Türkiye'yi fındıkta dünyanın 1 numarası yapan patozun 50 yıllık serüveni, keşfedildiği Samsun'un Terme ilçesinde saklı.
Yıllar önce fındığın ayıklanması ilkel yöntemlerle yapılıyordu. Fındık ayıklamak başta Samsun, Ordu ve Giresun gibi illerdeki çiftçiler olmak üzere fındık üreticisinin kabusu oluyordu.
Samsun'un Terme ilçesinde fındık tarlaları bulunan ustalar Yaşar Polatcan, Aslan Akdoğan ve Mustafa Şahane isimli ustalar kendi imkanları ile bir patoz yaparak ayıklama işini kolaylaştırdılar. O dönem su tesisat çırağı olarak çalışan Yaşar Polatcan, bugüne kadar gelecek modern patozların ilkini başarı ile yaparak çiftçilerin hizmetine sundu.
1973-74 senelerinde patozun keşfedilmesinin ardından fındık üreticileri bayram etti. Günlerce harmanda ayıklanmayı bekleyen fındıklar çaba sarf edilmeden ayıklanırken, köyler patozun kendi mahallerine gelmesini dört gözle bekledi. Patozun namı bir dönem o kadar arttı ki Terme'den başka ilçeye giden vatandaşlara ‘patozcular' adı verildi. Babasının tarımda başlattığı çizgiyi ilerleterek devam eden oğlu İbrahim Polatcan ve çocukları, Terme'de kurdukları fabrikada ürettikleri tarım makinelerini 50 ülkeye ihraç ediyor.
“Millet fındığını patoza vermek için kuyruğa girerdi”
Patozun Türkiye'de tek kendilerinde olduğu zamanlarda çiftçilerin fındıklarını ayıklatmak için uzun kuyruklar oluşturduğunu ifade eden usta Yaşar Polatcan'ın oğlu fabrikacı İbrahim Polatcan, “Bundan yıllar önce fındık, imece usulü evlere sırayla gidilerek yapılırdı. Uzun çubuklarla yaş fındığa vurup, düşürdükten sonra ilçikleme dediğimiz elle ayıklarlardı. Patoz, 1973-74 senesinde keşf edildi. Patoz, hemen birden yapılan bir şey olmadı. Önce araştırıldı, ilk yapılanlar bozuldu, dağıldı. Yılda bir dönem kullanıldığı için nasıl olduğunu anlamak için 1 sezon beklemek gerekiyordu. Patoz, fındıkta ilk kullanıma girdiğinde millet kuyruğa girerdi. Herkes önce benimki patoza gidecek diye dövüş ederdi. O dönem Türkiye'de 1 tane patoz vardı. Patozla mahalle mahalle gezerdik. Bir mahallenin fındığını bitirmeden diğer mahalleye giremezdin. Başka mahalleye geçmeyelim diye çiftçiler yolu kapatıyorlardı” dedi.
“Şu anki patozlar saatte ortalama 2 ton fındık ayıklıyor”
Patozların geldiği aşamada saatte 2 ton fındık ayıklayabildiğini dile getiren İbrahim Polatcan, “Şu anda ihtiyaca göre patozlar oldukça gelişti. Yılda ortalama 30 büyük patoz üretiyoruz. Bu patozlar bakımı yapılır, yağmurda kalmazsa 40 yıl bir şey olmaz. Bu patozlar saatte 2 ton fındık temizler. Patoz olmasaydı fındıkta randıman da olmazdı, çiftçi de bu kadar üretemezdi. Azerbaycan'daki fabrikalar 20-30 adet patozu alıyor. Çünkü elle ayıklanan fındıkta boş, çürük ayırt edilmiyor. Azerbaycan'da fabrikalar çiftçinin fındığını para almadan dövüyor, fındığını da istersen satabiliyorsun. Bunu ülkede randıman artsın diye yapıyorlar” diye konuştu.
“50 ülkeye tarım makinesi ihraç ediliyor”
Ürettikleri tarımsal makinelerin dünyadaki 50 ülkeye ihraç edildiğine de değinen Polatcan, “Patozun kaşifi babam, su tesisatçılığında çırak olarak başladı. Üretmeyi çok seven bir adamdı. Şu anda onun izinden giderek pirinç fabrikaları yapıyoruz. Türkiye'deki ilk pirinç fabrikasının makinelerini biz yaptık. 50 ülkeye makine ihraç ediyoruz. Şu anda fındık patozu, randıman makinesi, beton mikseri, pirinç kurutma, çeltik kurutma, arpa, buğday, mısır gibi 73 adet makine yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Fındık üretiminde dünyada 1. sırada olan Türkiye'de Karadeniz ve diğer birçok ilde hasat edilen fındıklar, patozlar ile ayıklanarak ülke ekonomisine kazandırılıyor.
Kaynak: