Amerikalı bilim adamlarının ilk kez maymundan cenin klonladıkları yolundaki açıklaması bilim çevrelerinde tartışmalara neden oldu.

Açıklamanın bilim çevrelerinin saygın dergisi Nature'da yayımlanmasından sonra, bu çalışmanın gelecekte başarılı bir şekilde insan klonlanmasının da yolunu açacağı ileri sürülüyor.

Bilim insanları, ilk kez bir primattan klonlanan embriyo ile elde edilen kök hücre soylarının, tedavi amaçlı insan kök hücrelerinin klonlanması için kullanılabileceğini belirtiyor.

Çalışmayı yapan ABD'nin Oregon Health and Science University'den Rus asıllı Şuhrat Mitalipov başkanlığındaki ekip, Nature dergisinin internet sayfasında, kopya koyun Dolly ve diğer hayvanların klonlanmasında kullanılan yöntemin benzeri bir yöntemle, makak maymunundan cenin klonladıklarını açıkladı.

İlk kez bir primattan başarıyla embriyo klonlandığını belirten bilim insanları, ceninlerden iki embriyon kök hücresi soyu elde ettiklerini bildirdiler.
Araştırmacılar, bugüne dek yetişkin insan ve maymunlardan "hayatta kalacak şekilde" embriyo klonlamanın önünde aşamadıkları engeller olduğunu, ancak şimdi bu engellerin aşıldığını belirttiler. Bu gelişmenin bilimde bir dönüm noktası olduğu yorumları yapılıyor.

Daha önce insan embriyosunun klonlanması denenmiş, ancak sadece birkaç gün hayatta kalan klondan kök hücre elde edilememişti. Kök hücrelerin elde edilmesi için embriyoların tahrip edilmesi yüzünden tartışmalı bir yöntem olan klonlama tekniği ise bazı çevrelerin tepkisi çekmeye devam ediyor.

Hayvan haklarınız koruma örgütü PETA da tartışmalara katılarak, maymun embriyosunun klonlandığı Hillsboro'daki Oregon Health and Science University'ye dört ay önce bir köstebek sokmayı başardığını ileri sürdü.
PETA, burada bazı hayvanların, nikotinin etkisiyle ilgili araştırmalar ve yavru maymunların annelerinden ayrılmasının psikolojik etkileri gibi "bazı gereksiz araştırmaların" kurbanı olduklarını ileri sürerken, elinde bu konuda belgeler ve kanıtlar bulunduğunu açıkladı.

Hayvan hakları kuruluşu, bazı maymunlara veteriner bakımının yetersiz olduğunu ve bu hayvanların uygun olmayan kafeslerde tutulduklarını iddia etti.