Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, hükümetin, iflas etmiş toplu görüşme usulünde diretmeyi bırakarak, kendileriyle toplu sözleşme yapması gerektiğini söyledi.

Dinçer, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Trabzon Şubeler Platformunca Atatürk Alanı'nda düzenlenen basın toplantısında, 4688 sayılı yasa gereği yapılan toplu sözleşme görüşmelerinin, 10. gününde olduğunu belirtti.

Başbakanlık binası önünde 10 gün önce, 'kamu emekçilerine toplu sözleşme hakkının tanınmadığı masadan hiçbir şey çıkmaz' diyerek masaya oturmayı reddettiklerini anımsatan Dinçer, ''Ne yazık ki aradan geçen zaman yine bizi haklı çıkardı. 10 gündür görüşme masalarında kamu emekçilerinin mali ve sosyal haklarının düzeltilmesi, demokratik ve sendikal haklarının tanınması doğrultusunda hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Toplu görüşme sistemi iflas etmiştir'' dedi.

Hükümetin, iflas etmiş toplu görüşme usulünde diretmeyi bırakarak, kendileriyle toplu sözleşme yapması gerektiğini savunan Dinçer, şöyle devam etti:

''Toplu görüşme masasında dile getirilen yüzdelik zamları kabul etmiyoruz. Bu zamlar, emeklerini ve alın terlerini bu ülkeye hizmet etmek için harcayan kamu emekçilerinin insanca yaşayabilmeleri için yeterli değildir. Bizler, yüzdelik zamlar yerine, temel ücret olarak en düşük kamu emekçisi maaşının bin 150 YTL olmasını istiyoruz. Kamu emekçilerinin mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesini, antidemokratik baskı yasaları değil, çalışma yaşamını demokratikleştirecek düzenlemeler istiyoruz. Bizler sözleşmeli çalışma değil, iş güvenceli ve kadrolu istihdamı istiyoruz.''

Diğer konfederasyonları da eleştiren Dinçer, hükümete defalarca yaptıkları toplu sözleşme çağrılarını diğer konfederasyonlarla da paylaştıklarını ifade etti.

Dinçer, şöyle devam etti:

''Hiçbir şey çıkmayacağı en başından belli olan toplu görüşme masasında oyalanmak yerine toplu sözleşme masasının kurulması için ortak grev yapma önerimizi her defasında yineledik. Onlar ise milyonlarca kamu emekçisinin toplu sözleşme haklarının kullanılır hale getirilmesi için mücadele edeceklerine, hükümetin masallarını dinlemeyi tercih ettiler.''

Alaaddin Dinçer, insanca yaşayacak bir ücret, demokratik bir çalışma yaşamı ve iş güvencesi istediklerini, bunu almak için de Türkiye'nin her yanında alanları doldurmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.