Recep Ergenç

Recep Ergenç

Ayağımıza sıkmak

Merak, başka coğrafyaları keşfe yöneltir insanı. Kimi tarihi eserlerin izini sürer; kimi doğayı, kimi de yeme, içme, eğlence için seyehat eder...

İçinde yaşadığımız coğrafyanın(Trabzon’un) varlıklarının (değerlerinin) farkında olabilir, yönetebilirsek; keşifler için seyehat eden dünya insanlarına sunabileceğimiz, o kadar çok değerimiz var ki…

Çoğu zaman bilinçsiz, bazen de “rant uğruna” bu varlıklarımızı, ayağımıza sıkar gibi; yok sayıyor örseliyor ya da  tahrip ediyoruz.

DOĞA TARİH ile yaptığımız gezilere dair notları paylaşarak, yeni keşiflere çıkacaklar için kolaylık sağlamak, izimizden giderek “yaşadığı kenti”n varlıklarının tanınmasına olanak yaratmak ve farkındalık oluşturmaktır.

Bu hafta Araklı’dayız

Araklı, Trabzon’dan sonra Tarihi İpekyolunun ikinci önemli yerleşim yeri, Bayburt ve Erzurum’a bağlanan en kestirme yolun başlangıcındadır.

Roma’nın en doğusundaki Kalesi ve askeri birliğinin olduğu yerdir.

TURP’a kıymayın

Ticari amaçlı bölgedeki en büyük Ceneviz kalesi olan Canayer kalesi ile Roma Kalesi arasındaki arazi için söylenecek bir çif sözümüz var: Bölgenin en düz, orman ile kaplı; mesire yeri; birinci sınıf turizm ve sağlık tesisi kurulabilecek arazisi TURP yer almaktadır.  İşte bu alan bölgenin yeni “çöplüğü olarak” olarak     kullanılacak olması inanılmazdır. Araklı için olduğu kadar, Bölge için de önemli bir lokasyonun çöplük yeri olarak seçilmesi; içimizi acıtmaktadır. Bu yanlıştan mutlaka dönülmelidir.

Karadere’ye kelepçe

Bizden once bu topraklarda yaşayanlar doğa ile iyi geçinmişlerdir. Karadere’ye tahkimatın “beton duvar” şeklinde yapılmasını, Roma Kalesinin içine site kurulmasını, TURP’u çöp döküm alanı seçmeyi akıllarından bile geçirmez, tercihlerini bu yönde kullanmazlardı.

Araklı Turnalı Köyünde bulunan Tarihi “Os” Camii

Yöre insanı Zafer Mollahüseyinoğlu eşliğinde Araklı/ Turnalı Köyünde bulunan Tarihi “Os” Camii ziyareti gerçek bir keşifti.

Müderris Hacı Hasan Efendi tarafından1842 yılında yaptırılan Cami,

Kare planlı ahşap ve taş işçiliğinin zengin örneklerini taşıyor. Ahşap üzerine yapılan oyma- kabartma, tavan süslemeleri ile kalem işi boya, bezeme örneklerinin zengin görülesi örneklerini taşıyor.

Ve Final: Aytaş Köyü, Yayla ve Şelaleler

Turnalı Köyünden sonra final durağımız ve gidiş – dönüş üç saat kadar yürüyüş yapmamıza olanak veren Karadere vadisinin üst kotlarında bulunan Çatak mevkii - Aytaş Köyü, Karameşeli civarındaki Asmasu Şelalesi oldu.

Bir saatlik tırmanışla ulaştığımız Asmasu Şelalesi, kendini gösterdiği ilk noktadan başlayarak hepimizi büyüledi. Oldukça yüksek kottan düşen ve köpükler halinde akan buz gibi suyun yarattığı görsellik, çağıldama sesi, unutulmaz anları yaşattı bizlere.

Seyir zevkini ölümsüzleştirme gayretiyle, bir taraftan eşsiz manzaranın tadını çıkarırken bol bol fotoğraf çektik.

Ve final

Araklı gezimizi kayıt altına almaya çalıştığım yazımızı şehirlerin yıldızı neden söner, sorusuna bir yanıt vererek noktalayalım:

Uygarlık (ulaşım araçları gelişimi) ve yeni yolların keşfi ile Tarihi İpekyolunun yıldız gibi parlayan Araklı gibi liman şehirlerinin parlak ışıklarının sönmesine neden olmuştur.

Bu haftalık da budur.

Saygılarımla

 

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.