GERÇEKLER ELBET BİR GÜN ORTAYA ÇIKACAK!

Size..

AK Partili meclis üyesi..

Galatasaray Kongre üyesi iken Başakşehir Başkanı olan.

Taraftarı yok denecek kadar az olan bir kulübü yöneten Göksel Gümüşdağ’dan bahsetmek istiyoruz..

Ne demek istiyoruz ayrıntısıyla anlatalım;

ilk TFF’de yöneticiliğe Levent Bıçakçı başkanlığında 2005-2006 sezonunda başladı.

O sezon olanları biliyorsunuz!

Trabzonspor’u nasıl ezdiklerini, nasıl çar çur ettiklerini.

Binlerce taraftar yürümüş, Trabzonspor, “Gerçekler bir gün elbet ortaya çıkacak” diyerek açıklama yapmıştır.

Devam edelim;

O sezonu çok detayla irdeleyebiliriz.

Neler çıkar neler.

Ama biz sizi fazla sıkmadan yine Trabzonspor’un çok güçlü olduğu, çok iyi bir kadrosunun olduğu 2010-2011 sezonuna getirelim.

Trabzonspor yine zirvede mükemmel bir kadro, teknik ekip, yönetim..

O da ne..

Yine aynı aynı isim!

Mehmet Ali Aydınlar TFF Başkanı iken Başkan vekili olarak hem de!

Ligde hakemler tarafından Trabzonspor, 2005-2006 gibi, tıpkı bu sezon gibi kum torbasına döndürüldü

Ne tesadüf değil mi?

Aydınlar’ın Başkanvekili Gümüşdağ!

Ve Trabzonspor şampiyonluğa bir adım kalmışken, kara bir gölge yine ligin tepesine çöktürülüyor, bordo mavililer al aşağı ediliyor.

Sonra şu şike olayı patladı!

Gel zaman git zaman..

Bakıyoruz ki..

O meşhur şike davasında Göksel Gümüşdağ ismi yine gündemde..

Aaaaaa.

Ne tesadüf ki..

Bu sezon da Göksel Gümüşdağ kulüp başkanı!

Trabzonspor bu sezon geçmişte TFF Başkan vekili olduğu, TFF yöneticisi olduğu dönemlerde yine hakemler tarafından delik deşik edildi ama zirveye tutundu.

Her şeye rağmen..

Şu 15 yılı özetle geçtik.

Göksel Gümüşdağ ismi hep karşımıza kritik noktalarda geldi!

Hep Trabzonspor ne zaman zirveye oynasa yada zirvede olsa karşımıza çıktı!

Komplo teorileri üretiyor da olabiliriz.

Aklımıza hurafeler geliyor olabilir.

TFF kurullarının ayrıntılarıyla incelesek, isim isim..

Karşımıza bir sürü daha bağlantılar çıkıyor ama şimdilik burada noktalayalım.

Hayal gücümüzü zorlamayalım.

Belki de hiçbir bağı yoktur!

Belki müthiş bir tesadüfler zinciridir bunlar!

İnanması güç olan!
 

MURAT ZORLUOĞLU’NUN GİZLİ AJANDASI VAR MI?

Trabzon medyasında yeni bir söylem dillenmeye başladı.

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ile alakalı bir söylem bu. Bu söylemin içerisinde ‘gizli ajanda’ kelimesi var.

Ne demek bu şimdi?

Şöyle izah edelim..

Trabzon’un patronu..

Trabzon’un en tepesindeki..

Yani Belediye Başkanı!

Göreve başladıktan sonra ‘gizli ajanda’ tutar.

Buraya kamuoyundan sakladığı bazı şeyleri not alır.

Bu not alma işi sadece projeler, yapmak istedikleri falan değildir.

Orada ‘isimler’ de yazar!

Karşılarında ‘zararlı’ ‘zararsız’ ibareleri vardır.

Evet Trabzon’da bazı gazeteciler bunu bazı ortamlarda söylemeyi bıraktı artık köşelerine taşımaya başladılar.

Kimine göre böyle bir ‘gizli ajanda’ var.

Kimine göre böyle bir ‘gizli ajanda’ yok.

Ve bu mesele ebediyete kadar olacaktır…
 

KAYMAKAM SEKRETERİNE ARATTI VE DEDİKİ

Çarşıbaşı İlçesi’nden dün bir kaç takipçimiz yorum gönderdi.

Bazı mesajlar ilettiler.

Şikayetlerde bulundular desek daha yerinde olur.

Bizde konunun peşine gittik.

Çünkü denizden 150 kadar gemici Limana girmiş..

Hiç karantinaya bile alınmadan evlerine gitmişler.

Bu ciddi bir iddiaydı..

Hemen ilgili yetkili kurumlarla iletişime geçtik.

Eğer böyle bir durum varsa çok ciddi!

Çarşıbaşı balıkçı ilçesi..

Halkın yüzde 50’si denizci..

Neyse Çarşıbaşı İlçe Kaymakamı Burak Yılmaz’ı cep telefonundan aradık.

Telefonumuza bakmadı.

Trabzon Valiliği Basın Müdürü Sami bey var.

24 saat telefonu açıktır.

Basın mensupları Trabzon’da her an onu arar.

Kimse telefonunu açmasa o açar.

Hemen aradık, müdürüm böyle böyle dedik.

Ben bakıyorum hemen dedi.

Ondan önce de Sağlık İl Müdürü Hakan Usta’yı da aradık.

Evet olay çözüldü.

Hemen sahil güvenlik, jandarma, emniyet..

İnceleme yaptılar.

150 kadar gemici doğru değildi.

Limanlardan sorumlular virüs tedbirleri almışlar.

Yakında limanlarda nasıl tedbirler alındığını basın mensuplarıyla paylaşacaklar.

Rahat olabilirsiniz.

Takipçilerimize buradan bildirelim.

Ardından bir kaç saat sonra Çarşıbaşı’ndan bir telefon geldi.

Kaymakamlıktan aradığını söyleyen kadın personel, “Kaymakam bey size iletmemi söyledi böyle bir durum limanda yok” dedi.

Kaymakam bey ile görüşeceğimizi sanıyorduk.

Kendisini cebinden aradık telefonuna bakmamıştı, herhalde arayacak konuşacağız sandık ama öyle değil.

Öyle olmadı.

Kaymakamlık personelini aratıp bizi bilgilendirdi sağ olsun…

Belki daha sonra…
 

TRABZON’DA VİRÜS KÖYLERE KAÇIRDI

Virüs Trabzon’da nasıl etkili oldu desek..

Şu ana kadar köyleri doldurdu deriz.

Çünkü insanlar köylerine gittiler.

Şehirdeki kalabalık ortamdan çıktılar.

Zaten her yerde kötü kötü haberler geliyor.

Onlar da moral bulmak için köylere çıktılar.

Köyler şenlendi..

Mesela Tonyalı Ahmet Kalyoncu, “Kahveler kapalı, çay ocakları kapalı, çarşıya gidip oturabileceğimiz yer yok. Biz de bu yüzden ailemizle birlikte eve kapandık, ailemizle vakit geçiyoruz. Son günlerde Tonya’da bir nüfus patlaması oldu. Büyükşehirlerde, kalabalık yerlerde virüsten kaçanlar köyümüze gelmeye başladı. Köylerimiz boştu bu vesile ile köylerimizde dolmaya başladı. Bizim için de iyi oldu, komşularımız geldi evler doldu" dedi.

Ali Paşa Altuntaş da, "Köyler dolup taştı, dışarıda oturanlar köylere akın ediyor nüfusumuz artacak. Köyde kimse yoktu, şimdi köylerdeki evler dolacak” dedi.
 

DAHA VAHİM DURUMLAR OLABİLİR

Trabzon’da vatandaşlarla konuştuğumuzda özellikle doğalgaz ve elektrik faturalarının 3 ay boyunca alınmaması gerektiğini söylediler. Haber61 TV ekibini sokağın nabzını tutarken vatandaşların taleplerini de derledi. Şöyle ilk 5 talep desek ilk sırada doğalgaz ve elektrik faturaları geliyor. Ödeyemeyenler, özel sektörde çalışıp ekonomik nedenle maaşını alamayanlar, devletten destek bekliyorlar. Özellikle doğalgaz ve elektrik faturalarının 3 ay boyunca alınmaması gerektiğini söylüyorlar. Bu konuda devletin desteğine vatandaşın ihtiyacı var. Trabzon’da sadece bir derneğe 8-9 bin emekli üye. Bu dernek yönetimi de açıklama yaparak açılık sınırının altında yaşayan emeklilere kira yardımı yapılması gerektiğini söylediler.

Trabzon bölgenin merkezinde..

Eğer burada böyle ciddi sorunlar varsa Rize, Artvin, Bayburt, Ordu, Giresun da ne kadar vahimdir siz düşünün..

Bu arada TMMOB Mimarlar Odası Trabzon Şube Başkanı Gürol Ustaömeroğlu, Koronavirüsun etkilediği Türkiye’de pek çok kurumun hizmetlerini fatura ödenmese dahi vatandaşlara belli süreliğine kesinti yapılmadan verileceğini duyurmasına Çoruh Edaş’ın seyirci kalmasını eleştirdi. Trabzon’da elektrik faturası ödenmediği için elektriklerin kesildiğini dile getiren Ustaömeroğlu, “ “Trabzon Belediyesi dâhil bir çok belediye ve kurum su dâhil birçok borç ödemelerini ertelerken, Sağlık Bakanlığı özellikle çocuk ve yaşlılar sokağa çıkmasın derken, Koronavirüsü sebebi ile yaşam sınırlandırılırken 90 yaşındaki insanları bu mart soğuğunda sokağa çıkartıp kapalı yerde fatura ödemeye mecbur bırakan elektrik şirketi seni Allah'a havale ediyorum. Ülkemizin bu hassas karantina günlerinde Allah vicdanınızı eksik etmesin inşallah.” dedi.
 

TRABZON’DA BİR HASTANE BAŞHEKİMİ BÖYLE SESLENDİ; SAKIN!

Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Türedi Trabzon’daki gözlemlerinden hareketle çok önemli uyarılarda bulundu;

Bakın diyor; “Değerli arkadaşlar değerli dostlar…

Bu sabah hastanemiz kampüsüne önce uğradım, aldığımız önlemleri yerinde görmek için.

Beşirli’den Numune Hastanesi’ne gelinceye kadar ve oradan Kaşüstü’ne gidinceye kadar kurallara uyulduğunu ve insanların evlerinde kalmaya çalıştıklarını gördüm ama bu yeterli değildi. Etrafta hala çok insan vardı, dolmuşlar doluydu, hastane de ise gerçekten hasta sayısı azalmıştı. Şunu belirtmek isterim ki; salgın sadece hastanede değil. Sadece Hastanelerden uzak durmak yetmez, diğer işlerimizi de kısa tutmalı, en kısa sürede evimize gitmeli ve kendimizi ailemizi anne baba ve özellikle elleri öpülesi yaşlılarımızı korumalıyız, onları riske atmamalıyız.

Maalesef caddelerde özellikle gençleri gördüm, bana bir şey olmaz düşüncesiyle, ancak gerçekten çok ciddi bir hastalıkla karşı karşıya olduğumuzu bilmiyor bu gençler. Yaşlıların, yani yaşlı derken çokta değil 60-65 yaş üstü olanların hastalığa yakalanırlarsa ölüm riski çok çok yüksek solunum. Cihazına bağlanan hastaların büyük bir kısmı hayatını kaybedecek.

Lütfen herkes rica ediyorum, azıcık hakkımız varsa kendinizi, bizi, büyüklerimizi ve geleceğimiz çocuklarımızı riske atmayın ve evlerinde kalın.

Gerisi önce Allah’a sonra bizlere emanet.

Allah razı olsun, sabır lütfen Allah sabredenlerle beraberdir.”