İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü'nden mezun olduktan sonra memleketi Erzurum'un Horasan ilçesine bağlı Aliçeyrek köyüne dönen 29 yaşındaki Rıdvan Yavuz, burada çektiği 5 kısa filmle Boston, Frankfurt ve Kanada'daki uluslarası film festivallerinin yanı sıra Türkiye'de düzenlenen festivallerde birincilikten mansiyona kadar 17 ödül aldı. 

Horasan'ın Aliçeyrek köyünde doğup büyüyen 9 çocuklu ailenin 4'üncü çocuğu olan ve üniversite yıllarında sinema çalışmalarına başlayan Rıdvan Yavuz, 2010 yılında Radyo Televizyon Sinema Bölümü'ne başladı. 2010 yılından itibaren çektiği 5 kısa film Boston, Frankfurt ve Kanadadaki uluslarası film festivallerinin yanı sıra Türkiyedeki düzenlenen film festivallerinde ödüller aldı. Rıdvan Yavuz, bu çalışmasında 1990'lı yıllarda bir köyden başka bir köye eğitim görmeye giden iki kardeşin okul hayatını kısa metrajlı filme döktü. Filmde defterleri olmadığı için derse alınmayan öğrencileri konu alan Rıdvan Yavuz, zor koşullarda çektiği 'Kuyu' filmi ile birçok festivalde finalist oldu.

Erzurum, Atatürk Üniversitesi  İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nde yüksek lisans yapan ve Büyükşehir Belediyesi'nde sinema sorumlusu olarak çalışan Yavuz, beyaz perde merakının ortaokul yıllarında başladığını söyledi. Rıdvan Yavuz, şunları anlattı:

"Üniversitede ilk kısa film deneyimimi yaptım. Sadece ödevle kalmadı. Festivallerde ödüller almaya başladı. Bu filmin arkası geldi. İlk filmden sonra o heyecan o moralle 2, 3 derken 5'nci kısa filmimi çektim. İlk kısa filmimde köy hayatından çıkmış şehir hayatında çırpınan bir gencin hikayesini, ikinci filmde köydeki çocukların yaşam hayatlarını yaşam mücadelelerini anlatmaya çalıştım. Üçüncü filmimde kadın cinayeti konu ediliyordu. 'Hasat Mevsimi' isimli dördüncü film belgeseldi. Son filmim 'Kuyu'da ise, bir köyden başka bir köye okumaya giden çocuğun başından geçen olayları anlattık. Filmlerin tümünü Aliceyrek köyünde çektim. Bundan sonraki projemi inşallah şehirde çekeceğim. İlk başlarda köy halkı oyun oynadığımı düşünüyordu. Bana, deli muamalesi yaptılar. Alay ediyorlardı. Ödüller almaya başlayınca köy halkının tepkisi değişti. Son filmimde bütün köy halkı kamera arkasında destek oldu. Bu da bizi mutlu etti. 'Kuyu' filmimle Boston, Frankfurt, Kanada ve Türkiye'de bir çok festivalde yine birincilik ödülü aldım. Diğer kısa filmlerim uluslararası festivallerde birincilik ödülleri aldı. Sanat; insanın ruhunda olan bir şey sonradan kazanılmayacak bir şey. Sinemanın pratik yanını bilmiyordum. Ruhumda ortaokul yıllarından beri kaynayan bir sanat duygusu var. Bunu hayata geçirebilmek için pratiğini öğrenmek gerekiyordu. Üniversitede sadece pratiğini öğrendim. Bunun başında inanacaksın, çabalayacaksın. Üniversite hayatımın çoğunu sınıfta derslerle değil, daha çok kurs ve atölyelerle geçirdim. TRT'de katıldığım bazı dizi film çekimleri oldu. Buralarda kendimi yoğurdum. Sinema bölümünü okuyan arkadaşlarda bir ümitsizilik var. Ama hiçbir çaba da görmüyorum açıkcası. Gayret etmeliler. Saat 06.00'dan bir dahaki günün aynı saatine kadar uyumadığım günler oldu. Onun sonucunda bugünlere gelebildim. Azimli olmadığın müddetçe bu işin üstesinden gelemezsiniz. Birincilikten mansiyona kadar 17 ödülüm var.  Hafta sonları köyümde ahıra girip hayvanların temizliğini yapıyorum. Şehir hayatını ise sevmiyorum. Hedefim uzun metrajlı film çekip, iyi bir yönetmen olmak."