DEVLET LİDERİNİN TRABZON’DA ÇIKTIĞI İKİNCİ BALKON NERESİ?

Trabzon’un Tonya İlçesi Erikbeli’nde deniz kenarından 25 km kırsalda kalan ama doğal güzelliğiyle parmak ısırtan bu yer Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Atilla Ataman’ın.

Foleya Mountain Resort Otel dağ evi inanılmaz hakim bir tepede.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada poz vermişti.

Son Trabzon ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın poz verdiği ağaç evin balkonu, ziyaretçi akınına uğruyor.

Aynı noktada poz verenler, yanına hemen Cumhurbaşkanının fotoğrafını iliştirip paylaşıyorlar.

Tesisin sahipleri Atilla Ataman ve eşi Suna Kepolu Ataman bundan çok memnunlar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerini onurlandırdığını ifade ediyorlar.

Trabzon’da Türkiye’nin liderinin çıktığı bir balkon vardı.

Biraz geçmişe götürelim sizi…

Yıl 1946.

Çok partili hayata adım atıldı.

Bundan sonra 1953 yılı 23 Kasım günü Trabzon’a gelen Başbakan Adnan Menderes, demokrasi yürüyüşüne başlangıcı sayılan ‘Yeter söz milletindir’ ifadesini ilk kez meydandaki eski taş belediye binasını ziyaret etti.

Burada toplanan halka taş binanın balkonuna çıkarak seslendi.

İşte o balkon şimdilerde adını ‘Millet balkonu’ olarak anılıyor.

Evet artık Trabzon’da ikinci bir balkon oldu.

Türk devletinin liderinin Tonya’nın zirvedesinde poz verdiği ağaç balkon..

Taş binadaki Millet Balkonu’na Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan iken çıkmıştı.

Ve Menderes’in sözünü tekrarlamıştı..

Tonya Erilbeli’ndeki balkonda tıpkı bunun gibi nesiller boyu anılacak.

Buradan bir Cumhurbaşkanı geldi geçti denecek.

Tarihe not düşmekte bize kalıyor..
 

TRABZONSPOR’DA DERİN DERİN TARTIŞILAN İKİ KONU

Trabzonspor Kulübü yönetiminin bilgisine sunalım.

Trabzonspor taraftarlarında derin derin iki konu ciddi rahatsızlık veriyor.

Bunlardan bir tanesi bilet sorunu!

31 bin bilet satışı gerçekleştirdiğini ifade eden taraftarlar, bilet bulamamaktan yakındılar. Yanlarında ki misafirlere bilet alamamışlar ama son Akyazı’daki maça girdiklerinde taraftar gruplarının tam göbeğinde boşluklar görmüşler.

Yani koltukların çoğu boş olduğundan şunu sorgulamışlar,” Neden bilet bulamadık?”

Bu ilk konu..

Bunun üzerinde mutlaka çalışılması gerekir.

İkinci konu ise,

Tribünlerin başıbozukluğu ..

Yönetim, “Yahu her şeyi biz mis apacağız, transfer bizde, takımı derlemek, kulübü derlemek bizde.. Saha dışından takıma etkileyecekler bizde..” Diye dert yanabilirler ama evet maalesefki herseye sizde.

Duyarlı taraftarlar..

Takımına sahip çıkan taraftarlar da size yardımcı olacak.

İkinci konu tribünlerin başı bozukluğu..

Taraftar grupları bazen çok kopuklar.

Birbirleriyle ilintili değiller.

Taraftar grupları bir an önce bir masaya oturup kendilerine çeki düzen vermelidirler.

Yönetimde buna yardımcı olmalıdır.

Hakem öyle hatalar yapıyorki, buna tribünler müsade etmemeli.

Fiziki dokunuştan bahsetmiyoruz..

Tezahüratlarda güzel ince mesaj içerikli, tribünleri inleten tarzda takımı motive hakemi de yanlış yapmaması için daha dikkatli olmaya sevkeden hamleler yapılsın.

Rıdvan Dilmen’in,” Futbol oynarken Avni Aker’e gitmeye korkardım. Orta sahayı geçince ayaklarım bir anda titremeye çözülmeye başlar geri dönerdim.. Öyle yoğun tribün baskısı yerdikki kaleye kadar gidemezdik” sözünü ne çabuk unuttu Trabzonspor’un büyük taraftarları..

Takım Avrupa’da ve ligde başarılı gidiyor.

Bu iki konu gibi sorunlar Trabzonspor’un önüne asla gelmemelidir.

Şimdiden uyaralım.

Son olarak;

Trabzonspor yönetimi, idari yönetimi artık bu sorunlara eğilmeliler!
 

FINDIK MERKEZDE 15 İLÇELERDE 16

Trabzon’da fındığını tüccara vermek isteyenlerin karşılaştığı ilginç fiyatlar var.

Mesela bir takipçimi aynen şunu yazdı..

“Ben fındık üreticisi olarak kuru olan yani iyi randımanlı fındığımı Arsin’de Çarşıbaşı’nda yada herhangi bir ilçede 16’ya satıyorum. Hatta 16,5 vereni de var. Lakin Trabzon merkezdeki tüccarlar 15 liraya fındığı alıyorlar. Bu fiyatı kendileri mi ayarlıyorlar? Anlamadık siz bişey anladınız mı?” diye soru yöneltti.

Serbest piyasa koşullarında buna kimse müdahale edemez tabi.

Üretici en fazla kimden fiyat alıyorsa oraya fındığını verecek.

Bunu yapan varsa ona göre davransınlar.

Ucuza fındığını vermesinler.
 

SÜLEYMAN SOYLU’YA O SORUYU SORDU

Ahmet Hakan Hürriyet Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, o pahalı hediyeleri alıp almadığını sordu ve cevapları yazdı.

“Süleyman Soylu’ya sordum: O pahalı hediyeyi aldınız mı?” başlıklı yazı şöyle;

“İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili Mardin’de kayyım döneminde pahalı hediye aldığına dair iddialar var.

Bu iddialarla ilgili olarak Süleyman Soylu ile klasik model bir röportaj yaptım.

Sordum, cevapladı... Sordum, cevapladı...

Olduğu gibi yayınlıyorum:

AHMET HAKAN: Mardin’de bir gümüşçü, sizin adınıza bir fatura kesmiş... Mardin’deki kayyım da bu faturayı belediye bütçesinden ödemiş... Yaklaşık 40 bin liralık bir fatura... Kayyım belediyesi, size böyle pahalı bir hediye verdi mi?

SÜLEYMAN SOYLU: Ben böyle bir hediye almadım. Belediyeden aldığım hiçbir hediye falan yok... Mardin Belediyesi’nin tek bir etkinliğine katıldım, o da bir iftar davetiydi...

*

AHMET HAKAN: İyi ama fatura var...

SÜLEYMAN SOYLU: Bir bakan, bir şehre gittiğinde masraflar onun adına yazılır. Sadece benim için değil bütün devlet büyükleri için geçerlidir bu kural... Ama bu masraflar öyle abartılı olmaz. Araba kiralama, konaklama türü masraflar... Biz mütevazı insanlarız. Bizim öyle abartılı masrafımız olmaz.

*

AHMET HAKAN: Ama Sayın Bakan, benim sözünü ettiğim fatura öyle bir fatura değil... Mardin’deki bir gümüşçünün faturası... Yaklaşık 40 bin liralık bir fatura...

SÜLEYMAN SOYLU: Benim böyle bir hediye almam asla söz konusu değil... O konunun araştırılması için denetleme talimatı verdim... Neymiş bakalım o fatura! Benim bildiğim tek bir şey var: Ben hediye falan almadım. Almam... Allah muhafaza asla böyle bir şey söz konusu değil...

*

AHMET HAKAN: Sizin adınıza fatura kestiren kayyım mıdır?

SÜLEYMAN SOYLU: Onun araştırılması için talimat verdim. Özellikle Mardin Belediyesi’yle ilgili... Özel bir teftiş çıkardım. Adımlarımızı ölçülü atmak zorundayız. Eksikliğimiz devleti ve milleti incitir. Görevimiz hata kabul etmez. Kimsenin ağzını sulandıramayız.

AHMET HAKAN: Bir de şu var: Bir fotoğraf dolaşıyor ortalıkta... Adınıza fatura kesen gümüşçüye gitmişsiniz... O fotoğrafı, “İşte Süleyman Soylu’nun hediye seçerken görüntüsü” diye yayanlar var. Buna ne diyeceksiniz?

SÜLEYMAN SOYLU: Bu tam bir ahlaksızlık, alçaklık... Biz orada esnaf ziyaretleri yapıyoruz... Esnaf bize tespih gösteriyor. “Bakın bizim böyle tespihlerimiz var” diye... Almışlar bu fotoğrafı, kullanıyorlar. Bu şu demek: Demek fena acıtmışız. Kaşıyıp duruyorlar. Kaşısınlar bakalım.”


Sahi aklımıza takıldı.

Trabzon medyasından neden bir gazeteci bu soruyu ona sormadı, yada soramadı.

Aslında sorulabilirdi.

Bizde bu kısma takıldık!

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, Aşkale Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik’le Erzurum’da görüşerek fabrikanın yerini “terminal” için talep ettiğini söyledi. Yücelik’in talebi reddettiğini söyleyen Zorluoğlu buna karşılık ısrar etmediğini ve çimento fabrikasının kalan malzemelerinin bir an önce kaldırılmasını rica etti. Önceki gün Aşkale Çimento Yönetim Kurulu Başkanı ve Erzurum Ticaret Sanayi Odası Başkanı Lütfü Yücelik’le görüştük. Dün gazetemizin de manşetine görüşmemizi haberleştirerek taşıdık. Yücelik çimento fabrikasının sürekli tartışılmasından bıkmış! “Fabrikayı sökmeye çalışıyoruz. Şu anda orasıyla ilgili bir projemiz yok.” dedi.
 

BU ARALAR TRABZON’DA KONUŞULAN AMA YOĞUN GÜNDEMDE SIKIŞIP KALAN KONULARDAN BAZILARI

* Daniel Sturridge gol attıktan sonra kolbastı mı oynasın, kendi orijinal dansını mı yapsın mevzusu..

* Lütfü Yücelik Çimento Fabrikası’nı kaldırmakta ağır kalıyor. Yerine ne yapacağını ise halen planlamadıklarını söyledi.

* Akyazı-Akçaabat arasına hafif raylı sistem koyulacakmış da nasıl koyulacakmış bilen yok.

* Ayhan Sürmen’in el yazısıyla yayınladığı iddialar…

* Akyazı’daki stadyumun yanına otopark yapılacak.

* Çukurçayır ulaşım sorununu çözemedi. Boztepe’deki tünelin bitmesini ve Kanuni’nin açılmasını bekliyor