ADANA'da kızına işkence yaptığını ileri sürdüğü damadı 35 yaşındaki Ahmet Bayhan'ı tabancayla öldürdüğü iddiasıyla 18 yıl hapis cezasına çarptırılan 57 yaşındaki Mehmet Ohtaroğlu'nun cezasını fazla bulan Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, kararı bozdu. Yerel mahkeme, Yargıtay'ın bozma gerekçesini dikkate alarak sanık Ohtaroğlu'nu, tahrik ve iyi hal indirimi yaparak 12.5 yıl hapis cezasına çarptırdı. 

 

İddiaya göre Mersin'de yaşayan şoför Mehmet Ohtaroğlu, Adana'da oturan kızı Tuğba Bayhan'ın telefonla kendisini arayarak, "Baba eşim beni dövüp, işkence yapıyor. Gel beni al, götür" dedi. Baba Ohtaroğlu, kızı ile damadını barıştırmak için Adana'ya geldi. 14 Şubat 2009'da Mehmet Ohtaroğlu, evinde kaldığı kızını ağlar halde görünce nedenini sordu. Ohtaroğlu, kızı Tuğba'nın kocası tarafından dövüldüğünü öğrenince evin salonunda oturan damadına, "Niye kızımı dövdün?" dedi. Damat Ahmet Bayhan da kayınpederine küfrederek, yüzüne tükürdü. Buna sinirlenen Ohtaroğlu da, damadını, yatak odasında bulduğu damadına ait tabancayla başına ateş ederek öldürdü. 

 

Cinayetten sonra teslim olup tutuklanan Ohtaroğlu hakkında, 'kasten öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. 

 

3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan cinayet zanlısı Ohtaroğlu, damadının kızı Tuğba'yı devamlı dövüp işkence yaptığını iddia ederek cinayet anını şöyle anlattı:

 

"Damadım, kızım ile 8 yıldır evlidir. Eşimden 12 yıl önce boşandım. Çocuklarıma hem analık, hem babalık yaptım. Daha önce damadım, kızımı dövüp işkence yapmıştı. Ben de kızımı alıp, Mersin'e getirmiştim. Kızımı almaya geldiğinde damadıma 'oğlum eşinle iyi geçin, çocuğunuz var. Bak ben eşimden ayrıldım, neler çektiğimi biliyorsun' diyerek nasihatlerde bulunmuştum. Hatta, Mersin'e yerleşmesini kendisine parasal yönden yardımcı olup, iş kurmasını bile teklif etmiştim. Olaydan önce kızım beni telefonla arayıp eşinin kendisine kötü davrandığını söyleyince Adana'ya gittim. Evde diğer kızım Emine Karagöz de vardı. Kızım ile damadım diğer kızım Emine'yi Mersin'e yolcu etmek için götürdüler. Ancak bir süre sonra her iki kızım da ağlayarak geldi. Kızım Tuğba'ya 'niye ağlıyorsun?' diye sordum. O da, eşi Ahmet'in benim için 'Niye onu göndermediniz, niye hala burada?' diye bağırarak kendilerini dövdüğünü söyledi. Damadıma 'Niye dövdün?' diye sorduğumda bana küfür edip, yüzüme tükürdü. Çok zoruma gitti. O anda kendimi kaybetmişim. Yastığın altına sakladığı tabancasını alıp ateş ettim."

 

Duruşmada tanık olarak dinlenen 2 çocuk annesi 30 yaşındaki Tuğba Bayhan, babası tarafından öldürülen kocası Ahmet Bayhan'ın uyuşturucu bağımlısı olduğunu ve bu yüzden ailesi tarafından dışlandığını söyledi. Kocasının sürekli kendine şiddet uyguladığını ve cinayetin de bu yüzden işlendiğini belirten Bayhan, "Eşim sürekli bana şiddet uyguluyordu. Bir kaç kez de zor kullanarak ters ilişkiye girdi. Bu yüzden kanamam da oldu. Gördüğüm şiddete bağlı olarak kalp ve tansiyon hastası oldum. Beni dövdüğü için hakkında 2 ayrı dava açıldı. Cinsel istismardan da dava açılacaktı, ben şikayetimi geri aldım. Olay günü de eşim bana 'Söyle baban bizden gitsin' dedi. Bu yüzden beni yol ortasında dövdü. Babam öğrenince konuşmak için eve girdi. Sonra silah sesi geldi" diye konuştu. 

 

Mahkeme heyeti, sanık Ohtaroğlu'nu 18 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanık avukatının itirazı üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, sanığa verilen cezayı fazla bularak kararı bozdu. Bozma gerekçesinde ise, "Cinayetin, ölenin sanığa ve kızına yönelik haksız tahrik oluşturan söz ve davranışlarından kaynaklandığı, sanığa ceza verilirken yeterli tahrik indirimi uygulanmadığı" bildirildi. 

 

3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, kasten adam öldürme suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırdığı sanık Ohtaroğlu'nun cezasını, eylemini ölenden kaynaklanan tahrik altında gerçekleştirdiği için önce 15 yıla, sonra da duruşmalardaki iyi halinden dolayı 12.5 yıla indirdi.