Bu sakız ağrıları kesiyor
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinde, TUBİTAK katkılarıyla bağışıklığı güçlendirici propolisli sakız yapıldı.
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü tarafından TÜBİTAK’ın katkılarıyla 3001 projesi olan ve yaklaşık 60 bin TL bütçeli bağışıklığı güçlendirici ve antibakteriyel, antifungal ve antiviral etkiye sahip propolisli sakız yapıldı.
“Az miktarda balla karıştırıp ürettiği özel bir üründür”
Propolisin arılar tarafından yapıldığına değinen ve çok az mikarda olduğunu belirten projenin öncüsü Gıda Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi İbrahim Palabıyık, “ Propolis, arıların ağaç ve bitki özütlerini bal mumu, polen, kendi salgıları ve az miktarda balla karıştırıp ürettiği özel bir üründür. Propolise kısaca arıların kullandığı doğal antibiyotik diyebiliriz. Bununla arılar kovanların içini dezenfekte ederler. Propolisin 300’e yakın farklı bileşene sahip olduğu tespit edilmiştir. Bunlar arasında en önemli grubu flavonoid dediğimiz antioksidan maddeler oluşturmaktadır. Bu bileşenler sayesinde propolis bağışıklığı güçlendirici ve antibakteriyel, antifungal ve antiviral etkiye sahiptir” dedi.
“Son zamanlarda propolis içeren çeşitli ürünler geliştirilmiştir”
Propolisin çok eski zamnlardan beri insanlar tarafından kullanıldığının, son zamanlardan daha da artığını vurgulayan Palabıyık, “Bu özelliklerinden dolayı eski zamanlardan günümüze kadar propolis insanlar tarafından kullanılmaktadır. Son zamanlarda propolis içeren çeşitli ürünler geliştirilmiştir. Fakat bunların ortak özelliği propolisin ekstrakt şeklinde yani sıvı formda kullanılmasıdır. Ayrıca ticari olarak satılan su bazlı, alkol bazlı ya da gliserin bazlı propolislerin içerikleri incelendiğinde birim miktardaki saf propolis oranı oldukça azdır, bu da propolisin sahip olduğu bileşenlerin, geliştirilen ürünlere geçişini azaltmaktadır” ifadesini kullandı.
“Herhangi bir yapay aroma maddesi de içermemesidir”
Sakızın kısaca özeliklerine değinen Palabıyık, “TÜBİTAK Projesi kapsamında, propolisi yabancı maddelerden uzaklaştırıp saflaştırarak reçinesiyle beraber %5’e varan oranlarda sakız ürününde değerlendirmeyi başardık. Böylece sakız ürünü içindeki saf propolis miktarı yurtdışındaki muadillerine göre önemli bir miktarda arttırılmış oldu. Ayrıca, propolis reçinesinin, sakızın ana materyali olan sakız mayasının yapısına benzerliği de ürüne işlenebilirliğini kolaylaştırmış ve aynı zamanda sakız mayasının işlevine de katkı sağlamıştır. Sakızın bir diğer özelliği ise propolisin doğal aroması sayesinde herhangi bir yapay aroma maddesi de içermemesidir” söyleminde bulundu.
“Bir diğer amacımız çocuklar”
Şekeril ve şekersiz olarak üretilen propolisli sakızın bir diğer amacının, ebeveynlerin çocuklara vermekte zorluk çektiği propolisi eğlenceli hale getirmek olduğunu söyleyen Palabıyık, “Propolisli şekerli ve şekersiz sakız üretimi projesinde amacımız, çocuk ve yetişkinler tarafından çok sevilen eğlencelik olarak alınan sakızla propolisin içindeki biyoaktif bileşenlerin vücuda alınmasını sağlamak. Mikroorganizmaların vücuda ana giriş yeri olan ağızda koruyucu bir kalkan olmasını sağlamaktır. Bir diğer amacımız, çocuklara ebeveynleri tarafından boğaz enfeksiyonu, farenjit, aft ve grip gibi hastalıkların tedavisinde kokusu ve ilaç algısı yüzünden zorlukla verdiği propolisi, onların severek tükettiği sakız ürününe eklemekle çekici hale getirmektir. Bu ürünün yetişkinler için avantajı ise genelde ağız ve diş sağlığı için sakız tüketilmektedir. Bu yönde pozitif etkisinin akademik çalışmalarca tespit edildiği propolis ile şekersiz sakız geliştirilecek olması yetişkinler açısından da bu ürünün tercih edilebilirliğini artıracaktır” açıklamasını yaptı.
Dr. İbrahim Palabıyık, Projesi şu anda devam etiğini, bundan sonraki aşamada ürünün ticarileşerek sanayicilerin de desteğiyle ülke ekonomisine katma değer sağlayacak bir ürüne dönüşmesini ümit ettiklerini belirtti.