Serkan Çayoğlu kimdir?
Büyük aşk evlilikle son buluyor. Bir dönem aynı dizide rol arkadaşı olan ve evlenen Serkan Çayoğlu ile sevgili Özge Gürel nikah masasına oturmaya hazırlanıyor. Peki yakışıklı oyuncu Serkan Çayoğlu kimdir, nerelidir, kaç yaşındadır? İşte hakkındaki detaylar...
Bir zamanlar rol arkadaşı olduğu Özge Gürel ile dünyaevine girmeye hazırlanan Serkan Çayoğlu kimdir, nerelidir, kaç yaşındadır? İşte detaylar...
SERKAN ÇAYOĞLU KİMDİR?
31 Mayıs 1987 yılında Almanya'da dünyaya gelen Serkan, Erlangen Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun olmuştur.
Önceleri modellik yapan Serkan Çayoğlu, daha sonra oyunculuğa yönelmiş, önemli isimlerden dersler almıştır.
Kuzey Güney, Kiraz Mevsimi, Zeytin Tepesi, Hayatımın Aşkı, Börü dizilerinde rol alan Serkan Çayoğlu şimdilerde Halka dizisinde 'Cihangir Tepeli' karakterine hayat vermektedir.
Cihangir Tepeli karakteri hakkında: "Halka'nın iki kahramanından biri. Yirmili yaşlarda sakin ve ölçülü biri. Ünlü bir iş adamı olan İlhan Tepeli’nin oğlu. Cihangir, İlhan’ın işlerinin asıl yürütücüsüdür. Uyku problemi çektiği için sessizliğe ihtiyaç duymakta, ancak ve ancak ses geçirmez-sesten yalıtılmış bir odada, çocukluğunu hatırlatan naif bir duvar resminin karşısında uyuyabilmektedir. Hikâye gelişirken anlarız ki, tıpkı Kaan’a olduğu gibi Cihangir’e de kırmızı kutulu bir dvd gönderilmiş, Eren Karabulut cinayetiyle ilgili görüntüler eşliğinde kimi sırlar onunla da paylaşılmıştır. Cihangir geçmişi ve ailesi hakkında kuşkular yaşamakta, kimselere söylemeden araştırmalar yapmaktadır. Cihangir'in bir dargın, bir barışık olduğu İrem isimli nişanlısı vardır. İrem, ondan işini bırakmasını, mafyözi bağlantılarını koparmasını istemektedir. Cihangir ise kendisi için daha hayati meselelerle uğraşıyor, geçmişini araştırırken ruhunu içinde bulunduğu cendereden kurtarmaya çalışıyordur. İrem onu manen baskılarken, İskender Bey'in uçarı ve "deli" kızı Müjde'yle yakınlaşır."
Rol aldığı filmler: Miras, Börü
Almış olduğu Ödüller:
- Yılın En İyi Çıkış Yapan Oyuncusu (Yakın Doğu Üniversitesi 5.Video Müzik Ödülleri)
- En İyi Çıkış Yapan Oyuncu (6. KTÜ Medya Ödülleri)
- En İyi Erkek Dizi Oyuncusu (1.YBU Medya Ödülleri)
Serkan Çayoğlu fotoğrafları:
Bir dönem vermiş olduğu röportajı sizler için derledik:
- Mankenlik yaparken, oyuncu oldunuz...
+ Almanya’da üniversitede okurken tiyatroda oynamıştım. Modelliğe başladığım dönemlerde de kamerayı çok sevdim. Sonra Türkiye’ye gelmeye karar verdim. Aslında çocukluğumda yoktu böyle bir isteğim, bu düşüncem sonradan gelişti ama iyi ki olmuş. Şu anda başka bir iş düşünemiyorum.
- Almanya’da mı yaşıyordunuz?
+ Evet, orada doğdum. 2 senedir Türkiye’deyim. İlk sene alışmak için gittim geldim. Nisan ayından beri İstanbul’a yerleştim.
- Üniversitede ne okudunuz?
+ Ekonomi okudum.
- Mankenlik hayatınız nasıl başladı?
+ Almanya’da noel zamanı özel marketler oluyor. Yolda yürürken iki fotoğrafçı geldi “Fotoğraf çekebilir miyiz?” diye sordular. “Evet, ama fotomodel değilim, fotoğraflar amatörce olur” dedim. “Olsun” dediler ve çektiler. En iyi çıkanları ajanslara gönderdim, o şekilde başlamış oldum.
- Oyunculukla ilgili eğitim aldınız mı?
+ Profesyonel anlamda Türkiye’de eğitim aldım. Ümit Çırak, Dolunay Soysert… Hâlâ almaya devam ediyorum. Oyunculuğu çok severek yapıyorum, eğitimim benim için hiç bitmeyecek.
- Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
+ Sakindim. Bir ikizim var. Bana “Sen daha sakinsin, öbürü biraz daha haylaz” derler. Ailede herkes genelde sakindir, düzenli ve çok disiplinliyizdir.
- İkizinizle benziyor musunuz?
+ Hayır, benzemiyoruz. Dış görünüş olsun, karakter olsun çok farklıyız.
- Türkiye’ye gelmeye nasıl karar verdiniz?
+ İki sene önce modellik için gelmiştim ama tabii ki aklımda oyunculuk vardı. Üniversiteyi de bitirmiştim ekonomiden bıktım demek istemiyorum ama biraz ara vermek istedim. Oyuncu olma istiyordum. Bu şansı değerlendirmem gerekiyordu. Diplomamı aldıktan sonra Türkiye’ye geldim.
- Türkiye’de ilk dikkatinizi çeken ne oldu?
+ Almanya’nın düzeni çok farklı, her şeyin bir saati, kuralı var. Türkiye’de yok böyle kurallar. Buranın düzenine alışmaya çalışıyorum.
- Zeytin Tepesi’nden teklif nasıl geldi?
+ Yazın görüşmeye gitmiştim. Direkt yönetmen ve cast direktörüyle görüştüm. Senaryoyu verdiler, okudum. Çok hoşuma gitti, heyecanlandım. Karakteri kendime göre analiz ettim ve oldu.
- Dizideki karakterinizi anlatır mısınız?
+ Burak Altaylı, bir mühendis. Genç yaşta evlenmiş ve çocuk sahibi olmuş. Ancak eşinden yeni boşanmış, İstanbul’dan bıkıp kasabaya yerleşmeye karar vermiş. Benim için çok güzel bir deneyim. Dizideki kızımla tanıştığımda çok tuhaf bir duygu yaşadım. Yanıma oturdu “Aç mısın, bir şey yer misin?” diye sordum. Gittim bir şeyler yedirdim. Tuhaf bir duygu kelimelerle anlatamıyorum ama çok güzel bir şey.
- Dizide birçok usta isimlerle oynuyorsunuz...
+ İki ay oldu, aile gibi bir şey olduk. Hepsini seviyorum, iyi anlaşıyoruz, bir şeyler kapmaya çalışıyorum.
- Ailenizin yorumları nasıl?
+Olumlu. Ailem, arkadaşlarım her zaman arkamda. Özellikle babam, iş teklifi aldığımda o benden daha çok heyecanlanmıştı. O beni sakinleştireceğine ben onu sakinleştirmiştim. Olumlu tepkiler alınca daha çok motive oluyorum.
- Gelecekteki hedefleriniz neler?
+ Set ortamını sevdim. "Kayıt" dendiği an sanki benim içimden başka bir şeyler çıkıyor. Severek yapıyorum bu işi. Bu yüzden kendimi geliştirmeliyim.
- Çocukken ne olmak istiyordunuz?
+ Çocuk doktoru olmak istiyordum ama annem ve babamın etkisiyle (gülüyor).
- Sizi neler sinirlendirir?
+ Çok kuralcı ve disiplinci biriyim. Mesela randevu için saat konusunda anlaşırız. Ben o saatte giderim; karşımdaki gelmez bir dayanırım, iki dayanırım sonunda ciddi sinirlenirim.
- Yalnız yaşamak nasıl, zorlanıyor musunuz?
+ Canımın sıkıldığı zamanlar oluyor. İnsan sürekli yalnız kalmak istemez, ama 18 yaşında üniversite okumak için ayrılmıştım evden. Kendi ayaklarımın üstünde durmayı öğrendim.
- Dışarıda tanınmaya başladınız mı?
+ Yavaş yavaş tanınmaya başladım.
- Genelde Ayvalık’ta oluyor bu ama!
+ İstanbul’da henüz o seviyeye gelmedi.
- İstanbul gece hayatı meşhur, çıkar mısınız?
+ Zaman zaman özel günler veya doğum günlerinde çıkıyorum. Pek sevmem.
- Hobileriniz?
+ Spor olmazsa olmaz gibi bir şey. Spor yapmadığımda kendimi kötü hissediyorum. Sinemaya gitmeyi ve arkadaşlarımla vakit geçirmeyi severim. Yemek yapmayı çok seviyorum. Genelde Hint yemeklerini yaparım.
- Yalnız yaşamak zordur, var mı hatırladığınız da güldüğünüz bir anınız?
- Annemin beyaz havlusunu “Bir şey olmaz” diyerekten renklilerin içine attım bir kere. Rengârenk bir şey çıktı annem hâlâ bilmez. O gün bugündür söyleyemedim (gülüyor).