel tanım olarak; köy ya da mahallenin yasalarla tanımlanmış ortak işlerini yürütmek, sorumluluk alanındaki konularda görüş bildirmek ve mahalleyi temsil etmek üzere, o birimde ikamet eden yurttaşlarca seçilen kişidir. Klasik manada tanımı böyle olsa da uygulamada, mahallede birçok konu için sorumlu tutulan, sorumlu tutulduğu için de mahallede ki tüm sorunlara vakıf olması gereken, en rahat ulaşılması istenen ve ulaşılan, belki de en önemlisi belli bir zaman dilimi içinde değil, gece gündüz demeden çalışması istenen ve çalışan kişidir. Elektrik kesilse, sağlık ocağında bir sorun olsa yâda sokakların temizliğinde bir aksaklık olsa, ulaşılan ve sorunu çözmesi beklenen ilk kişi muhtarlarımız oluyor.

Görevleri dışında, hayatın tam merkezine koyduğumuz muhtarlarımız, Ortahisar gibi nüfusu 23 ilden büyük bir ilçede, bırakın muadillerini, çok daha küçük ilçelerin muhtarlıklarının bile koşullarına sahip olmadığını üzülerek şahit olmaktayız. Koşuldan kastımız, muhtarlarımızın çalışma alanlarından, yani muhtarlıklardan bahsetmekteyiz.

● Henüz daha yer tahsis edilmemiş muhtarlıklarımız var. Hal böyle olunca kirada duran var, kirada bile duramayıp, fiziki olarak muhtarlık olmayan mahalleler mevcut.

● Bazı muhtarlıkların ise fiziki durumları ne bu kıymetli makama ne de mahallelerimize yakışıyor.

● 2019 yerel seçiminden bu yana halen ofis malzemeleri eksik olan muhtarlarımız mevcut.

● Muhtarlar, mahalle sorunlarını aktarmak için belediyedeki müdürlere ulaşmakta sorun yaşıyor.

Şehir merkezindekiler de dâhil olmak üzere, duvar sıvasının - boyasının dökülmesinden ofis malzemelerine kadar birçok muhtarlık binasında sorun yaşanması, kendilerine yer bulunamadığından kirada olan ve hatta muhtarlığı olmayan mahallelerimizin mevcudiyeti, ‘En Mutlu Şehir’ sloganıyla tanıtımını yaptığımız Ortahisar gibi bir ilçeye yakışmamaktadır.

Son yerel seçimlerden bu tarafa 3 yıl geçmesine rağmen, ofis malzemeleri tedarik edilmeyen muhtarlarımız var dedik. Bunu neden önemsiyoruz? Çünkü mahallelerinde muhtarlarımız birçok konu üzerinde çalışırken, bir taraftan bu eksiklerle zaman harcamaması gerektiğini düşünüyoruz. Muhtar gibi bir yerel yönetici olan belediye başkanı ise pazarlık usulü ihaleyle mobilyalarını rahatça yenileyebiliyor. İkisi de seçildiği halde, muhtarlar sıkıntılı, başkanlar sıkıntısız. Neden? Çünkü Muhtarlarımızın bütçesi yok. Burada belirtmek gerekir; Cumhuriyet Halk Partisi olarak muhtarlara ayrılacak bir bütçe planımız var.

Biliyorsunuz ki muhtarlıklar, kaymakamlıklara bağlıdır. Ancak belediyelerde de Muhtarlıklar Müdürlükleri ve bu müdürlüğün de muhtarlara ayrılan bir bütçesi vardır. Ortahisar Belediyesi bünyesindeki Muhtarlıklar Müdürlüğü’nün son üç yıllık bütçesini incelemek gerekirse;

2018 yılı için ayrılan bütçe 302.000 TL iken gerçekleşen 106.382 TL,

2019 yılı için ayrılan bütçe 260.000 TL iken gerçekleşen 138.475 TL,

2020 yılı için ayrılan bütçe 160.000 TL iken gerçekleşen 154.583 TL.

Muhtarlarımız biraz önce bahsettiğim sıkıntılar içerisinde iken, Belediyenin planmış bütçesinde, muhtarlıklar için ayrılmış bütçesinin neden eksik kullanılmadığını merak etmekteyiz.

Muhtarlarımız, özellikle ‘belediyedeki müdürlere ulaşamıyor’ şikâyeti belki kamuoyu için şaşırtıcı gelebilir ama bizim için hiç şaşırtıcı değil. Çünkü belediye meclis üyelerimizin dahi ulaşamadığı müdürler var bu kentte. Şehrimizde vatandaşlarımızın ihtiyacını, talebini karşılamak için çalışan muhtarlarımızın, ilgili müdürlüklere ulaşamaması gibi bir durumdan söz edilmesi, belediye yönetiminin büyük bir ayıbı olsa gerek. Muhtarın ulaşamadığı ya da sonradan dönüş alamadığı herhangi bir müdür varsa, o müdürlük görevini hak etmiyor demektir.

Mahallenin taleplerini aktarma konusunda muhtarlarımız genel olarak telefon üzerinden çözme girişiminde bulunsa da büyükşehir belediyesinin mevcut muhtarlık sistemi olduğunu ancak bu sistem üzerinden işleyişin daha da ağır olduğunu öğrendik. Telefonla ulaşılamama sorununu ortadan kaldırmak, evrak getir götür zamanından kazanmak amacıyla çevrimiçi sistemin özendirilmesi ve daha da geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Muhtarlarımızın çalışma koşulları üzerine;

● Cumhuriyet Halk Partisi olarak öncelikle, Muhtarlarımıza ait bir bütçenin olmasını, her muhtarımızın yanında çalışan bir personelin olması gerekliliğini,

● Muhtarlar arasındaki adaletsizliğin bir an önce giderilmesi, her muhtarın mahalle nüfusu fark etmeksizin, ortam koşulları eşit seviyeye getirilmesini,

● İletişim konusunda whatsapp ve telefon ağına bağlı kalmadan belediye bünyesindeki muhtarlık sistemi geliştirilmeli, aktarılan talep ve sorunlar anında müdürlüklere ulaşacak ve çözüm süresi denetlenecek bir mekanizmanın oluşturulmasını,

● Muhtarlarımız sadece evrak düzenleyici değildir, muhtarlarımızın katılımcılığının daha çok arttırılmasını, belediye meclislerinde de söz sahibi olmasını,

● Belediye tarafından muhtarlarımızın faturaları için verilen 200 TL’nin günümüz şartlarında arttırılmasını, muhtarlık bütçelerinin önemsenmesini öneriyoruz.

MAHALLELERİMİZDE DEĞERLENDİRMELER VE ÖNERİLERİMİZ

Alan çalışmalarımızda yaptığımız inceleme ve görüşmeler sonucunda bizler de projelerimizi üretiyoruz. En nihayetinde bu şehrinde, ülkemizin de yönetimlerine en güçlü şekilde talip olduğumuzu beyan ediyoruz. “Talip oluyoruz” cümlesinin altında önemli bir altyapı mevcuttur; CHP olarak istişarelerle, ortak akılla, bilimle şehrimiz adına güzel adımlar atacağız.

İstişare demişken! Şehrimizde muhtarlarımızla yapılan istişare toplantılarını da yakından takip ediyoruz. Çok yakın bir zamanda muhtarlarımız ile Ortahisar Kaymakamı ve Vali beyin birlikte yaptıkları istişare toplantısı sonrasında iletişim kurduğumuz muhtarlarımızdan bu toplantının verimli geçtiği yönünde geri dönüşler aldık. Ancak Ortahisar Belediyesinin muhtarlarımızla yaptığı istişare toplantısına bakınca; toplantının bir parti yemeği haline geldiğini görüyoruz. Muhtarlarımız istişare toplantısına hazırlanmış. Fakat gelin görün ki; hep beraber yemek yenmesi dışında ortak yapılan bir şey yok. Ortahisar Belediye Başkanı, sanki parti toplantısıymış gibi yanına Ak Parti ilçe başkanını almış, ilçe başkanı da “Ak Parti bunu yaptı, Ak Parti şunu yaptı” diyor. Biz bir partinin muhtarlarla bir araya gelmesini değil, belediye toplantısını yemek ve konuşma konseptiyle beraber “istişare toplantısı” olarak sunmasını hiç hoş karşılamıyoruz.

Biz kendi reklamımızı değil, muhtarlarımızın verdiği katkı ve mahalle ziyaretlerinde yaptığımız gözlemler sonucunda ulaştığımız mahallelerimize ait sıkıntı ve sorunları sizlerle paylaşmak istiyoruz;

● İcra tebligatları her geçen gün artıyor

● Ekonomik buhran nedeniyle vatandaşlarımızın yardım talepleri artıyor

● Şehir merkezine yakın mahallelerde göçmen sorunları yaşanıyor

● Şehir merkezine yakın mahallelerimizde ne yazık ki yasaklı madde kullanımına dair şikâyetler mevcut

● Şehir merkezinde Trafik ve otopark sorunu çok fazla

● Birçok mahallemizde ulaşım sorunu yaşanmakta

● Birçok mahallede kanalizasyon eksikliği devam ediyor

● İmar eksikliği yatırım ve hizmet getirme noktasında büyük bir sorun

● Eğitim, Sağlık, Tarım gibi önemli konularda ciddi planlamalara ihtiyaç var.

Burada sizlerle paylaştığımız bu tespitler yaygın ve ortak olan sorunlardır. Mahalle ziyaretlerimizde mahalle sakinlerinden bizlere gelen mahalli bazda daha özel talep ve sıkıntılar da mevcuttur. Anlayacağınız sorun çok, sorunları çözmesi gerekenlerden ses gelmiyor.

Birkaç konuyu detaylandıracağız;

Şehrimizin en büyük sorunlardan bir tanesi olan trafik, özellikle şehir merkezinde büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Sokakların dar olduğu, nüfusu yoğun olan Çarşı, Gazipaşa, Cumhuriyet gibi mahallelerimizde sıkışmalar oluşuyor. Cumhuriyet mahallesinde Öğretmenler evinin altında yapılan yeni yol güzergâhı üzerindeki mevcut durum anlatmak istediğimizin özetidir.

Eskiden köy olarak tabir ettiğimiz mahallelerimizde ulaşım sorunu yaşanmaya devam ediyor; ulaşım kaynaklarının yetersizliği, akşam saatlerinde ise ulaşımın olmaması kendi imkânı olmayan vatandaşlar için büyük bir sorun yaratıyor.

Son zamanda bitirilen “Ulaşım Ana Planı” gibi bir çalışma var; bu planın sadece yapmak için yapıldığını bir kez daha vurgulamak isteriz. Plan işlerken diğer yandan da yol, trafik güzergâhı belirlemek ulaşım “master” planının amacıyla çelişmektedir. Kanuni, Yeşilyurt, Akyazı gibi mahallelilerimize kulak verdiğimizde, duyduğumuz ulaşımdaki problem sitemi, söylemlerimiz daha da kuvvetlendirmektedir. Bir mahalleye ne kadar kapasitede taşımaya ihtiyaç var, ana - ara arterlerde nasıl bir planlama yapılmalı, dolmuş esnafını mağdur etmeden otobüslerin koşulları nasıl düzenlemeli vb ciddi bir çalışmaya ihtiyaç vardır, böyle bir çalışma duymadık. Bu nedenle sorunlar çözüme kavuşmamaktadır.

İnternette karşılaştık, doğruluğunu teyit etmemekle birlikte Fatih Sultan Mehmet’in olduğu söylenen güzel bir sözle karşılaştık. “Kanalizasyon şehrin kirini, hamam bedenin kirini, kütüphaneler de ruhun kirini temizler.” 2022 yılının Türkiye’sinde halen kanalizasyon eksikliğini konuşuyoruz. İlk adımı geçemiyoruz ki mahallelerimizin kütüphane ihtiyacına gelelim. Beştaş, Çamoba, Gölçayır, Kavala gibi mahallelerimizde ciddi kanalizasyon problemleri olduğunu, derelere, tarlalara pis suyun akışıyla insan ve hayvanların sağlığının tehlikede olduğunun altını çizmek gerekir.

Tarımla ilişkili olarak yerel bazda üretimin teşvik edilmesini birçok kez ifade ettik. Mahallelerimizde önemli bir talep ve potansiyel olduğunun farkındayız. Kireçhane örneğinde olduğu gibi yerel ürün pazarlarımızı önemsiyoruz. Bu noktada Yalıncak, Bulak, Kavala, Akyazı ve hatta Ortahisar-Pazarkapı bölgesinde kendi taslak çalışmalarımızın da olduğunu söylememiz gerekir. Salgın sürecinde tarımın, üretimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Vatandaşlarımızı kendi topraklarında üretime teşvik etmek, onlara destek vermek, mahallelere ekonomik fayda yaratmak yerel yönetimlerin önceliklerinden olmalıdır. Diğer Büyükşehirlerde güzel örneklerini takip ediyoruz. Koskoca Anadolu topraklarında tarım politikası üretmemek, dışarıdan gıda ithal etmeyi tercih etmek bu vatan topraklarına ihanettir. Biz ürünlerimizi nasıl kaybettik, kazanmak için ne yapmalıyız diye düşünmek yerine yurtdışından yağ getiren gemilerden müjde olarak bahsediyoruz.

Mevcut pazar yerleriyle alakalı önemli bir sorun var. Mevsim fark etmeksizin pazar yerlerimiz insanlığa önem veren bir anlayışa sahip değil. Evine ekmek götürmek için sabahtan akşama her türlü iklim şartlarını yaşayan pazarcı esnafı insanca hakça bir çalışma ortamına ihtiyacı var. Belediye meclisinde çıkıp “Avrupa standartlarına uygun değil” demek bu problemi çözmek için yeterli değildir.

Muhtarlarımız nezdinde mahallerimizde ciddi bir sorun var, aslında bu sorun mahallelerin değil merkez yönetimin sorunudur. Birçok muhtarımız mahallesinde okul açılması için, sağlık ocağının çalışması için, turizmini ve ekonomisini canlandırmak amacıyla büyük emek sarf ediyor. Bu durum komşu mahalleler arasında da rekabete dahi yol açıyor. Düşünün ki bazı mahallelerimiz okul talep ederken, okul kapanmasın diye öğrenci sayısını arttırmaya çabalarken, kıyı mahallelerimiz ise öğrenci yoğunluğunu azaltmaya, okul sebebiyle ikametgahı farklı mahalleye taşımak gibi problemlerin ortadan kaldırılması istiyor.

Ortahisar’da kıyıya doğru yoğunlaşan bir insan popülasyon var, köylerdeki hane sayısı kış mevsiminde en düşük seviyeleri görüyor. Ancak bir yandan muhtarlarımız okul ve sağlık ocağı üzerinde girişimlerde bulunuyor. Hane sayısını eğitim dönemlerinde de korumak için atılan adımlarda karşımıza çıkan en büyük sorun imar sorunu olarak çıkıyor. Birçok mahallemizde imar olmaması nedeniyle doğalgaz, altyapı gibi hizmetleri taşımakta büyük zorluklar yaşanıyor. Yani sorunlar bir zincir gibi. Bu şehrin tam anlamıyla planlanması gerekmekte ve planlanmayan her gün şehir itibarından değer kaybetmektedir.

Şehirde önemli bir altyapı çalışması devam ediyor, ancak üst yapıya sıra geldiğinde burada disiplinsizlik görmekteyiz. Yollar perişan halde, iç yollar bozuk, ana yolların büyük bir kısmı bozuk. Arabaların aksamları zarar görüyor, salgın döneminde tek dolmuş dönüşümü yapan şehir Trabzon bir yandan da üst yapıda işlevsel sıkıntı yaşayınca çekilmez bir hal alıyor. Şikayetler artıyor, mecliste lokasyon belirterek düzeltilmesi gerektiğini söylüyoruz. Ama Ortahisar Belediyesi’nin önünde ve arkasındaki yolların durumu ortada, Belediye’nin kendine hayrı yok. Bu nedenle üstyapı işlerinin de ciddiyetle takip edilmesini tavsiye ediyoruz. Atılan adım kıymetlidir ancak ortaya konan çalışmayla kendilerini karalıyorlar.

En son bizlerle paylaştıkları raporda 130 sokakta altyapı bitirilerek üst yapı için teslim edildiği, bu sokakların ise 78’inin tamamlandığını ifade edildi. 78 sokaktan biri olan Cumhuriyet mahallesi Muhittin Cami sokaktaki çalışmayı inceledik, bu nasıl çalışmadır anlam veremedik. Büyükşehir yarı maliyetini karşılamasına rağmen Ortahisar Belediyesi halen malzeme ve finans problemi yaşadığı ortadır. Bu çalışmayla birlikte şehrin üst yapısından endişeliyiz.

Sonuç olarak ziyaretlerimizde aldığımız verilere göre;

● Taşımalı eğitime son verilmeli, köy okullarımız yeniden açılmalı

● Yerel ürünlerimizin üretimine ve pazarlarımıza önem verilmelidir, pazar yerleri insanlık vicdanına uygun bir şekilde hal almalıdır

● Bu zorlu ekonomik koşullarda TMO’nun sattığı ürünleri mahalle bakkallarımızda fiyat etiketleri üzerinde olacak şekilde satılarak vatandaşa kolay ulaşımı sağlanmalı

● Ana ve ara hatlar için hiç kimseyi mağdur etmeyecek şekilde ulaşım planı yapılmalı

● İnsan sağlığını tehlikeye atan tüm eksiklikler öncelik sırasına alınmalı

● Büyükşehirle birlikte kaybedilen köy tüzel kişilikleri yeniden verilmeli, belediyelere geçen köye ait taşınmazlar yöre halkına kalmalı

● Altyapı ve üstyapı çalışmaları özveri, disiplin ve yüksek denetim içerisinde yapılmalı

Basın toplantımıza burada son verirken Trabzonspor’umuzun bu yılki başarısıyla beraber şehrimizin heyecanının farkındayız. Ancak bu sevinci layıkıyla yaşamak ve üzüntüye dönüşmemesi adına “silahlı kutlama” eylemini asla tasvip etmediğimizi bunun yerine gülerek, birbirimize sarılarak, horonlar eşliğinde kutlamaların bizlere yakışacağını vurguluyoruz.