Şair Enver Ercan kimdir? Varlık Dergisi ve Yasak Meyve'nin acı günü
Ani ölümüyle edebiyat dünyasını büyük yasa boğan Varlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Enver Ercan kimdir hakkında detaylı bilgiler burada
Edebiyat dünyası büyük kaybına ağlıyor. Varlık Dergisi genel yayın yönetmeni ve Yasak Meyve Dergisi’nin genel yayın yönetmenliği görevini yürüten Enver Ercan, hayata veda etti. Enver Ercan bir süredir kanserle mücadele ediyordu. 60 yaşında hayata veda eden Enver Ercan kimdir nerelidir eserleri çalışmaları merak ediliyor. İşte usta isim ve çalışmaları hakkında herşey..
Şair Enver Ercan, bu sabah 07.00 sıralarında yoğun bakımda tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
ENVER ERCAN KİMDİR? VARLIK DERGİSİ ERCAN'SIZ KALDI
Şiir yayıncılığındaki çalışmalarıyla camiada ayrı yeri olan Enver Ercan, 21 Ocak 1958’de İstanbul ‘da doğdu. Haydarpaşa Lisesi’nde okudu.
Güneş, Sabah, Yeni Düşün, Varlık gibi gazete ve dergilerde edebiyat sayfaları hazırladı, yayın yönetmenliği yaptı.
Ercan, edebiyat hayatı boyunca Broy, Gösteri, Milliyet Sanat, Yeni Düşün, Yeni Olgu, Varlık gibi dergilerde şiirleri yayımlandı. Eksik Yaşam (1977), Sürçüyor Zaman (1988), Geçtiği Her Şeyi Öpüyor Zaman (1997) adlı şiir kitaplarını yayımladı, Yunus Nadi ve Cemal Süreya şiir ödüllerini aldı.
Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Bekir Yıldız, Adalet Ağaoğlu, Orhon Murat Arıburnu, Adnan Özyalçıner, Turgut Uyar, Tomris Uyar, Leyla Erbil, Nihat Behramoğlu, Ali Özgentürk gibi üstadların kurucusu olduğu Türkiye Yazarlar Sendikası'nda 2005-2011 yılları arasında başkanlık görevi yürüttü.
Varlık Dergisi’nin yayın yönetmenliğini uzun yıllardır sürdüren Enver Ercan, şiir kitapları yayımlayan Yasak Meyve Yayınları’nın da yöneticiliğini yaptı.
ÖDÜLLERİ
1997 Cemal Süreya Şiir Ödülü
1997 Yunus Nadi Şiir Ödülü
ENVER ERCAN ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER
KİRLİBEYAZ
haylaz bir adamdan da başlanabilir sevmeye
Tertemiz kâğıtlara mürekkep dağıtır da
sonra gelip yıkanır teninlea
kara bir adamdan da başlanabilir sevmeye
upuzun yola düşse gece korkar da
sonra gelip sığınır gölgene
ucuz bir adamdan da başlanabilir sevmeye
tepeden tırnağa yağma durur da
hep 'bi dostluk' kalır geriye
GÖK YÜZÜNÜ ÇEVİR BANA
bende bulduğun benim de aradığımdı
sarmaşıp inceldiğimiz o nokta
hadi tut elimden gezdir sokaklarını
ansızın yakalan sağnağıma
akşam kendini karartırken geliyorsun
komşular kimbilir ne diyor
günü soyunup beni giyiniyorsun
parmakların ışıkları dinlendiriyor
gök yüzünü çevir bana
gezinsin tutkunun alevden dili
uçarken çıkardığın o ses var ya
bütün sözcüklerin özeti gibi
tanrı bu geceyi korusun
MANZARA GÜLÜŞLÜ KIZ
öpüşmekte güçlük çeken bir kızdı işte
üstelik düşlerimden ödü kopardı
ne zaman farlar geceyi çizse
teni sakallarımda yanardı
soruları rahatlatan bir yanıttı belki
şimdi evde olsak
ne güzel
yatıp uyumazdık derdi
ev türkçesi ışırdı sesinde
dilime dolaştıkça sözcükleri
acıyı andıran bir anı artık
odamın şaşkınlığı bundan
düştutan akşam saatlerine
usul usul damlıyor zaman
gökyüzünde tuhaf bir başdönmesi