Azerbeycan'da kahraman bir Giresunlu !
1915 yılında Bakü’yü, Rus-Ermeni ve İngilizlerin işgalinden kurtarmak için Kafkas İslam Ordusu’na Anadolu’dan katılan gönüllülerden Tirebolu’lu Emin Öksüz’ün torunu 57 yaşındaki Nazım (Mustafayev) Öksüz, memleket hasreti çekiyor.Bakü’de yaşayan Öksüz, ken
1915 yılında Bakü’yü, Rus-Ermeni ve İngilizlerin işgalinden kurtarmak için Kafkas İslam Ordusu’na Anadolu’dan katılan gönüllülerden Tirebolu’lu Emin Öksüz’ün torunu 57 yaşındaki Nazım (Mustafayev) Öksüz, memleket hasreti çekiyor.
Bakü’de yaşayan Öksüz, kendisini hasta yatağında ziyaret eden Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar’a, biran önce sağlığına kavuşarak Giresun’a gitmek istediğini söyledi.
Nazım Öksüz, Rektörün kendisine armağan ettiği Türk bayrağını gözyaşları içinde öperek yanına serdi ve “Şu an hayatımın en mutlu anını yaşıyorum” dedi.
'Kafkas İslam Ordusu' konulu konferans vermek üzere Azerbaycan’da bulunan Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar, Bakü Büyükelçilisi Alper Coşkun’un da katkılarıyla Bakü’de eşi ve çocukları Murat ve Leyla ile birlikte yaşamını sürdüren, gazi torununa ulaşarak hasta yatağında ziyaret etti. Attar’ın ziyaretinden oldukça duygulandığı gözlenen Öksüz, “Türkiye benim öz vatanım, Tirebolu da ilçem. Oralar gözümde tütüyor. Tek arzum biran önce sağlığıma kavuşarak 1992’de gidip bulduğum akrabalarımı bir daha ziyaret etmek” diye konuştu.
ACILARLA DOLU BİR HAYAT
Dedesinin Bakü’nün işgalden kurtarılması sonrasında Tirebolu’ya dönmediğini ve Azerbaycan’da kaldığını anlatan Nazım Öksüz, “Dedem burada evlenmiş, kendisine bir hayat kurmuş. Daha sonra 1947 yılında, Stalin döneminde KGB kapımızı çalmış ve dedem ve ailesini diğer Türklerle birlikte Sibirya’ya sürmüşler. Orada çok acılar, çileler, yokluk ve yoksulluklar çekmişler. Ben de Sibirya’daki kamplarda 1955’de dünyaya geldim. Türk soyadı koymamıza izin vermemişler. Bu yüzden soyadım böyle. 1956’de Stalin’in ölümünden sonra Kruşçev’in izniyle çıkan afla tekrar Bakü’ye döndük. Ben dedemi görmedim, dedem ben 3 yaşındayken ölmüş. Anlatılanlara göre onların da en büyük isteği Türkiye’yi görmekti. Geldikleri yollardan tekrar geçmekti. Bu dileklerini kısmen de olsa kapı açıldığı zaman 1992’de gerçekleştirdim. Dedemle gurur duyuyorum. Onların kurtuluşları için canlarını verdikleri kardeş Azerbaycan’ın ilelebet var olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Öksüz, Attar’dan Nuri Paşa ve Kafkas İslam Ordusu’na katılan askerlerin öykülerinin ortaya çıkarılmasını ve hak ettikleri şekilde anılmalarını istedi.
“KAFKAS İSLAM ORDUSU’NUN İZİNDE YÜRÜYECEĞİZ”
Nazım Öksüz’ün anlattıklarını ilgiyle ve zaman zaman da gözleri dolup duygulanarak dinleyen Aygün Attar, “Siz bizim için çok önemlisiniz. Hem hemşerimizsiniz, hem de bir kahramanın bize emanetisiniz” dedi.
GRÜ Rektörü Attar, şunları söyledi:
“Önceki gün buradaki şehitliği heyet olarak ziyaret ederek oradaki alana Giresun toprağı serptik. Çünkü bu topraklarda 8 Giresunlu asker de şehit olarak bu topraklarda kardeşleriyle koyun koyuna yatmaktadır. Dedeniz Rahmetli Emin Öksüz gibi Anadolu’dan, çok zor ve güç koşullarda olmalarına rağmen kardeşlerini düşman mezaliminden kurtarmak günlerce yaya olarak, binbir türlü zorluklarla gelerek burada kanlarını, canlarını veren bütün Kafkas İslam Ordusu askerlerinin önünde saygıyla eğiliyorum, ruhları şadolsun.”
Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar, yaptığı konuşmada, bir dahaki yıl Bakü’ye öğrencileriyle birlikte Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’ye güzergâhlarından geçecekleri sözünü verdi. Attar, "Giresun Üniversitesi, kamuoyunda çok az bilinen Kafkas İslam Ordusu gerçeğini Türkiye gündemine taşıyacaktır. Bunun için üniversite olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK nezdinde görüşmelerde bulunarak bu anma yürüyüşünü resmileştirerek tarihi geçmişimizi yaşatan bir inanç turizmine dönüştüreceğiz. Nuri Paşa ve Kafkas İslam Ordusunun Anadolu’dan Azerbaycan’a yürüdükleri yol güzergâhı içinde bir bölüm belirleyerek bir dahaki yıl Bakü’nün 96. Kurtuluş yıldönümünde bütün Türkiye’ye açık ‘Kafkas İslam Ordusu’nun İzinde Yürüyüşü’ gerçekleştireceğiz” açıklamasında bulundu.
ACİL AMELİYAT OLMASI GEREKİYOR
Rektör Attar, ziyaret sırasında; Rektör Yardımcısı Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin, Tirebolu İletişim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Jale Sarmaşık ve Tıp Fakültesi Patoloji Uzmanı Yard. Doç. Dr. Aslıhan Uzun, Genel Sekreter Bünyamin Kaya ve Bakü’de görev yapan Türk Aile Doktoru İsmail Hakkı Serin’le birlikte Nazım Öksüz’ün hastalığının son durumuyla ilgili bilgileri değerlendirdiler. Raporlara göre Öksüz’ün en kısa sürede Türkiye’de ameliyat olması gerekiyor. Attar, bunun için bizzat kendisinin ilgilenerek gerekli görüşmeleri yapacağını söyledi.
Ziyaret sonunda Rektör Attar, Gazi Torunu Nazım Öksüz’e memleketi Tirebolu’nun çayını ve Giresun’dan getirdiği diğer hediyeleri takdim etti.