1461 Trabzon takımına ne kadar dostuz?

Veya dost muyuz?

Biz dost isek düşman kim?

◊◊◊

Suçlu başkaları değil, kendimiz dip yaptırdık, takımımıza.

Belki ekonomik çıkmazların getirdiği yılgınlıktan, belki de sosyal sebeplerin getirdiği kaçışlardan.

Sonuçta bizleri şike sürecinde ayakta tutan bir değerimizi yok saydık.

Övüncümüzden, mutluluğumuzdan, bizi bir arada tutan heyecanımızdan vazgeçtik.

◊◊◊

Başlangıç 2012’nin Kasım ayıydı.

Pilot takımımız 1461 Trabzon’un, devredilmesi ya da satılmasının gündeme taşındığı günler.

En basit ve yalın haliyle oyuncu anlamında Trabzonspor’a katkı sağlamak gibi bir amacı vardı.1461!in.

İyi de devretmek veya satmak düşüncesi de nereden çıkmıştı?

Sadri başkan  “İki kulüp aynı statüde olamaz” diye açıklamıştı 1461 Trabzon şampiyon olmak zorundaymış gibi.

Devretmek veya satmak düşüncesi ilk kırılma noktasını oluşturdu.

Başkanın fikri de, zikri de 1461 Trabzon takımının hedefleriyle farklıydı.

Saha sonuçlarının getirdiği başarıyla kulübün artan ekonomik değerinin paraya çevrilmesi vardı aklında hep.

Böylece Trabzonspor’un ekonomik çıkmazı bir ölçüde azaltılacaktı.

Devre arasında takımın iki yıldızı Sercan ve Eren’in Rize’ye gönderilmesi de bu amaçlaydı.

◊◊◊

Sadri başkandan sonra gelen İbrahim başkanda 1461’i fuzuli görmeye devam etti.

Mustafa Reşit Akçay, Trabzonspor’un başına getirilince yerine gelen –Allah nur içinde yatırsın- Kadir hoca, hep yalnız kaldıklarından şikayet eder olmuştu.

Birçok sorunu tek başına çözme mücadelesi vermişti.

Başkan Şaban Bülbül ve ekibinin de İbrahim başkanın duyarsız kalmasıyla elleri kolları bağlanmıştı.

1461 Trabzonspor, ilk günden beri tam bir üvey evlat muamelesi gördü.

Oyuncu alacaklarının, Trabzonspor’un yabancı oyuncularına gittiği bir ortamda başka hangi ifadeyi kullanabilirdik ki?

◊◊◊

1461 Trabzon’un kendi yağıyla kavrulmasına bile izin verilmedi.

Bunda Mustafa hocamızın vebali büyük.

Trabzonspor’un transfer yapamayacağını düşünerek biraz da oyuncularına vefalı olmak adına takımın içini boşalttı.

Oynatmayacağı birçok oyuncuyu yukarıya taşıdı.

Tecrübesizlik!

Ekonomik sebepler!

Yapılanma hatası!

Duygusallık!

Ne derseniz deyin, nasıl kabul ederseniz edin takımın içinin boşaltılması bazı oyuncularda oluşturulan travmayla da  çöküşün final ayağı yapıldı.

Takımdan ayrılmak isteyen oyunculara izin verilmedi.

Yukarıya çıkmanın kendi hakkı olduğuna inanan bazı oyuncuların sorunlarıyla yeterince ilgilenilmedi.

Yukarı çıkan veya çıkamayan oyuncuların tartışmasını camia da yaşadı.

Süreç doğru bir şekilde yönetilemedi.

◊◊◊

1461 Trabzon, şimdi can çekişen, düşmemek için mücadele veren bir duruma düştü.

Süreçte camia olarak hepimiz hatalıyız.

Bizlere heyecan, umut veren bir değeri tüketiyoruz.

Takımdaşlık kavramının kardeşlikle bir olduğunu hatırlatan bir yapıyı çökertmek üzereyiz.

Bu ruh oyuncularımızda hala var.

Yeter ki yüreklerinin derinliklerinde kalan bu duyguyu çıkartmak için onlara fırsat tanıyalım.