Microsoft'tan önemli uyarı!
Microsoft Güvenli Bilişim Stratejileri Direktörü Jacqueline F. Beauchere, bir kez internete yüklenen bilgilerin her zaman orada kaldığına işaret ederek, 'Bir kere online olan, her zaman online kalır. Bu yüzden online olarak yüklediğiniz şeylerin içeriğini
Yayınlanma:
Microsoft Güvenli Bilişim Stratejileri Direktörü Jacqueline F. Beauchere, bir kez internete yüklenen bilgilerin her zaman orada kaldığına işaret ederek, 'Bir kere online olan, her zaman online kalır. Bu yüzden online olarak yüklediğiniz şeylerin içeriğinin ne olduğunun bilincine varın' dedi.
Microsoft'un online güvenlik ve özellikle çocukların güvenliği konusunda çalışmalarına ilişkin olarak soruları yanıtlayan Beauchere, çocuklara ve yetişkinlere yönelik online güvenlik sorunlarını 3 başlık altında değerlendirdiklerini belirterek, bu başlıkları, içerik, iletişim ve ticaretten kaynaklanan riskler olarak sıraladı.
İçerik sorunlarının doğru olmayan bilgiler, kuşkulu materyaller, nefret içeren söylemlerden kaynaklanabildiğini kaydeden Beauchere, özellikle çocukların, sonuçlarının ne olacağını düşünmeden internete yükledikleri resim, video ve benzeri içerikler dolayısıyla 'online itibar' sorunları yaşayabildiğine dikkati çekti. Beauchere, online itibar sorununa ilişkin şunları kaydetti:
'Örneğin internette yer alan bir videoda bir çocuk bir başka çocuğu dövüyor. Çocuklar bunun gelecekte kendileri için sorun olabileceğini fark etmiyorlar. ABD'de başlatacağımız bir çalışma ile üniversitelere kabulleri gerçekleştiren görevliler, bu süreçte öğrencilerin çocukluklarında yüklenmiş bu tür kuşku uyandıracak ya da sorunlu materyalleri görmek üzere araştırmalar yapıyorlar mı diye bakacağız. Bu yüzden çocuklara her zaman şunu söylemeye çalışıyoruz; 'Bir kere online olan, her zaman online kalır. Bu yüzden online olarak yüklediğiniz şeylerin içeriğinin ne olduğunun bilincine varın'.'
'OKULLARDAKİ KABADAYILIK, NETTE DEVAM EDİYOR'
İletişimden kaynaklanan riskler içinde özellikler çocuklar arasında 'net kabadayılığı' (cyberbullying) sorunuyla sık sık karşı karşıya kaldıklarını anlatan Beauchere, bu yolla okullarda, oyun bahçelerinde, sokaklarda yaşanan şiddetin çocukları evlerine kadar takip ederek, MSN'de, e-maillerde, sosyalleşme sitelerinde devam ettiğini söyledi.
İnternet üzerinden tek bir çocuğa karşı diğer çocukların hep birlikte harekete geçerek hakkında rahatsız edici ve kötü şeyler söylediğini aktaran Beauchere, 'Bu, çok ciddi sorunlara neden olabiliyor. ABD'de çocukların bu net kabadayılığı sonucunda intihar ettikleri durumlar yaşandı. ABD'li ergenlerin yüzde 43'ü, geçen bir yıl içerisinde bir tür siber-şiddet ve kabadayılıkla karşı karşıya kaldığını söylüyor' şeklinde konuştu.
Gençlerin, yetişkinlere göre teknoloji ile çok daha yakın bir ilişki kurduğunu, ailelerin yeterince bilgili olmamaları nedeniyle çocuklara müdahale edemediğini ifade eden Beauchere, ailelerin çocukla internet arasındaki ilişkiye müdahil olması gerektiğini vurguladı.
'GÜNLÜK E-POSTALARIN YÜZDE 97'Sİ SPAM'
Beauchere, ticaret konusunda ise spam mailler nedeniyle yaşanan sıkıntıya işaret ederek, 'Günlük dolaşıma giren e-postaların yüzde 97'sinin spam olduğu tahmin ediliyor. Bloklama teknolojileri sayesinde bütün bu spamleri görmüyoruz. Örneğin Microsoft Hotmail hergün 3,3 milyar spam mesajı blokluyor' diye konuştu.
2008 yılında siber suçların küresel maliyetinin 1 trilyon doları bulduğunu bildiren Beauchere, aynı yıl içinde 1 milyondan fazla ABD vatandaşının, online kimlik çalınmasının kurbanı olduğunu belirtti.
Beauchere, Microsoft'un güvenlik istihbarat raporuna göre Türkiye'nin kötü amaçlı yazılımlardan (malware) en fazla zarar gören ülkeler sıralamasında dördüncü sırada yer aldığını kaydederek, 'Türkiye'de en çok rastlanan 10 tehdidin tamamı kötü amaçlı yazılımlardan kaynaklanıyor. Yani hepsi kriminal amaçlarla kullanılıyor. Türkiye'deki bu durum başka hiçbir yerde görülmüyor' dedi. Kötü amaçlı yazılımlarla potansiyel olarak istenmeyen yazılımlar arasındaki farka işaret eden Beauchere, ikincisinin arkasında legal bir şirket bulunduğunu, ilkinin ise tamamen suç amaçlı olduğunu vurguladı.
'AİLE KONTROLÜ OLANLARIN SADECE YÜZDE 10'U KULLANIYOR'
Jacqueline Beauchere, insanlara paylaştıkları bilgiler konusunda çok dikkatli olmaları tavsiyesinde bulunarak, şöyle konuştu:
'Herkesin kişisel bilgi tanımlaması farklı olabilir ama insanlar sizin hakkınızda bilgi kırıntılarını bir araya getirebilir ve kim olduğunuz konusunda yeterli bilgiye sahip olarak kimliğinizi çalabilir, sizin adınıza suç işleyebilir. Bu nedenle insanlara özellikle sosyalleşme sitelerinde çok dikkatli olmalarını söylüyoruz. Gerçek isminizi ya da isminizin tamamını paylaşmayın, fotoğraf yüklerken bu fotoğraflarda bazı bilgilerin yer almamasına dikkat edin. Örneğin bazı çocukların fotoğraflarında okullarının isimlerinin yazdığı tişörtler ya da evlerinin sokağı ve numarası görünebiliyor. Ve son olarak, 'tıklamadan önce düşünün' diyoruz.'
İnternette aile koruma paketlerinin kullanımının önemine dikkati çeken Beauchere, aile kontrolüne erişime sahip ailelerin sorduk, yüzde 10'dan azının bunu kullandığını söyledi.
'ÇOCUKLAR HEM KURBAN HEM SUÇ İŞLEYEN KONUMDA'
Çocuklara yönelik en önemli sorunlardan birinin de çocukları istismar etmeye yönelik girişimler olduğunun altını çizen Beauchere, bu konuda çocukların kendilerini bu saldırılara açık hale getirecek riskli davranışlarda bulunduklarını dile getirdi. Beauchere, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Öte yandan, çocukların çocuklara verdiği zararlar da önemli. Örneğin bir kız çocuğu tahrik edici fotoğraflar çekip erkek arkadaşına yolluyor ve o herkese dağıtıyor. O da kızın itibarı açısından ciddi sorunlara yol açıyor. Bugünlerde çocuklar her şeylerini paylaşıyor. Şifrelerini, kullanıcı bilgilerini vs. Ancak biz 'bu bilgileri en iyi arkadaşlarınızla bile paylaşmayın' uyarısında bulunuyoruz. Çocuklar kurban olmanın yanı sıra suç işleyen konumda da bulunabiliyor. Net kabadayılığı yapıyorlar, yasal olmayan şekilde internetten içerik indiriyorlar. Online güvenlik dediğimizde çocukları her açıdan düşünmeliyiz. Genelde kurban olarak bahsediyoruz ama aynı zamanda suçu işleyen de olabiliyorlar.'
Microsoft'un online güvenlik ve özellikle çocukların güvenliği konusunda çalışmalarına ilişkin olarak soruları yanıtlayan Beauchere, çocuklara ve yetişkinlere yönelik online güvenlik sorunlarını 3 başlık altında değerlendirdiklerini belirterek, bu başlıkları, içerik, iletişim ve ticaretten kaynaklanan riskler olarak sıraladı.
İçerik sorunlarının doğru olmayan bilgiler, kuşkulu materyaller, nefret içeren söylemlerden kaynaklanabildiğini kaydeden Beauchere, özellikle çocukların, sonuçlarının ne olacağını düşünmeden internete yükledikleri resim, video ve benzeri içerikler dolayısıyla 'online itibar' sorunları yaşayabildiğine dikkati çekti. Beauchere, online itibar sorununa ilişkin şunları kaydetti:
'Örneğin internette yer alan bir videoda bir çocuk bir başka çocuğu dövüyor. Çocuklar bunun gelecekte kendileri için sorun olabileceğini fark etmiyorlar. ABD'de başlatacağımız bir çalışma ile üniversitelere kabulleri gerçekleştiren görevliler, bu süreçte öğrencilerin çocukluklarında yüklenmiş bu tür kuşku uyandıracak ya da sorunlu materyalleri görmek üzere araştırmalar yapıyorlar mı diye bakacağız. Bu yüzden çocuklara her zaman şunu söylemeye çalışıyoruz; 'Bir kere online olan, her zaman online kalır. Bu yüzden online olarak yüklediğiniz şeylerin içeriğinin ne olduğunun bilincine varın'.'
'OKULLARDAKİ KABADAYILIK, NETTE DEVAM EDİYOR'
İletişimden kaynaklanan riskler içinde özellikler çocuklar arasında 'net kabadayılığı' (cyberbullying) sorunuyla sık sık karşı karşıya kaldıklarını anlatan Beauchere, bu yolla okullarda, oyun bahçelerinde, sokaklarda yaşanan şiddetin çocukları evlerine kadar takip ederek, MSN'de, e-maillerde, sosyalleşme sitelerinde devam ettiğini söyledi.
İnternet üzerinden tek bir çocuğa karşı diğer çocukların hep birlikte harekete geçerek hakkında rahatsız edici ve kötü şeyler söylediğini aktaran Beauchere, 'Bu, çok ciddi sorunlara neden olabiliyor. ABD'de çocukların bu net kabadayılığı sonucunda intihar ettikleri durumlar yaşandı. ABD'li ergenlerin yüzde 43'ü, geçen bir yıl içerisinde bir tür siber-şiddet ve kabadayılıkla karşı karşıya kaldığını söylüyor' şeklinde konuştu.
Gençlerin, yetişkinlere göre teknoloji ile çok daha yakın bir ilişki kurduğunu, ailelerin yeterince bilgili olmamaları nedeniyle çocuklara müdahale edemediğini ifade eden Beauchere, ailelerin çocukla internet arasındaki ilişkiye müdahil olması gerektiğini vurguladı.
'GÜNLÜK E-POSTALARIN YÜZDE 97'Sİ SPAM'
Beauchere, ticaret konusunda ise spam mailler nedeniyle yaşanan sıkıntıya işaret ederek, 'Günlük dolaşıma giren e-postaların yüzde 97'sinin spam olduğu tahmin ediliyor. Bloklama teknolojileri sayesinde bütün bu spamleri görmüyoruz. Örneğin Microsoft Hotmail hergün 3,3 milyar spam mesajı blokluyor' diye konuştu.
2008 yılında siber suçların küresel maliyetinin 1 trilyon doları bulduğunu bildiren Beauchere, aynı yıl içinde 1 milyondan fazla ABD vatandaşının, online kimlik çalınmasının kurbanı olduğunu belirtti.
Beauchere, Microsoft'un güvenlik istihbarat raporuna göre Türkiye'nin kötü amaçlı yazılımlardan (malware) en fazla zarar gören ülkeler sıralamasında dördüncü sırada yer aldığını kaydederek, 'Türkiye'de en çok rastlanan 10 tehdidin tamamı kötü amaçlı yazılımlardan kaynaklanıyor. Yani hepsi kriminal amaçlarla kullanılıyor. Türkiye'deki bu durum başka hiçbir yerde görülmüyor' dedi. Kötü amaçlı yazılımlarla potansiyel olarak istenmeyen yazılımlar arasındaki farka işaret eden Beauchere, ikincisinin arkasında legal bir şirket bulunduğunu, ilkinin ise tamamen suç amaçlı olduğunu vurguladı.
'AİLE KONTROLÜ OLANLARIN SADECE YÜZDE 10'U KULLANIYOR'
Jacqueline Beauchere, insanlara paylaştıkları bilgiler konusunda çok dikkatli olmaları tavsiyesinde bulunarak, şöyle konuştu:
'Herkesin kişisel bilgi tanımlaması farklı olabilir ama insanlar sizin hakkınızda bilgi kırıntılarını bir araya getirebilir ve kim olduğunuz konusunda yeterli bilgiye sahip olarak kimliğinizi çalabilir, sizin adınıza suç işleyebilir. Bu nedenle insanlara özellikle sosyalleşme sitelerinde çok dikkatli olmalarını söylüyoruz. Gerçek isminizi ya da isminizin tamamını paylaşmayın, fotoğraf yüklerken bu fotoğraflarda bazı bilgilerin yer almamasına dikkat edin. Örneğin bazı çocukların fotoğraflarında okullarının isimlerinin yazdığı tişörtler ya da evlerinin sokağı ve numarası görünebiliyor. Ve son olarak, 'tıklamadan önce düşünün' diyoruz.'
İnternette aile koruma paketlerinin kullanımının önemine dikkati çeken Beauchere, aile kontrolüne erişime sahip ailelerin sorduk, yüzde 10'dan azının bunu kullandığını söyledi.
'ÇOCUKLAR HEM KURBAN HEM SUÇ İŞLEYEN KONUMDA'
Çocuklara yönelik en önemli sorunlardan birinin de çocukları istismar etmeye yönelik girişimler olduğunun altını çizen Beauchere, bu konuda çocukların kendilerini bu saldırılara açık hale getirecek riskli davranışlarda bulunduklarını dile getirdi. Beauchere, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Öte yandan, çocukların çocuklara verdiği zararlar da önemli. Örneğin bir kız çocuğu tahrik edici fotoğraflar çekip erkek arkadaşına yolluyor ve o herkese dağıtıyor. O da kızın itibarı açısından ciddi sorunlara yol açıyor. Bugünlerde çocuklar her şeylerini paylaşıyor. Şifrelerini, kullanıcı bilgilerini vs. Ancak biz 'bu bilgileri en iyi arkadaşlarınızla bile paylaşmayın' uyarısında bulunuyoruz. Çocuklar kurban olmanın yanı sıra suç işleyen konumda da bulunabiliyor. Net kabadayılığı yapıyorlar, yasal olmayan şekilde internetten içerik indiriyorlar. Online güvenlik dediğimizde çocukları her açıdan düşünmeliyiz. Genelde kurban olarak bahsediyoruz ama aynı zamanda suçu işleyen de olabiliyorlar.'
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.