Okan Çıtlak yazıları

Okan Çıtlak yazıları

El birliği ile çökertilen efsane Recep Onur Kıvrak!

Trabzonspor’a 2008 yılında Karşıyaka’dan devre arasında transfer olan ve 11 yılda toplam 250 karşılaşmada forma giyen, oynadığı 99 karşılaşmada kalesini gole kapatan, yaptığı kurtarışlarla, belki de tek başına aldığı maçlarla, rakiplerinin şampiyonluklarının önünde durmasıyla, saha içinde döktüğü gözyaşlarıyla, hırsıyla, armasına sahip çıkmasıyla, çocuğunun kimliğine Trabzon yazsın diye çalmadık kapı bırakmamasıyla gibi sayabileceğimiz bir çok özelliği ile taraftarın gönlüne taht kuran Recep Onur Kıvrak dün itibariyle Trabzonspor ile olan resmi bağlarını kopardı.

11 yıllık Trabzonspor serüvenine 1 Lig şampiyonluğu, 1 Türkiye Kupası, 1 Süper kupa, birçok Avrupa maçı ve en önemlisi Avni Aker’de ilk kez çalan şampiyonlar ligi müziği ile Şampiyonlar ligini sığdırdı.

Özellikle 2010-2011 yılı şampiyonluğunun ardından yaşananlar, kaptanı olduğu takımdaki oyunculardan bazılarının kaçarcasına gitmesi, bazılarının zaman içinde takımdan ayrılması ile tek şampiyon olarak kaldı. Bugünkü ayrılığının temelleri belki de o zamandan atılmıştı.

Bir anda kendini 2010-2011’de itibaren süre gelen şike mücadelesinin sahadaki önderi olarak buluverdi. Özellikle bir Fenerbahçe maçında çıkan olaylar ve yöneticiler Avni Aker’in protokol kapısında saklanırken, kendisinin taraftarların arasına girerek sakinleştirmeye çalışmasıyla hem taraftarın gönlünde zirve yaptı hem de sadece takımın değil kulübün önderi haline geldi. İşte bu aşamalardan sonra tren raydan çıkmaya başladı. Öyle ki Onur Kıvrak’ı kendi istemedikçe ilk 11’den kesmek büyük krizlerin nedeni olur düşüncesi hakim oldu.

2011’den sonra sadece futbol anlamında değil ekonomik anlamda da çöküşe geçen Trabonspor, Onur Kıvrak’a maddi anlamda da borçlanmaya başlamıştı. Sabit kur ile olan sözleşmesi Muharrem Usta döneminde serbest kura çevrilince, artan Euro kuruyla beraber Onur Kıvrak’a olan maddi borç da sürekli arttı. Evet, o bu konuda yönetimleri yormadı. Hiçbir yere şikayet etmeyip parasının peşine de düşmedi ancak yönetim hataları, hocalarının otorite eksikliği ve taraftar sevgisiyle kazandığı güce maddi alacak gücü de eklenince treni rayda tutmak pek mümkün olmadığı görüldü. Ardından taraftarla ters düşme, formasını saha kenarına bırakıp gitme, kampta yöneticiler ile kavga etme gibi akılda kalan bir çok olay yaşandı. Bu olaylardan sonra bile taraftarın büyük desteği ile karşılaştı.

İşte sonun başlangıcını hazırlayan tüm bu gelişmelerden sonra her kim olursa olsun kendisinin kulüpte ve sahada söz sahibi olduğunu hisseder. İşinin sadece futbol oynamak olduğundan çok alınacak kararlarda da etkisi olsun ister. Sonuçta yaşanmış sıkıntılar, verilmiş emek ve fedakarlıklar vardır. Artık iş sadece futbol oynamaktan çıkmıştır. Ağaoğlu yönetimi ise diğer yönetimler gibi takımı Onur Kıvrak üzerinden yönetmeyi seçmeyince çatışma kaçınılmaz oldu gibi gözüküyor. Ve tabii ki sonuçta doğal olarak yönetimin istediği oldu.

Sonuç olarak; Trabzonspor’a birkaç yıl daha hizmet edebilecek, futbolu Trabzonspor’da bıraktıktan sonra çeşitli kademelerinde hizmet edebilecek, adını efsaneler arasına yazdırabilecek Onur kıvrak dün itibariyle Trabzonspor’dan ayrıldı. Bu sonuçta Onur Kıvrak kadar, ona aşırı dozda sevgi veren taraftarın, geçmiş yönetimlerin ve geçmiş tüm teknik direktörlerinin etkisi de vardır. Bu ayrılık umalım her iki tarafa da hayırlı olur.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.