ÇAYKUR 2002 yılında 19 bin personelle 94 bin ton kuru çay satışı yaparken, 2010 yılında 13 bin personelle 125 bin ton çay satışı yaparak göz doldurdu.
ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, ÇAYKUR'un son 8 yılını değerlendirdi. ÇAYKUR'un Türkiye'nin en önemli kuruluşlarından biri olduğunun altını çizen Yüce, göreve geldikleri günden bu yana yaptıklarını anlattı. Yüce, çayın Türkiye'de olduğu kadar dünyada da önemli bir içecek olduğunu belirterek, "Bu güzel işletmeyi ekip arkadaşlarımızla birlikte en iyi şekilde yönetmeye talip olduk ve bunu başarıyoruz" dedi. 2003 yılında göreve geldiğinden bu yana büyük gelişmeler elde ettiklerinin belirten, "ÇAYKUR'da 2003 yılının Ocak ayı sonunda işe başladım ve 9. kampanya yılımıza giriyoruz. Görevi devraldığımızda, üreticinden aldığımız yaş yaprak miktarı 552 bin ton civarındaydı. Şimdiyse 590 bin ton civarında. Hemen hemen 40 bin ton daha fazla alım yaptık. 2002 yılında 94 bin ton kuru çay satışı yapılabilirken, 2010 yılında ise bu satışı 125 bin tonlara çıkardık. Hem de 2002 yılında biz görevde değilken yapılan 94 bin ton kuru çay satışı, 19 bin personelle gerçekleştirdi. Aynı ÇAYKUR bizim
yönetimimizde 2010 yılında 13 bin kişiyle 125 bin ton kuru çay satışı yaptı. Daha az elemanla daha yüksek satış yaparak kendimizi ispatladık. Bunda azimli mesai arkadaşlarımızın büyük emeği var. Bu da nasıl bir yönetim anlayışımız olduğunu gösteriyor" dedi. Yüce, 2009 yılında yapılan şirket değerlendirmelerinde de ÇAYKUR'un 2002 yılındaki oranla üst sıralara çıktığını belirterek, "ÇAYKUR biz yönetimde değilken, yani 2002 yılında, 500 dev sanayi kuruluşu arasında 45. sırada yer alırken, 2009 yılında ise 32. sıraya yükseldi.
Yüce 2011 hedeflerini de açıkladı. 2011 yılında yaklaşık 600 bin ton yaş yaprak alacaklarını 110 bin tonu düşmeyecek şekilde de satış hedefleri olduğunu açıkladı.
"TÜRK ÇAYI KİMYASAL KULLANILMAYAN TEK ÇAY"
Türk çayının kimyasal kullanılmayan tek çay olduğunu belirten Yüce şunları söyledi,"800 metrede çay tarım alanlarımız var. 767 bin dekar arazide çay tarımı yapılıyor. 1 milyon insanımız çay tarımıyla uğraşıyor. Dünyada 30'un üzerinde çay tarımı yapan ülke var. Bu ülkelerin tamamına yakını ekvator ve ekvatora yakın ülkelerde yapılıyor. Bu bölgelerde tropikal bir iklim var bu nedenle çok ciddi toprak ve bitki sorunları yaşanıyor. Bu sorunlarla da genelde kimyasal mücadele yapıyorlar. Çünkü biyolojik mücadele çok zor oluyor. Ama bizim çay üretimi yaptığımız Rize, Trabzon, Artvin, Giresun ve Ordu'yu kapsayan Doğu Karadeniz'de, Kafkas Dağları Kuzey'den gelen soğuk hava dalgasına siper oluyor. Arkamızda ise Kaçkar dağları var. Bu dağlar da yağmuru Doğu Karadeniz Bölgesi'nde tutmaya yarıyor. Dünyada çayın üzerine kar yağan nadir yerlerden biriyiz. İklim şartlarımız tamamen doğal şartlarda üretime elverişli. Bugüne kadar toprağımızın hiç bir metrekaresinde hastalığa rastlamadık. Bu nedenle zirai ilaç kullanmadığımız için tamamen doğal ürünler üretiyoruz. 1 bardak çay keyfi için çeşitli hastalıklara maruz kalmamak için milli çayımızı içmeyi öneriyoruz. Bunu tüm dünyaya öneriyoruz"