Cenap Serdar

Cenap Serdar

Hizbullah ve PKK

İmralı’da hükümlü bulunan terörist başı Abdullah ÖCALAN bile Hizbullahçıların ne kadar tehlikeli olduklarına dikkat çekmek istedi. Vay be… Terörist başı “Bu Hizbullahçıların bırakılması tesadüf değildir. Bazı şeylerin hazırlığını yapıyor olabilirler. Zamanında Sol'u milliyetçilikle bitirdikleri gibi demokratik Kürt hareketini siyasal İslam’la bitirmek için yapılan bilinçli politikalardır ve birbiriyle bağlantılıdır” dedi.

Vay ki vay… Terörist başı meğerse bu ülkeyi ne kadar çok düşünürmüş! Bu ülkede yaşanan karışıklıklara karşı ne kadar çok alakalıymış! da bizler bunu bilememişiz. Acaba öğrencilik yıllarından başlayıp son 30 yıldır bu ülkenin bölünüp parçalanması için silahlı örgüt kurup dağlara adamlarını çıkaran ve sonra da etnik kökenine bakmaksızın binlerce Türk vatandaşını şehit eden kimdi? Bu adam değil miydi? Şimdi ise vatansever rolünü üstlenmeye çalışıyor, ne diyeyim ben sana seni konuşturanlara lanet olsun.

Türkiye yeni yıla Hizbullah Ana Davası’nda yaşanan tahliyelerle girdi. Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, tutukluluk sürelerini kısaltan 5271 sayılı CMK'nin 102. maddesinin yürürlüğe girmesiyle verdiği karar, kamuoyunda hukuki değerlendirmeleri ön plana çıkardı. Bu karar doğrultusunda birçok Hizbullahçının yanı sıra değişik suçlardan da tahliyeler oldu ve olmaya devam ediyor. Bu tahliyeler sonucu acaba haklarında kesin hüküm verilenler geri dönecekler mi? Hiç sanmam, bu konuda daha önceki yazımda  Salıvermelerle ilgili olarak Yargıtay 9’ncu Ceza Dairesi Başkanı Mahmut ACAR şöyle diyor; Biz kanunu uyguladık, her gün gidip imza atacaklar. Yurt dışına çıkış yasağı da konuldu. Cezalar onanırsa, tahliye edilen sanıkların tutuklanması gerekir. Sanıkları kaçırmasınlar” buyurun cenaze namazına denir buna, sen hüküm giyecekleri kuvvetle muhtemel olan sanıkları salıver, sonra de ki yargılanıp hüküm giyince geri geleceksiniz ha ona göre, kolluk kuvvetleri sizlerde sanıkların peşinden ayrılmayın cezalar onanır onanmaz tekrar yakalayın suçlu olanları, bunlar nasıl açıklama, bu şekilde kim gider imza verir, hüküm giyeceğini bilen hangi şahıs ülkeden kaçmaz, yahu bu adamlar delimi sizce, hele yargılamalar bir bitsin bu ülkede içeriye atacak hiç kimseyi bulamayacaksınız. “ diye bir yerlere mesajlar vermeye çalışmıştık ama kimin umurunda ki, dediğim ve iddia ettiğim gibi tahliye edilenlerden hiç kimse cezaevine dönmeyecek.

Hizbullahçıların cezaevlerine dönüp dönmemeleri beni hiç ilgilendirmiyor asıl mühim hadise, Bu tablodan sonra Habur karşılamasıyla başlayan Kürt açılımının sınırının Hizbullah tahliyesiyle göründüğünü söyleyebiliriz. Ayrıca tüm parçalar bir araya geldiğinde bölgede yaz aylarına kadar suların ısınacağını ve salıvermelere bağlı olarak kendinde güç ve cesaret bulacak olan Hizbullah örgütünün toplanıp yeniden çok güçlü eylemlere başlamasından endişe duymaktayım. Bu aynen 1984 yılında ASALA’nın yerini PKK’ya bırakması gibi olacak ancak, burada farklı bir gelişme var PKK bölgede ki kontrolü HİZBULLAH’a bırakır mı? Asla bırakmaz, tabi umarım PKK ayrı yerden Hizbullahçılar başka bir yerden silahlı eylemlere kalkışmazlar, keza bunun Ülkeye vereceği zararların altından kimse kalkamaz ve tahliyelere sebep olan kanununu çıkaranların da olacaklardan sonra sanırım biraz olsun vicdanları sızlar.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.