Anahtar Deliği

GÖREV DAVUTOĞLU’NDA

Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim hükümetini kurma görevini Başbakan Ahmet Davutoğlu’na bir kez daha verdi.

Bu seçim hükümeti formülü Cumuriyet döneminin Türkiye’de ilk uygulaması.

Ahmet Davutoğlu hükümeti kurarken partilerden kabineye alacağı isimleri de kendisi belirleyecek.

Her partinin kontenjanı belli.

AK Parti 11, CHP 5, MHP 3, HDP 3 bakan verecek kabineye, üç de bağımsız bakan.

Partiler kontenjanlarını kullanmamaları halinde Başbakan Davutoğlu onların yerine parlamentodaki bağımsız vekillerden veya dışarıdan bakan atama yetkisi var.

BAHÇELİ BECERDİ!

MHP Genel Bahçeli Devlet Bahçeli inadı yüzünden tüm siyasetçilerin ayakları bir çuvala mahkum oldu adeta.

Her şeye itiraz etti, olumlu hiçbir teklife yanaşmadı.

Ne hükümet ortağı olmayı kabul etti, ne de seçim hükümetine içeriden ve dışarıdan destek vermeyi kabul etti.

7 Haziran akşamı söylediklerini de unuttu, HDP’ye karşı olduğunu söyledi ama meydanı da bu partiye bıraktı, hükümet ortağı yaptı.

Bahçeli kadar tutarsız bir siyasetçiye koskoca MHP camiası nasıl tahammül ediyor anlaması gerçekten zor.

Seçim hükümeti formülüne göre tüm siyasi partiler hükümete bakan verecek, dolayısıyla hükümet ortağı olacak.

Bahçeli bu duruma nasıl tahammül edecek?

LAF OLSUN TORBA DOLSUN

Erken seçim tarihi 1 Kasım Pazar olarak resmiyet kazandıktan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nden eleştiri ve öneri geldi.

Seçim tarihini beğenmemişler belli ki, başka tarih öneriyorlar.

Hükümet kurulamıyor diye Türkiye büyük bedeller kaybederken CHP gibi bir partinin seçim 1 Kasım’da değil 8 Kasım’da olmalı diyerek tarih belirleyip öneri yapması da mantıksızlığın danısgası.

Hükümet sözcüsü kibar adama Haluk Koç parti adına açıklamalar yaparken bazen danalar gibi bostana giriyor ve yanlış yapıyor, tarlayı karıştırıyor, kırıp döküyor.

Seçim tarihi 1 Kasım olarak resmiyet kazanmış, nene lazım senin 8 Kasım tarihi.

Sanki, seçim 8 Kasım’da yapılırsa seçim mi kazanacaksın, çıtayı mı yükselteceksin.

ACI HEPİMİZİN

Mevsimine göre dengesiz geçen hava koşulları Artvin’e patladı, meydana gelen felaket sonucu 12 vatandaşımız can verdi.

Ölenlere Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Bu tür felaketler dünyanın her bölgesinde beklenmedik zamanlarda ortaya çıkıyor, bazen da göstere göstere geliyor ancak insanoğlunun boyutu büyük felaketler karşısında da yapacağı bir şey olmuyor.

Önlem tabi ki olmalı.

Toprakla oynarken gelecek felaketi düşünerek ona göre davranmak lazım.

Arvin’in Karadeniz kıyısındaki ilçelerini vuran felakette can veren insanları kurtarmak için acaba birilerinin ihmali var mıdır, düşünmek lazım.

Düşünürken mutlaka birine veya birilerine fatura çıkarmak için değil.

Doğayı idareli kullanmak lazım suyollarıyla fazla oynamamalı, yıllar itibarıyla denizin payını da unutmamalı.

HEM NALINA HEM MIHINA VURUYOR!

Cep telefonumuza gelen mesajlar arasında en çok da MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın’ın özel televizyon programlarına konuk olduğu programların saatini bildiren notların yer aldığını söylemeliyiz.

Sırf seçimden seçime değil, her zaman özel televizyonlar Aydın’ı konuk etmek için aralarında adeta yarışıyorlar.

MHP genel başkanlığını aday olduğu dönemde bu durum farklı yorumlanıyor, basın partinin başında Aydın’ı görmek istiyor şeklinde değerlendirme yapılıyordu.

Meğer öyle değil.

Koray Bey çıktığı her programda yapımcının karşısında adeta coşuyor, soruları geçiştirmiyor, nalına da mıhına da vuruyor.

Programcının da işine geliyor.

Koray Aydın’ı çıkardım, iyi bir iş çıkardım diyor.