Danıştay'ın kararına tepkiler
Ordu Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Tamer Tomakinoğlu, Danıştay Sekizinci Dairesi'nin Yüksek Öğretim Kurumu'nun yüksek öğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin kararı iptal etmesine sert tepki gösterdi. Tomakinoğlu, "Millet adına k
Ordu Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Tamer Tomakinoğlu, Danıştay Sekizinci Dairesi'nin Yüksek Öğretim Kurumu'nun yüksek öğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin kararı iptal etmesine sert tepki gösterdi.
Tomakinoğlu, "Millet adına karar açıklayan yargı, milletin beklentilerinin aksine, eşitlik ve adalet duygusunu rencide etmiş, bayram öncesi meslek liselilere matem yaşatmıştır" dedi.
YÖK tarafından 1999 yılında başlatılan katsayı uygulamasının millete ve milletin değerlerine karşı acımasız bir savaşın başlatıldığı 28 Şubat sürecinin ürünü olduğunu belirten Tomakinoğlu, bunun neticesinde yüz binlerce mağdur oluştuğunu, meslek liselilere uygulanan katsayı engeliyle 1999'dan itibaren bu okullara giden öğrenci sayısının hızla azaldığını belirtti. Meslek liselilerin üniversiteyi kazanma şanslarının neredeyse tamamen kaybolmasıyla ilköğretim mezunu öğrencilerin katsayı engelinin psikolojik
etkisiyle akademik liselere yönelerek 40-50 kişilik sınıflar oluşturduğunu, bunun sonucunda da akademik liselerde başarı seviyesinin taban yaptığını ileri süren Tomakinoğlu, "Uygulama bilimsellikten uzak olduğu kadar mesleki eğitimi baltalayan, ailesinin tercihiyle meslek lisesine yönlendirilmiş öğrencilerin tamamen önünü tıkayarak geleceğini karartmıştır" diye konuştu.
Bu olumsuz tabloyu dikkate alan YÖK'ün eşitliği esas alan yeni bir sisteme geçme kararı almasını milletin bir bayram sevinciyle karşıladığını kaydeden Tomakinoğlu, şöyle konuştu: "Millete muhalefet etmeyi aydın olmanın gereği zanneden ve Taksim Meydanı'nda, 'Darbeci Baro Taksim'e Hoş Geldin' pankartıyla karşılanan İstanbul Barosu'nun bu karar karşısında harekete geçmiş olması aslında milletimizi şaşırtmamıştır. Darbe zihniyetlilerin nemalandıkları ortamlar antidemokratik ortamlardır. Demokratikleşmenin
revaç bulduğu, milletin topyekün kucaklaşmaya başladığı bir dönemde, darbe süreçlerinin antidemokratik kararlarının yerini adaletin, eşitliğin egemen olduğu kararların alması zihninde darbe virüsü bulunanları ürkütmüş, çığlık çığlığa sağa sola koşuşturmaya başlamışlardır. Asıl şaşırtıcı olan Danıştay Sekizinci Dairesi'nin eşitsizliğin devamını sağlamaya dönük ve önceki kararıyla çelişen kararıdır. YÖK'ün 30 Temmuz 1998 tarihli kararının ardından uygulama 1999 yılında başlatıldığında o gün meslek lisesinde
kaydı olan tüm öğrenciler için hiçbir çıkış yolu bırakılmadan telafisi mümkün olmayan mağduriyetler oluşturduğunda sesini çıkarmayanların bugün adaletin tesisi ve eşitliğin sağlanmasına yönelik adım atıldığında 'telafisi güç ve imkansız zararlar oluşacağı' kanaatine varması da anlaşılamamaktadır."
Hükümetin ve Meclis'in bu konuda gereken tedbiri alması gerektiğini vurgulayan Tomakinoğlu, "Şunu da özellikle belirtmek gerekir ki, meslek liseliler, 'eşit soruya eşit puan' uygulamasında bile dezavantajlı durumdadırlar. Akademik liselerin tamamen yüksek öğrenime hazırlayan eğitim sistemine nazaran ağır bir mesleki eğitimi de ihtiva eden bir müfredatla orta öğrenimini tamamlayan meslek liselilerin üniversiteye girişte başarılı olabilmeleri için özel bir çaba göstermeleri gereklidir. Millet adına karar
açıklayan yargının milletin beklentilerinin aksine, eşitlik ve adalet duygusunu rencide eden bu kararı, bayram öncesi meslek liselilere matem yaşatmıştır. Bu matem havasının dağıtılması için bir an önce YÖK'ün, hükümetin ve Meclis'in, hulasa bütün yetkililerin acilen bir adım atması gereklidir" ifadelerini kullandı.