Dünyanın en tehlikeli fay hattı...
Fransız ve Türk deprem uzmanları tarafından yapılan son araştırma Türkiye'de 1999 yılında gerçekleşen iki büyük depremin çok şiddetli yıkıcı etkiye sahip süperkıran (Supershear) türünde olduğunu belirledi. Uzmanlar bu tür depremlerde ses hızından bile h
Fransız ve Türk deprem uzmanları tarafından yapılan son araştırma Türkiye'de 1999 yılında gerçekleşen iki büyük depremin çok şiddetli yıkıcı etkiye sahip süperkıran (Supershear) türünde olduğunu belirledi. Uzmanlar bu tür depremlerde ses hızından bile hızlı hareket eden enerji dalgaları ortaya çıktığını ve saatteki hızı 21 bin 600 kilometreye ulaşan bu dalgaların depremin çok uzağındaki ölü faylarda bile artçı şoklar kaydedilmesine sebep olduğunu ortaya çıkardı. Bu niteliği nedeniyle Türkiye'deki depremlerin etkisinin geçtiğimiz ay Çin'de yaşanan depremden bile yüksek olduğu kaydedildi.
Fransa'nın Grenoble Joseph Fourier Üniversitesi'nden Michel Bouchon ve Kandilli Rasathanesi'nden Hayrullah Karabulut tarafından gerçekleştirilen çalışmada Çin'de meydana gelen gibi depremlerin çoğu zaman iki plak arasındaki sürtünmeden kaynaklandığı belirtilirken, supershear depremlerin ise 1999'da Gölcük depreminde olduğu gibi bir plağın diğerine göre yatay biçimde kaymasıyla meydana geldiği ifade edildi.
Yeni fark edildi
Bouchon, Bunlar, kırılmanın çok hızlı olduğu, büyük deprem dalgalarının yayılma hızından daha hızlı olan depremler. Bu kısa zaman önce farkettiğimiz bir olay diyerek hızlı kırılmanın, dalgalar halindeki enerji transferini ve yer hareketini değiştirdiğini söyledi. Michel Bouchon, Kandilli Rasathanesi'nden Hayrullah Karabulut ile fay zonunun özellikle depremden sonra sakin olduğunu ve artçı sarsıntıların bu bölgeden uzakta, kırılmayla faal hale gelen artçı oluşumlar üzerinde meydana geldiğini gördüklerini belirtti. Bouchon ve Karabulut, artçı sarsıntıların, daha önce faal olmadığı düşünülen bazı fayların depremle kısmen yeniden faal hale geldiğini gösterdiğine dikkati çekti.