Turgay Beşyıldız

Turgay Beşyıldız

Kuzuların sessizliği...

Sahaya çıkan bordo mavililer ,sanki haftalardır yenilmeyen o takım değil.
Kupada ve ligdeki varlığını sürdüren sanki başka bir ekip.
Zemini kendine gelmeye çalışan Avni Aker.
Üstü duman kaplı tribünlere, sanki maç başında cenaze haberi gelmiş.
Bir matem havası.Sanki duman altı olmuş stadyum ,yine kaşkollarını evde unutmuş bizim millet.
Trabzonspor sahada destek arıyor.İlk 12 dakikada koskoca tribünler için, sanki karşılaşma başlamamış gibi.
İnanın stadyumda çıt yok.
Kuzuların sessizliği gibi.
*
Ard arda üç net pozisyon İstanbul kalesinde kaçtı.
Tribünlerde geçte olsa yerini alan bazen kavgalı, bazen dost ”Trabzonlu Gençler” ve “Farozlular” adlı gruplar,yani deniz tarafındaki kale arkasının önünde  asılı  pankartların hemen arkasındakiler sazı eline alınca, uyuyan tribünler uyandı.
Önce dağ tarafındaki kale arkası eşlik etti, ardından biraz da  tüm tribünler.
*
Müzmin sakatlar Tayfun ,Yattara ve cezalı Ceyhun yok.
Ayrıca 18 kişilik kadroda Tony,Zafer,Sezer ve Barış tribünde.
Bordo mavililerin A2 takımından Rasim Can ,ilk kez A takım kulübesinde.
Song,Gabric,Teofilo,Ferhat,Burak ve Tolga’da,oyuna yedek kulübesinden diğer başlayanlar.
*
İlk yarıda rehavet tuzağına düşmüş Trabzonspor,rakip ceza alanı içerisinde az sayıda yakaladığı topları, özellikle gününde olmayan Alanzinho ve Ömer Aysan ikilisi ile ezince,bu oyuncular ikinci yarı başında yerlerini Teofilo ve Gabric’e bıraktı.
Özellikle Ömer Aysan ve Cale’nin topla driplingleri sonrasında,önleri boş olmasına rağmen sıfıra, yani bitiş çizgisine inmek yerine, rakip ceza alanı köşelerinden orta yapmayı tercih edince,futbol adına kötü görüntülere sebep oldular.

Bizim balerin Colman yine eski haftalara dönüp,kızlar ligine layık oynayınca,Selçuk da zaman zaman ona her nedense eşlik edince,oyunu yönlendirecek oyuncu eksiğini, dün gece resmen yaşadı bordo mavililer…
Gabric, sakatlanıp çıkana kadar sol kanadı hareketlendirirken,Teofilo’nun kilolu ve ağır vücudu halen daha Kolombiya’da kalmış gibiydi.
Bu gece bu Teofilo akis kesmiş kamyonet gibiydi.Bu oyuncuyu biri acilen zayıflatsın ve de çabukluk kazandırsın, yoksa haftaya yerine ben oynayacağım.
*
İstanbul B.B sporu soracak olursanız, adamlar stressiz ortamda o kadar rahatdılar ki,
özellikle 60 ve 61.dakikada arka arkaya yakaladıkları net gol pozisyonlarını istemeyiz sizin olsun dercesine cömertçe kaçırdılar.
İnanılır gibi değildi.başta kaptanları Efe,Rızvan,Vinicius,Sylla ve de ileri uçta devamlı deplase olan Tevfik ve İskender, konuk ekibin istekli oyuncuları olarak hafızamda kaldı.
Özellikle saha kenarındaki 4.hakem Erbay Aldemir’in taraflı tutumuyla tek puan için çirkefleşen İstanbul B.B sporun kulübesindekilere, saha kenarında yaptıklarını yakıştıramadım.
Gerçi Teknik adam yardımcısı olan eski Galatasaraylı Arif Erdem’den de ancak beklene beklene böyle şempanzelik beklenirdi.
*
Bu arada size ikinci yarıda Trabzonspor’un iki net pozisyonundan bahsetmeden geçemeyeceğim.Birinde Teofilo vurdu, topu Colman’a nişanladı,diğerinde de Colman vurdu.topu Teofilo’ya nişanladı.
Anlayacağınız al birini ,vur ötekine.
*
Bakın bende buradayım, bu maçın orta hakemi benim haa dercesine,sık sık ufak tefek işler için oyunu zırt pırt düdük çalarak kesen ve soğutan hakemler yok mu ? İnanın futbol adına onlardan utanıyorum.
Bunlardan biride Yunus Yıldırım’dı .Düdüğüne hasret kalmış çocuklar gibiydi bu gece.
Engin,Serkan,Egemen,Giray ve Umut’un gayretleri de sonucu değiştiremeyince maç başındaki sessuzluk !... Kuzuların sessizliği gibi, başladığı şekilde bitti.
 

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.