Fethiye'de Likya döneminden kalma tarihi kaya mezarda bir buçuk yıldır yaşayan kanser hastası ve bir bacağı felçli adam, "eskiden  villada otururdum şimdi bu haldeyim" dedi.

Yaklaşık altı yıl önce Ankara'dan Fethiye'ye gelen ve burada inşaatlarda çalışarak geçimini sürdürmeye çalışan 63 yaşındaki dört çocuk babası Sabri Ertürk, ekonomik kriz nedeniyle inşaat sayısı azalınca Fethiye Kalesi yakınlarındaki Likya dönemine ait tarihi kaya mezarlardan birinde yaşamaya başladı. Bir buçuk yıldır tavanından sular damlayan rutubetten duvarları küflenmiş kaya mezarda yaşayan Ertürk, burada geçirdiği günlerin sonunda hasta olduğunu anlattı.

Geçen temmuz ayında kendisine verilen yeşil kartla Antalya'da bir hastaneye giden Ertürk, doktorların mide kanseri teşhisiyle yıkıldığını belirtti.

Burada kendisine yapılan bir iğne sebebiyle şimdi sol bacağının da felç olduğunu söyleyen Ertürk, sığındığı kaya mezarda ölümü beklediğini anlattı. Komşularının yardımıyla yaşayan ve kendisinin bu durumundan yetkililerin haberi olduğunu belirten Sabri Ertürk, kimseden bir şey istemediğini söyledi.

Doktorların kendisine ilaç dahi verme gereği görmediği için de öleceğini düşünen Ertürk, şunları söyledi: "Bu halime de şükür, burada yalnız başıma huzurla ölümümü bekliyorum." Eşi ve dört çocuğundan yıllar önce ayrılan Ertürk, ailesinin nerede olduğunu bilmediğini ve onlarında kendisinin nerede olduğunu bilmediklerini söyledi. Yaşadıklarını anlatan Sabri Ertürk, şöyle konuştu: "Fethiye'ye geleli altı yıl oldu. Önceleri inşaatlarda çalıştım ama daha sonra kanser olunca buraya sığındım. İnsanoğlu her zorluğu aşar bende bu halime şükrediyorum. 2008'den beri bu kaya mezarda yaşıyorum. Üşümüyorum."

ÇANTA DOLU PARAYLA GEZERDİM

Ailesiyle ilgili konuşmak istemediğini belirten Ertürk, sözlerine şöyle devam etti: "Kimseden bir beklentim yok çünkü tüm mülki amirlerin burada kaldığımdan haberi var. Vatandaşın derdini çözmek onların görevi. Hiçbir gelirim yok yemek de yiyemiyorum mide kanseri olduğum için sadece sıvı şeyler yiyebiliyorum. Bir zamanlar çok güzel günlerde yaşadım. Naci Bozkurt'ların damadıydım ben çok güzel günler de gördüm ama şimdi böyle işte. Burada dünyadan bir haberim. Ne oldum değil ne olacağım diyeceksin, çanta dolusu parayla gezer villada otururdum şimdi bu haldeyim."

Üç metrekarelik tarihi mezara koyduğu birkaç parça eşya ile günlük yaşamını sürdürmeye çalışan Sabri Ertürk, kendisini tanıyanlara selam gönderdi.