Doğa Koruma ve Milli Parklar 12. Bölge Müdürlüğünce yürütülen "Artvin, Giresun, Gümüşhane, Rize ve Trabzon İlleri Kafkas Semenderi Tür Eylem Planı" bilgilendirme toplantısı yapıldı.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tok, bir otelde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Orman ve Su İşleri Bakanlığının stratejik hedefleri kapsamında 2012 yılından beri biyolojik çeşitliliğin ortaya çıkarılıp korunması için Türkiye'nin sahip olduğu nadir ve endemik türlerle ilgili özel çalışmalar yürütüldüğünü anlattı.

Bu çalışmalar arasında yer alan "Kafkas Semenderi Tür Koruma Eylem Planı"nın proje koordinatörlüğünü yürüttüğünü belirten Tok, ülke coğrafyasının nadir ve endemik türlerle ilgili önemli potansiyele sahip olduğuna dikkati çekti.

Tok, Türkiye'nin uluslararası biyolojik kaçakçılığına maruz kaldığına işaret ederek, bu çalışmaların insanların bilinçlendirilmesi ve kurumların da üzerine düşen görevi yerine getirmesi adına önem taşıdığını vurguladı. 

Kafkas semenderinin Türkiye'de Doğu Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde görüldüğünü ifade eden Tok, "Kafkas semenderi bilim dünyasına 1876 yılında Gürcistan'dan tanımlandı. Nesli tehdit altında olan bu semender türünün, halk arasındaki adıyla kuyruklu kurbağa türünün popülasyonlarında gittikçe azalma yönünde bir eğilim var. Bunun için bu eylem planı yapılması planlandı." dedi.

Tok, Kafkas semenderinin akarsu kenarlarında ve yakınlarındaki ağaçlık alanlarda deniz seviyesinden 500-2 bin 500 metre yükseklik arasında uygun habitatlarda yayılış gösterdiğini kaydederek, "Tür yüksek sıcaklıkta ve tuzlu ortamlarda yaşayamıyor. Ülkemizde bu canlıları mart ayından kasıma kadar aktif olarak doğada görebiliyoruz. Kafkas semenderi mutlak koruma altındaki fauna türleri arasında değerlendirilmektedir." diye konuştu.

Kafkas semenderinin kamuoyunda bilinenin aksine öldürücü bir zehre sahip olmadığına dikkati çeken Tok, türü ve yaşam alanlarını tehdit eden etkenlerin ortadan kaldırıp kafkas semenderinin varlığını sürdürebilmesi için proje dahilinde çalışmaların 2022'ye kadar devam edeceğini söyledi.