Sınıf öğretmeni olan ve 8 yıldan beri Gümüşhane’de yaşayan kelebek türlerini kayıt altına alarak fotoğraflayan Yalçın, Gümüşhane Gençlik Merkezi bünyesinde devam eden Fotoğrafçılık kursunda genç fotoğrafçılarla buluştu.
Kurum binasındaki eğitim merkezinde ödüllü fotoğrafçı Mustafa Zengin tarafından verilen kursa davetli olarak katılan Yalçın, ilk olarak 89 kelebek fotoğrafından oluşan 10 dakikalık ‘Gökyüzü çiçekleri’ adlı sunumunu gerçekleştirdi ve bu sırada sunumdaki kelebeklerin isimlerini sıraladı.
“Fotoğraf sizin karakter ve kişiliğinizle ilgilidir”
Sunumunun ardından yaptığı konuşmada fotoğrafçılıkta yoğunlaştığı alanın doğa ve makro fotoğrafçılığı olduğunu belirten Yalçın, “Fotoğraf sizin karakter ve kişiliğinizle ilgilidir. Kişiliğiniz fotoğrafta yol ayrımında karar veriyor. Fotoğraf çekenlerde 2 temel kaygı vardır. Birisi sanatsal kaydı diğeri de belgeleştirme kaygısıdır” dedi.
Makro fotoğrafçılığın insanların gözünü korkutmasına karşın basit teknikleri olduğunu ve uzun süreli pratik yapılması gerektiğine dikkati çeken Yalçın, doğada fotoğraf çekmeye gidince yorulmadığını bilakis deşarj olduğunu söyledi.
“Fotoğrafı göz ve beyin çeker, makine değil”
Fotoğrafı makinenin değil de göz ve beynin çektiğini kaydeden Yalçın, “Binlerce TL’lik makinelerle fotoğraf çekemeyen ama cep telefonuyla muhteşem fotoğraflar çeken insanlar var” tespitinde bulundu.
“Ayağımızın altında bir dünya var ve çoğumuz farkında değiliz”
Yaklaşık 8 yıl önce aldığı fotoğraf makinesiyle başladığı makro fotoğrafçılığı için “Ayağımızın altında bir dünya var ve çoğumuz farkında değiliz” tespitinde bulunan Yalçın, Gümüşhane kelebekleriyle ilgili bilgi vermeyi de ihmal etmedi.
“Gümüşhane kelebek çeşitliliğinde Türkiye’nin en zengin ili”
Türkiye’de kayıtlı 416 tür olduğunu, Gümüşhane’nin kayıtlı 213 türüyle Türkiye’nin en zengin ili olduğunu dile getiren Yalçın, “Kelebek fotoğrafçılığında onlar koşacak siz ardından gideceksiniz. Güneş doğamadan ve battıktan sonra kolay fotoğraflanıyorlar” diye konuştu.
“2023’te Gümüşhane kelebekleri kitabını çıkarmak istiyorum”
Gümüşhane’de bugüne kadar 160’dan fazla kelebek türünü fotoğrafladığını kaydeden Yalçın, 240 tür olduğunu düşündükleri Gümüşhane kelebeklerini 2023 yılına kadar tamamlayıp Cumhuriyet’in 100.yılında bunu kitaplaştırmayı hedeflediğini söyledi.
“Fotoğrafını çekmek için sprey sıkarak kelebekleri öldürüyorlar”
Bazı fotoğrafçıların kelebeğin üzerine sprey sıkarak uçmasını engellediğini, bu şekilde hayvanın ömrü boyunca uçma yetisinin yok olduğunu ifade eden Yalçın, “Böyle olunca hayvan daha uçamıyor. Bu tasvip etmediğimiz bir durum ama yapanlar var. İnsanlar artık o kadar bencil oldu ki türler ciddi anlamda tehlike altında. 8 yıldır kelebek çekiyorum, her yıl tür ve sayısının azaldığını fark ettim” ifadelerini kullandı.
Kurs eğitmeni Gümüşhane’nin ödüllü fotoğrafçısı Mustafa Zengin ise önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda Vehbi Yalçın’ın genç kursiyerlerle tecrübelerini paylaşması nedeniyle teşekkür ederek, belirli zaman aralıklarında dalında önemli fotoğrafçıları konuk ederek tecrübe ve bilgi paylaşımı yaptıklarını, bu çalışmanın devam edeceğini söyledi.
Kurum binasındaki eğitim merkezinde ödüllü fotoğrafçı Mustafa Zengin tarafından verilen kursa davetli olarak katılan Yalçın, ilk olarak 89 kelebek fotoğrafından oluşan 10 dakikalık ‘Gökyüzü çiçekleri’ adlı sunumunu gerçekleştirdi ve bu sırada sunumdaki kelebeklerin isimlerini sıraladı.
“Fotoğraf sizin karakter ve kişiliğinizle ilgilidir”
Sunumunun ardından yaptığı konuşmada fotoğrafçılıkta yoğunlaştığı alanın doğa ve makro fotoğrafçılığı olduğunu belirten Yalçın, “Fotoğraf sizin karakter ve kişiliğinizle ilgilidir. Kişiliğiniz fotoğrafta yol ayrımında karar veriyor. Fotoğraf çekenlerde 2 temel kaygı vardır. Birisi sanatsal kaydı diğeri de belgeleştirme kaygısıdır” dedi.
Makro fotoğrafçılığın insanların gözünü korkutmasına karşın basit teknikleri olduğunu ve uzun süreli pratik yapılması gerektiğine dikkati çeken Yalçın, doğada fotoğraf çekmeye gidince yorulmadığını bilakis deşarj olduğunu söyledi.
“Fotoğrafı göz ve beyin çeker, makine değil”
Fotoğrafı makinenin değil de göz ve beynin çektiğini kaydeden Yalçın, “Binlerce TL’lik makinelerle fotoğraf çekemeyen ama cep telefonuyla muhteşem fotoğraflar çeken insanlar var” tespitinde bulundu.
“Ayağımızın altında bir dünya var ve çoğumuz farkında değiliz”
Yaklaşık 8 yıl önce aldığı fotoğraf makinesiyle başladığı makro fotoğrafçılığı için “Ayağımızın altında bir dünya var ve çoğumuz farkında değiliz” tespitinde bulunan Yalçın, Gümüşhane kelebekleriyle ilgili bilgi vermeyi de ihmal etmedi.
“Gümüşhane kelebek çeşitliliğinde Türkiye’nin en zengin ili”
Türkiye’de kayıtlı 416 tür olduğunu, Gümüşhane’nin kayıtlı 213 türüyle Türkiye’nin en zengin ili olduğunu dile getiren Yalçın, “Kelebek fotoğrafçılığında onlar koşacak siz ardından gideceksiniz. Güneş doğamadan ve battıktan sonra kolay fotoğraflanıyorlar” diye konuştu.
“2023’te Gümüşhane kelebekleri kitabını çıkarmak istiyorum”
Gümüşhane’de bugüne kadar 160’dan fazla kelebek türünü fotoğrafladığını kaydeden Yalçın, 240 tür olduğunu düşündükleri Gümüşhane kelebeklerini 2023 yılına kadar tamamlayıp Cumhuriyet’in 100.yılında bunu kitaplaştırmayı hedeflediğini söyledi.
“Fotoğrafını çekmek için sprey sıkarak kelebekleri öldürüyorlar”
Bazı fotoğrafçıların kelebeğin üzerine sprey sıkarak uçmasını engellediğini, bu şekilde hayvanın ömrü boyunca uçma yetisinin yok olduğunu ifade eden Yalçın, “Böyle olunca hayvan daha uçamıyor. Bu tasvip etmediğimiz bir durum ama yapanlar var. İnsanlar artık o kadar bencil oldu ki türler ciddi anlamda tehlike altında. 8 yıldır kelebek çekiyorum, her yıl tür ve sayısının azaldığını fark ettim” ifadelerini kullandı.
Kurs eğitmeni Gümüşhane’nin ödüllü fotoğrafçısı Mustafa Zengin ise önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda Vehbi Yalçın’ın genç kursiyerlerle tecrübelerini paylaşması nedeniyle teşekkür ederek, belirli zaman aralıklarında dalında önemli fotoğrafçıları konuk ederek tecrübe ve bilgi paylaşımı yaptıklarını, bu çalışmanın devam edeceğini söyledi.