Türkiye’nin en çok bal üretilen ili Ordu’da Avrupa Birliği ile 2009 yılında sözleşmesi imzalanan, temeli 2012 yılında atılan ve 2017 yılı itibariyle tamamlanan 10 milyon euroluk bal tesisi vergi ve SGK borçları sebebiyle üretim yapamıyor.

10 milyon euroluk maliyetin yüzde 85'i Avrupa Birliği hibesi, yüzde 15'i ise Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından karşılanan BALMER, kamu borçları sebebiyle üretim yapamaz hale geldi. Şirket, kapasitesini yarı yarıya düşürdü. Paydaşları arasında Ordu Ticaret ve Sanayi Odası, Ordu Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Ordu, Sinop, Samsun, Giresun, Trabzon ve Rize Arı Yetiştiricileri Birliklerinin yer aldığı tesiste akredite laboratuvar, bal paketleme, polen temizleme ve paketleme, propolis işleme, arı sütü ünitesi, ham mum, temel petek ünitesi, AR-GE'den oluşan bal paketleme birimleri bulunan BALMER’in güçlü bir kuruma devredilmesi tartışılıyor.

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Servet Şahin, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katıldığı, 365 oda-borsa başkanı ile 61 sektör meclisi başkanına yönelik video konferans toplantısında BALMER’in içinde bulunduğu durumu özetledi.

“BALMER, devredilmelidir”
Şahin, “BALMER A.Ş. ne yazık ki şu anda vergi ve SGK borçlarını ödeyemeyen, kuruluş amaçlarını gerçekleştiremeyen bir enstitü durumundadır. Şirketin kamuya olan borçlarından dolayı odamız da olumsuz etkilenmiştir. Yeni projeler üretemediğimiz gibi devam etmekte olan projelerimizin yüzde 75’lik bakanlık payını da alamadık. Şirketin durumunun bu şekilde olması 10 milyon euronun geri ödenme yükümlülüğünü doğuracağı kaçınılmaz sonuçtur. BALMER A.Ş.’nin atıl kalmaması, kuruluş amaçlarını gerçekleştirebilmesi ve faaliyetlerine devam edebilmesi için Tarım Bakanlığına, Büyükşehir Belediyesine veya uygun görülecek bir otoriteye devrinin sağlanması gerekir” dedi.

Bakan Varank: “Devrini düşünebiliriz”
OTSO Başkanı Servet Şahin’in sorularına yanıt veren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank konuşmasında şu görüşlere verdi:
“Yaptığımız projelerin bir kısmında sürdürebilirlik problemi yaşanmaktadır. Bu ise proje yapılırken işletme sermayesinin dikkate alınmamasından kaynaklanmaktadır. Biz bakanlık olarak bu sıkıntıları ortadan kaldırarak, bunları ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Şu anda kalkınma ajansları, bakanlığımıza bağlı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü bunlarla ilgili bir plan dâhilinde ne yapılabiliriz bunun çalışmasını yapacağız. Projenin sürdürebilir olmamasının önemi burada ortaya çıkıyor. Örneğin proje kapsamında Samsun’da bir metal laboratuvarı kurulmuş, 10 milyon euroyu almışız Avrupa Birliği’nden ancak makinaların paketi bile açılmamış, nasıl işletecek kimse işletmeyi bilmiyor. Orada bu projeyi TSE’ye devrettik, şu anda yavaş yavaş çalışmaya başladı. Biz rekabetçi sektörler programının hepsini değerlendireceğiz. Eğer BALMER’in böyle bir yere devir hususu varsa, bunu da gündeme alırız.”