Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 2007 yılının turizmde bir rekor yılı olduğunu belirterek geride kalan 11 aylık dönemde 22,3 milyon turist sayısına ulaşıldığını söyledi.

 Günay, bunun yıl sonunda 22,5 milyona ulaşacağını belirterek 2008 yılı hedefinin 25 milyon turist olduğunu anlattı.

Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafız Özak'la birlikte Trabzon Valiliği tarafından düzenlenen 'Trabzon Mevlana Günleri' adlı programa katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, yaptığı konuşmada Mevlana'nın ölümünün üzerinden 734 sene geçmiş olmasına rağmen fikir ve düşünceleriyle hala insanlığa ışık tutmaya devam ettiğini ve bu fikir ve düşüncelerin içinde bulunduğumuz çağda öneminin daha da arttığını söyledi. Bakan Günay, Mevlana'nın mesajının iyi anlaşılması ve hakim olması durumunda barış ve
sevginin, hoşgörünün hakim olacağını ve bir takım insani zaaflardan kaynaklanan sıkıntıların da ortadan kalkacağını dile getirdi. Bakanlar Özak ve Günay daha sonra Atlas Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Özcan Yüksek'in Mevlana'nın doğum yeri olan Belh şehrinden Konya'ya uzanan fotoğraflarının yer aldığı "Belh'ten Konya'ya" isimli serginin açılışını yaparak sergiyi gezdi.
Program çıkışında gazetecilerin sorularını cevaplayan Günay, 2007 yılının turizmde bir rekor yılı olduğunu ve önceki yıllara göre turist sayısında yüzde 20 oranında bir artışın yaşandığını söyledi.

Geride kalan 11 aylık dönemde 22,3 milyon turist sayısına ulaşıldığını, yıl sonunda bu rakamın 22,5 milyon sayısına ulaşmasının beklendiğine dikkat çeken Günay, 2008 yılı hedefini ise 25 milyon turist olarak ifade etti. Günay, elde edilen başarının sadece kendi bakanlığının çalışmalarına bağlı olmadığını da belirterek ulaşılan başarıda emeği bulunan herkese teşekkür etti.
Günay, "Sınır ötesi operasyonlarla İstanbul'da yaşanan molotof kokteyli saldırıların turizmi olumsuz etkileyip etkilemeyeceğiyle" ilgili bir soruya şöyle karşılık verdi: "Bunlar umarım turizmi olumsuz etkilemeyecektir. Biz bir anlık bir dönem yaşıyoruz. Uzun yıllar ülkemizi yormuş olan terör çetesi galiba son günlerini yaşıyor ve anlık bir çırpınma, anlık bir direniş gayretleri var. Bunların çok kısa bir sürede geride kalacağını, Türkiye'nin turizm ve kültür potansiyelini, dünyaya yansıyan olumlu imajını
da etkilemeyeceğini umut ediyorum. Netice vermemesi konusunda biz elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Bu konuda basının bize anlayış göstermesi ve yardımcı olması gerekiyor."

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy'un turizmin ölü döneminde SSK primlerinin azaltılması konusundaki çağrısıyla ilgili olarak Bakan Günay, şöyle konuştu: "Bu konuyu ayın 20'sinde Sayın Başbakanla birlikte Genel Kurulda konuşacağız. Ben Kültür ve Turizm Bakanı olarak ziyaretçi sayısının düştüğü turizm mevsiminin potansiyelinin gerilediği dönemde istihdama kolaylık getirilmesinden yanayım. Bu çok önemli tesislerin kapatılmaması ve daha düşük primlerle istihdamın sürdürülmesi düşüncesindeyim. Ama Maliye Bakanı'nın da destek vermesi gerekiyor. Biz bu sektörde yapılan girişimlerin de yatırımların da önümüzdeki süreçte başka kolaylıklarla karşılaşmasını sağlayacağız. Şimdi Meclis'e sevk edilen yeni yasada ören yerlerindeki müzelerdeki KDV oranı düşürülüyor. Bu da yeni bir gelişmedir. Bunu ilk kez sizinle paylaşıyorum"

Trabzon'da bulunan ve Türkiye'nin en önemli tarihi ve turistik eserlerinden biri olan Sümela Manastırı'nda devam eden restorasyon çalışmalarıyla ilgili bir soru üzerine Bakan Günay şunları söyledi: "Mevlana ile ilgili etkinlikler vesilesiyle buraya geldim. Ama Trabzon'a olan ilgimiz bundan ibaret değil. Tüm dünya bir küresel ısınma süreci yaşıyor, bundan bizim ülkemiz de etkileniyor. Bu yaşananlar, daha yeşil bölgelere sahip olan Trabzon ve yöresine, başka çevrelerden ve dünyanın başka yörelerinden
ziyaretçilerin gelmesini sağlayacaktır. O yüzden Trabzon'un sahip olduğu tarihsel güzelliklerin daha çok ortaya çıkması için çalışma yapacağız. Sümela da eskiden beri bildiğim bir yöre. Oranın bakımı, onarımı, restorasyonu için bir kaynak ayırdık. Bakım yapılıyor ama Türkiye'de ne yazık ki eski eserlerin yapımı konusunda yeterince hem dikkatli bir bakış açısı, bilinç, hem de bu konuda hizmet gösterebilecek vasıflı eleman eksikliği yaşandığından zaman zaman bu restorasyonlar bir tamirat çerçevesinde
kalabiliyor. Bazen yeniden yapılmayı gerektiriyor. Hem Sümela'da hem başka yerlerde yapılan restorasyonların gerçekten tarihsel dokuya uygun olması konusunda gereken dikkati önümüzdeki dönemlerde de göstereceğiz. Karadeniz Bölgesi'nin ve Trabzon'un turizm alanında daha dikkat çekici bir hale gelmesi için önümüzdeki dönem daha gayretli çalışacağız."

CAMİNİN İSMİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ
Bakan Günay, Trabzon'da geçen günlerde bir Rum papazının ismini taşıyan Ayvasil Camii'nin isminin Çarşı Camii olarak değiştirilmesiyle ilgili soru üzerine şu yorumu yaptı:"Olayı özel olarak bilmiyorum. Ama ben tarihsel isimlerin değiştirilmesinden yana değilim. Yani halkın bildiği yaygın geleneksel eski isimler neyse onların devam etmesinden yanayım. Böyle başlarsak Trabzon'un isminin değiştirilmesine kadar tartışma uzar. Yani geleneksel olarak halkın ve dünyanın bildiği isimler neyse böyle devam eder
gider."

Günay, 2010 yılında İstanbul'un kültür başkenti olmasıyla ilgili proje son günlerini yaşıyor ve anüzerindeki çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi. Bu dönemde Meclis'in çıkardığı ilk yasanın 2010 Avrupa Kültür Başkenti Yasası olduğunu anlatan Günay, şöyle konuştu: "Dün akşam koordinasyon kurulu toplandı. İçinde benim de bulunduğum bazı Bakan arkadaşlarımız İstanbul Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı'nın katılımıyla danışma kurulumuzu seçtik. Sayın Başbakan danışma kurulu başkanımızı belirleyecek.
Yasaya göre danışma kurulu içinden dört üye seçecek. Onlar da resmi kuruluşların belirlemiş olduğu yasada ismi sayılan kuruluşların belirlemiş olduğu yönetim kurulu üyeleriyle birlikte yönetim kurulunu tamamlayacaklar. Yönetim kurulu önümüzdeki iki ay içinde bütçesini hazırlayacak ve biz böylece Avrupa Kültür Başkentiyle ilgili ajansın kuruluşunu gerçekleştirmiş olacağız. Dün akşam bu konuda önemli bir çalışma yaptık. Bütçeyi yapıp bize getirecekler".