Efnan Demireren
Nevi şahsına münhasır Özkan Uğur kimdir?
Nevi şahsına münhasır kişiliği, sempatikliği ve performansındaki hareketliliğiyle oldukça renkli bir sanatçı, Türkiye’nin en iyi bas gitaristlerinden ve başarılı oyuncularından biri olan MFÖ nün yıldızı
Özkan Uğur kimdir?
Hemen herkesin hafızasına 'Kako' şarkısı ile kazınan Cennet Mahallesi'nin Beter Alisi. Şarkılarını söylerken değişik el hareketleri ile tanıdığımız o yıldızın Özkan Uğur'un, ilkokul sıralarında başlayan başarı dolu hikâyesini anlatacağım sizlere.
Mandolin ile tanışmasıyla müzik sevdasını keşfeden Özkan Uğur 17 Ekim 1953 yılında İstanbul’da doğmuştur. Reşat Nuri Güntekin ilkokulunda okurken mandolin ile tanışır. Fenerbahçe Lisesinde okurken içindeki müzik sevdasını fark eden Özkan Uğur ” Atomikler” adında bir grup kurup dönemin şarkılarını yorumlamaya başlar. Bu yıllarda kendi basgitarını yapmaya bile çalışır. Öğrenimini tamamladıktan sonra 1970’de müzik hayatına Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrasında başlar ve 1971 de Mazhar Alanson ve Fuat Güner ile bir araya gelir.
PEKİ MFÖ BİR ARAYA NASIL GELDİ?
1966 yılında Mazhar Alanson ve Kaygısızlar grubunun gitaristi Fuat Güner, Kadıköy’de karşılaşır. Bu sırada Mazhar Alanson 16, Fuat Güner ise 18 yaşındadır.
Fuat Güner'in elindeki ‘The Beatles’ plağını gören Mazhar Alanson plağı beraber dinlemeyi teklifi eder. İşte bu teklif ikilinin hayatını değiştirecek bir adım olur. Albümü dinlerken aynı zamanda akort çıkartmaya çalışan Fuat Güner, Mahzar Alanson’un şarkı söylemesinden etkilenir ve Kaygısızlar grubuna katılmasını ister.
Mahzar Alanson teklifi kabul eder. O dönemin davulcusu Ali Serdar, bir gün provaya mahallesinden tanıdığı 17 yaşındaki yetenekli delikanlıyla gelir ve bu delikanlı Özkan Uğurdur.
Özkan uğur o kadar iyi basgitar çalmaktadır ki Fuat Güner, Özkan Uğur’u gruba dâhil eder. Bir süre Sadık Kuyaş ile birlikte bas gitaristlik yapan Uğur, daha sonrasında ekibin tek basçısı olur. Aradan zaman geçer ve kaygısızlar grubu dağılır. Bir süre herkes tek başına ayrı ayrı işler yapmaya başlar. Fakat Mazhar ve Fuat’ın yolları bir zaman sonra kesişir.
Kaygısızların dağılmasından sonra Özkan Uğur 1972'de Barış Manço'nun kendisine eşlik etmesi için kurduğu Rock grubu Kurtalan Ekspres grubunun ilk kadrosuna katılır ve Ankara Dedeman'daki ilk konserinde yer alır. Profesyonel müzik yaşantısının başladığı bu yıllarda Barış Manço aracılığıyla yurt dışından fender bass gitarını getirtmiş ve halen modifiye ederek kullanmaktadır.
İlk plakları olan Ölüm Allah'ın Emri / Gamzedeyim Deva Bulmam" parçasından sonra Barış Manço’ nun askere gitmesiyle grup bir süreliğine dağılır. Bu süreçte Özkan Uğur, Aydın Çakuş ve Nur Yenal ile birlikte Ter grubunu kurar ve Erkin Koray ile birleşerek 1972'de "Hor Görme Garibi / Züleyha" 45'liğini çıkarır. Barış Manço'nun askerden dönmesiyle Özkan Uğur tekrar Kurtalan Ekspres'e döner.
1 yıl boyunca grupla çalışmaya devam eder. 2 plak kaydından sonra eski arkadaşları Mazhar ve Fuat'ın hazırladığı stüdyo albümünde de basgitar çalar.1974'te Kurtalan Ekspres'ten arkadaşı Murat Ses ile bir süre Edip Akbayram’ın grubu olan Dostlar Orkestrası'nda yer alır. Ancak müzikal anlaşmazlıklardan dolayı ayrılır. Anadolu Rock'ın başka bir ünlü ismi olan Ersen ve Dadaşlar grubuna Taner Öngür'ün yerine basgitara geçer. Ancak dönemin siyasi koşulları nedeniyle Ersen Dinleten ile Dadaşlar'ın yolları ayrılır.
Özkan Uğur bir süre daha Dadaşlar ‘da kalır ve Türk halk müziği ve Anadolu rock tarzında müzikler yapan Selda Bağcan ile "Selda ve Dadaşlar" adıyla çıkan Türkülerimiz LP'sinde bas gitar çalar. Burada 45’lik yayımlar ve o sırada Türk rock müziğine renkli yelpazesiyle farklılık getiren Seyyal Taner ile tanışır ve mazhar Fuat ve Özkan’la birlikte ipucu beşlisi grubunda müzik yaparlar. "Heyecanlı" adlı şarkılarına İzzet Öz tarafından da bir klip çekilir. Bu klip Türkiye'nin ilk klibi sayılmaktadır. 1978 de arka arkaya gelen askerlik ve araya giren uzaklıklar sebebiyle bu grupta dağılır.
Ardından Özkan uğur, Cengiz Teoman ve galip boransu ile grup karmayı kurar ve bu grup ile katıldıkları 1978 Türkiye Eurovision elemelerinde bestesi Galip Boransu'ya ait "İmkansız" adlı şarkıyla 4. olur.
"BELKİ DE MFÖ OLMAYACAKTI!"
1980'lerin başında Özkan Uğur, Mazhar Alanson ve Fuat Güner ünlü isimlerin arkasında çalıp para biriktirdiler.1980-1983 tarihlerinde Ferhan Şensoy'un "Şahları da Vururlar" ve "Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı" adlı oyunlarında müzisyen ve oyuncu olarak yer alırlar.
"Şahları da Vururlar" müzikalinin bestelerinin yeni sözlerinden oluşacak "Ele Güne Karşı" albümünü oluştururlar ve MFÖ orada doğar.
1984'te MFÖ olarak ilk albümleri Ele Güne Karşı Yapayalnız ile pop müzik tarihinin simgesi haline gelerek şöhreti yakalarlar. Mazhar Alanson bu durumu “ Ferhan’ın oyunu olmasa bugün 2 önemli şarkımızdan mahrum olacaktık.Belki de MFÖ olmayacaktı. “ şeklinde açıklar.
1985'te Diday Diday Day ve 1988'de Sufi şarkısı ile olmak üzere iki kez Türkiye'yi Eurovision'da temsil ederler.
Müzik alanında kendilerini ispatladıkları bu yıllarda ‘Arkadaşım Şeytan’ film ile de beyaz perdede buluşma fırsatı yakalarlar. Özkan Uğur müzik dünyasında birçok ismin albümlerinde vokallerde yer almıştır.Bunlardan bazı örnekler Sezen Aksu, Tarkan, Aşkın Nur Yengi, Nev, Yavuz Çetin, Baba Zula, Ayhan Sicimoğlu, Asya'dır.Aynı zamanda Özkan Uğur, Sezen Aksu'nun "Dert Faslı" şarkısının bestecilerinden biridir. Ayşegül Aldinç'in "Bir Kız", "Ne Güzel", "Nenni" isimli parçalarının müzikleriyle, Sertab Erener'in "Kera" ve Yavuz Çetin'in "Fanki Tonki Zonki" parçalarının sözleri de ona aittir.
En son 2016'da DMC'den "Aynada" singlesini çıkartmıştır. İnanılmaz zor derecedeki vokalleri tenor ses rengi ile başarıyla icra eden Özkan Uğur aynı zamanda hiçbir anlama gelmeyen sözlerle yaptığı şarkılar bulunmaktadır. Yayınladıkları birçok şarkıda besteleriyle dikkat çekmiştir. Bir de perdesiz gitara sahip olan Özkan Uğur, ayda bir gitarın tellerini değiştirip bakımını yapmaktadır.
Bir röportajında "Hayatım onunla geçti, milyarlar verseler de satmam. Bir kez konser için enstrümanları taşırken yere düşmüştü. Fark etmemişiz. Araba geri geri giderken az daha gitarımı paramparça ediyordu. Allah’ıma şükürler olsun ki sadece kutusu ezildi." demiştir.
1996 yılında Yavuz Turgul'un yönettiği, Şener Şen ve Uğur Yücel'in başrollerini paylaştığı Eşkıya filminde rol almıştır. Tek başına performans yaptığı ilk filmi budur. Burada da yavuz Turgul onu keşfetmiş, mimiklerinden etkilenmiştir. Bu performansında sonra oyunculuğuyla ilgi toplayan Özkan Uğur birçok reklam filmi için kamera karşısına geçmiş.ATV de yayınlanan ağırlığınca altın yarışmasının sunuculuğunu üstlenmiş 1999’da yönetmen koltuğunda yavuz Turgul’un oturduğu ikinci bahar adlı dizide de başarılı bir performans sergilemiş bu performans ile oyunculuğu halk tarafından benimsenmiştir.
On parmağında on marifet olan Özkan Uğur 2001 yılında Komser Şekspir filminde oynamış ve 2002 yılında ATV’de yayınlanmış olan Yeter Anne dizisinde anne rolündeki Suna Pekuysal'ın oğlunu canlandırmıştır. Bu sırada MFÖ ile olan çalışmalarına da ara vermemiş. Aynı zamanda cennet mahallesi, GORA ve İstanbul şahidimdir yapımlarında oynamıştır. Son yıllarda da oyunculuk kariyerine devam eden sanatçı ‘yahşi batı, Türk malı, Bir ömür yetmez, Şubat, Pek yakında, Poyraz Karayel, Arif V 216, Çoban Yıldızı, Kara komik gibi yapımlarda da oynadı.
Özkan Uğur 1989’dan beri Aysun Aslan ile evli ve Alişan adına bir oğlu vardır. Alişan Uğur da şimdilerde babasının izinden gitmektedir. 2013 ve 2020 yıllarında lenf kanserine yakalanmış tedaviler sonucu eski sağlığına kavuşmuştu.
"FERRARİ’SİNİ SATAN ADAM OLUYORSUN BİR ZAMAN SONRA“
Özkan Uğur hastalığını şu sözler ile anlatmıştı; “Kasığımda ufak bir beze oluştu. Fazla üstünde durmadım. Doktora gösterdim takip edelim dediler. Daha sonra kitle ağrılı bir hale geldi. Biyopsi sonucu işin başında olduğunu anladık. Benimki yavaş zehirlilerin arasında en yavaşıymış. Tamam dedim başımıza gelecekmiş. Gitarımı aldım kapandım. Ah vah demenin bir anlamı yok. Atlatacağız aslan gibi dedim. İlerlemiş olsaydı kötü hissederdim. Değer yargılarım değişti. Allah kimseye göstermesin. Ferrari’sini satan adam oluyorsun bir zaman sonra."
Özkan Uğur hastalığının tekrarladığını söyleyerek "Bir süre kalabalıktan uzak kalmam gerekiyor bu nedenle konserlerimizi ertelemek durumdayız. En kısa sürede buluşmak dileğiyle ve sevgilerimle" diyerek paylaşımda bulunmuştu.
Üçüncü kez lenf kanserini yenen Özkan Uğur’un 3 aydır yoğun bakım ünitesinde tedavi gördüğü öğrenilirken vücudundaki kanserli hücrelerin temizlendiği ancak böbrekleriyle ilgili sorun yaşandığından ötürü entübe edildiği öğrenildi.
Onu yeniden aramızda görmeyi ümit ediyor. Sevgili Uğur'a şifalar diliyoruz.