Trabzon Şehir Plancıları Odası: İftiralar kabul edilemez
Trabzon Şehir Plancıları Odası, oda hakkında ortaya atılan iddialar üzerine açıklama yaptı. Basında haklarında çıkan “Şehir Plancıları Odası’nın çifte standart uyguladığı, emekleri yargıda yok ettiği, bu şehirde bir saygınlığının kalmadığı" gibi iddialara
Trabzon Şehir Plancıları Odası, oda hakkında ortaya atılan iddialar üzerine açıklama yaptı.
Basında haklarında çıkan “Şehir Plancıları Odası’nın çifte standart uyguladığı, emekleri yargıda yok ettiği, bu şehirde bir saygınlığının kalmadığı" gibi iddialara yanıt veren oda yönetimi yazılı açıklama yayınladı.
İşte o açıklama;
Son günlerde yerel basında yer alan odamızı karalayan bir takım asılsız iddialar ile ilgili kamuoyunu doğru bilgilendirme zorunluluğu doğmuştur.
Şehir Plancıları Odasının dava açtığı imar planı değişikliklerini içeren meclis kararlarının yargıda iptal edilmesi sonucu, “bu kadar emeği de yargının yok ettiği” ifadelerini içeren açıklamalar bağımsız yargıyı da töhmet altına sokmaktadır. Hâlbuki yargının bilimsel ve teknik incelemeler sonucu hukuka uygun karar verdiğini göz ardı etmek, hem odamızı hem de yargıyı karalama, itibarsızlaştırma ve linç kampanyasına dönüştürme çalışmasına karşın kamuoyunun konuyla ilgili bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Anayasal bir kuruluş olan TMMOB Şehir Plancıları Odası çalışmalarını emekten, insandan, doğadan ve kamu yararından yana yapmaktadır. Bu özelliği ile bilimi ve tekniği halkın hizmetine sunan, kamu görevi yapan bir meslek odasıdır. Anayasal bir görev olarak da hükümetler ve yerel yönetimlerin uygulamalarına yönelik kamusal denetim görevine sürdürmektedir.
“Şehir Plancıları Odası’nın çifte standart uyguladığı, emekleri yargıda yok ettiği, bu şehirde bir saygınlığının kalmadığı” gibi kabul edilemez iftiralar demokrasiye, bilime, hukuka ve emek kavramına bakışlarındaki çarpıklığı gözler önüne sermektedir.
Bu çerçevede yerel yönetimlerin ve merkezi idarenin ilgili birimlerinin sorumlulukları altında hazırlanan, uygulanan ve denetlenen planlama sonrası ortaya çıkan hatalı planların tümünün odamız tarafından yargıya götürülmesi gerektiği gibi bir anlayışın ortaya konulması bir gaflettir. Odamız gördüğü ve yetişebildiği yerlerde kamusal alanlardaki kamu yatırımlarını yönlendiren büyük projeleri incelemeye çalışmaktadır. Bu konuda da yerel yönetimlerden yeterli katkı da alamamaktadır. Zor koşullar altında yapılan bu incelemeler öncelikle ilgili idarelerle yazışma yoluyla düzeltilmesi talep edilmekte, bu olmadığı takdirde yargı denetimine başvurulmaktadır.
İlgili kişiler, basında konusu edilen bu projelerin iptal gerekçelerini açıklamak, yanlışlarını, hukuka aykırılıklarını düzeltmek yerine, meslek odamızı suçlamaktadır. Trabzon halkının bu projelerin hukuk tarafından neden iptal edildiğin bilmek ve kendi değerlendirmesini yapmak hakkı vardır.
Öncelikle, Karşıyaka Vadisi Özel Proje Alanı yargı kararı ile iptal edilmiştir. Meslek Odamız, proje hazırlandığı ve onandığı dönemdeki belediyesine birçok kez başvurarak projenin eksiklerini, hatalarını, düzeltilmesi gereken öğelerini yazılı olarak bildirmiştir. Belediye halkın, kentin yararına olan bu uyarıları tümüyle göz ardı etmiştir. Sorunlar ve hatalarla dolu söz konusu proje “ben yaptım oldu” ve “kent için en iyisini ben bilirim” mantığı ile onandıktan sonra, meslek odamız hataların geri dönülemez sonuçlar ortaya çıkarmaması için yargıya başvurmak zorunda kalmıştır. Projenin eksikleri meslek odası ve bilim çevreleri ile tartışılarak giderilmek yerine, meslek odamız belediye tarafından dava açmaya bilerek zorlanmıştır. Bu tür siyasi manevralar, etik değerlerimiz açısından kabul edilemezdir.
Karşıyaka Vadisi Özel Proje Alanı “yargı kararı ile iptal edilmiştir”. Kamuoyu ile paylaşılmayan iptal gerekçeleri şunlardır (Trabzon İdare Mahkemesi E.2013/723 ve K.2014/1428-23/10/2014):
.Üst ölçekli planlarda Karşıyaka Vadisi’nin Bölge Parkı, Bölgesel Kentsel Yeşil Alan ve Rekreasyon Alanı olarak planlanmış olduğu, bu nedenle söz konusu alanın Özel Proje Alanı olarak planlanmasının mümkün olamayacağı, bu şekilde planlanacak ise de Bölge Parkları ve Rekreasyon Alanları için tanımlanan kullanımlara uygun içerikte planların hazırlanması gerektiği, ancak dava konusu imar planı değişikliğinde konut ve ticari amaçlı kullanımların yer aldığı,
.Hem alansal büyüklükte hem de yapılaşma koşullarında değişiklik önerildiği, oldukça kapsamlı bu değişiklik kararlarının hangi bilimsel ve teknik verilere dayanarak yapıldığı ve bunu zorunlu kılan nedenlerin ne olduğunun ortaya konulmadığı,
.Plan ve plan notlarında çelişkili ifadelere ve plan hiyerarşisine aykırı düzenlemelere yer verildiği,
.Bir bütünlük teşkil etmesi gereken planların rasyonel ve haklı gerekçeler olmaksızın değiştirildiği,
.Sadece imar planı değişikliği olarak ele alınması mümkün olmayan, bölgenin kullanımına ayrılmış bir alanda rasyonel gerekçelere dayanmadan plan değişikliği yapıldığı,
. Tüm bu sebeplerden dolayı imar planı değişikliğinin üst ölçekli imar planına, şehircilik ilkelerine ve planlama tekniklerine uygun olmadığı, şeklindedir.
Ayrıca Ortahisar Kentsel Yenileme Alanı Projesi’nin iptaline ilişkin Şehir Plancıları Odası’nı suçlanmakta ve yine iptal gerekçeleri açıklanmamaktadır. Ortahisar Kentsel Yenileme Alanı Projesi’nin iptal gerekçeleri şunlardır(Trabzon İdare Mahkemesi E:2013/1098 ve K:2015/240-20/0282015):
.Davaya konu olan 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı revizyonunun yenileme uygulama projeleri aşamasını ortadan kaldırarak yenileme avan projesi ile uygulamayı yönlendirmesinin 5366 sayılı kanuna aykırı olduğu,
.Koruma çalışmalarının tek (tip) yapı ölçeği ve son devir Osmanlı örneği ile kısıtlı tutulduğu,
.Alanın yüzyıllardır süre gelen tarihsel koridor özelliğinin yeterince incelenmediği,
.Yapılacak planlama çalışmalarında ilgili kurum ve uzmanlardan görüş alınmadığı,
.Ulaşım ve park sorununun çözümünde gereği gibi hareket edilmediğinin tespit edildiği,
.Dava konusu 1 ve 2 nolu kentsel sit alanlarına yönelik hazırlanmış olan imar planları ile kentsel tasarım projelerini şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olmadığının anlaşıldığı ve bu yönüyle de kamu yararına uygun olmadığı, şeklindedir.
Yargı kararı ile alınmış iptal kararlarının gerekçeleri bunlardır. Bu eksikler, hatalar, kusurlar ortadan kaldırılmadığı durumda uygulanacak bir projenin ne kentimize ne tarihimize ne kültürümüze ne de demokrasimize bir yararı olmayacağı açıktır.
Emek, meslek odamız için en yüce değerler arasındadır. Trabzon son derece karmaşık ve yoğun kentleşme sorunları yaşamakta olduğundan, kent yöneticilerinin çabaları ve harcadıkları emek meslek odamızın gözünde son derece saygın ve değerlidir. Fakat, gerek belediyelerin planlama birimlerinin yetersizliği gerekse plan ve projelerin doğru hazırlanmasında meslek odalarının katkılarını ve uyarılarını gözardı eden anti demokratik yönetim yaklaşımı harcanan zaman ve emeğin verimli kullanılmasında engeldir.
Basında çıkan halkı mağdur etme ve meslek örgütümüzü kamuoyunda suçlu gösterme şeklindeki ucuz popülist siyasetin bu kişilere, topluma, kente bir faydası yoktur. Yargının hatalı olduğu kanaatine vardığı bir konuda izlenen bu siyaset tarzı yargının haklı gördüğü davacı tarafı suçlamakta ve davacı tarafı olduğu kadar, dolayısıyla yargının itibarını kamuoyu nezdinde zedelemektedir. Bunun yanı sıra TMMOB ve Odalarımızı da eleştirilerin hedefi haline getirmeye çalışarak, ülke ve kamu kaynaklarını müsrifçe harcayarak kamu zararı oluşturduğunu gizlemek istemektedir.
Şehir Plancıları Odası olarak, kentimizin en önemli yönetici aktörü olan tüm belediyelerin hukuka ve bilime uygun projeler hazırlamaya, kamuoyunu doğru bilgilendirmeye, düşmanca ve dışlayıcı tavırlarını bir kenara bırakarak demokratik yaşamın gereklerini yerine getirmeye davet ediyoruz. Yargı makamlarınca iptal edilen projelerin gerekçeleri açıklanmadan yapılan bu saldırıların, projelerin iptal gerekçeleri dikkate alınarak değerlendirildiğinde ne derece haksız olduğu görülecektir.
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.