Hacca Götürme" Vaadiyle Dolandırıcılık İddiası

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurasıyla hacca gitmeye hak kazanamayan bir grup vatandaş, işçi vizesi ile hacca götürme vaadiyle kendilerinden üçer bin avro aldığını öne sürdükleri seyahat acentesi hakkında emniyet ve savcılığa şikayette bulundu.   Ağrı, V

Hacca Götürme" Vaadiyle Dolandırıcılık İddiası
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurasıyla hacca gitmeye hak kazanamayan bir grup vatandaş, işçi vizesi ile hacca götürme vaadiyle kendilerinden üçer bin avro aldığını öne sürdükleri seyahat acentesi hakkında emniyet ve savcılığa şikayette bulundu.  
 
Ağrı, Van, Siirt, Muş ve Trabzon gibi farklı şehirlerden gelen mağdurlar, acentenin merkezinin bulunduğu Fatih'teki Şehit Tevfik Fikret Erciyes Polis Merkezi Amirliği'ne ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu.
 
Şikayetlerinde acentenin adı ile yetkililerinin isimleri ve telefon numaralarına yer veren mağdurlar, acentenin farklı bir isimle geçen yıl da 300 hacı adayını dolandırdığını iddia etti.
 
Ağrı'dan gelen ve beraberindekilerle acente sahiplerine 48 bin avro ödediğini dile getiren 53 yaşındaki Mehmet Demirbaş, bu acentenin geçen yıl da başka bir isimle kendilerinden 30 bin avro aldığını ancak hacca götürmediğini, bu kişilerden pasaportlarını zor kurtardıklarını söyledi.
 
Bu turizm acentesinin her yıl isim değiştirdiğini ve sahiplerinin acenteyi başkasının adına kaydettirdiğini ifade eden Demirbaş, "Kutsal toprakların, Rasulullah'ın aşkıyla yanan insanları buraya getirip perişan ettiler. Emniyet müdürü, vali, bakan veya başbakanıma sesleniyorum. Bunlar nasıl bir mafyadır? Lütfen üzerine gidin. Fatih'in göbeğinde acenteleri var. Numaraları var. Bulun onları" diye konuştu. 
 
Demirbaş, pasaportlarını ve paralarını istediklerini kaydederek, şikayette bulundukları kişilerin mal varlığına el konulması gerektiğini, aksi takdirde yurt dışına kaçabileceklerini söyledi. 
 
Kurada isimleri çıkmayan Türkiye'nin farklı yerlerinden iyi niyetli insanların kandırıldığını vurgulayan Demirbaş, "Benimle beraber 1100 kişiden üçer bin avro aldılar. Ortadan kayboldular. Bu, eski parayla 9 trilyon eder. Pasaportlarımız da yok. Acentenin kapıları kapalı, sahiplerine ulaşamıyoruz. Ağrı, Bitlis, Muş, Diyarbakır, Van, Trabzon gibi Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden hacca gitmek için gelen arkadaşlar İstanbul'un sokaklarında mağdur oldu" dedi.
 
Demirbaş, işçi vizesiyle kendilerini hacca götüreceğini söyleyen acente yetkililerinin bugüne kadar sürekli kendilerini oyaladığını belirterek, havaalanında bekleyen vatandaşların da olduğunu aktardı. 
 
Parayı, şahitlerin de bulunduğu ortamda imza karşılığında verdiğini bildiren Demirbaş, bu acentenin üç sahibinden ikisinin kardeş olduğunu anlattı.
 
"Van'dan gelen arkadaş, hac mevsimi bitmeden dönmek istemiyor"
 
Zülfi Yaman ise aynı firmanın geçen sene kendilerine bu yıl işçi vizesiyle hacca götüreceğine ilişkin imzalı senet verdiğini belirterek, arkadaşının kendisini hacca göndermek istediğini ve ücretini ödediğini söyledi.
 
Çeşitli illerden İstanbul'a gelen kafileler olduğunu ve kafile başkanlarının mağdurların hiçbir sorusuna cevap veremediğini dile getiren Yaman, hem paralarının hem de pasaportlarının ellerinden gittiğini, çok üzgün olduklarını ifade etti.
 
Bağcılar'da oturduğunu söyleyen Yaman, "Avukatlar acenteyi araştırdı. Acentenin üzerine bir sivrisinek dahi yok" dedi.
 
Yaman, İstanbul'a gelenlerin memleketlerine dönmediğini vurgulayarak, "Mesela Van'dan gelen bir arkadaş memleketine geri dönemiyor. Sürekli gözyaşları içinde, 'Köyümden gelirken dostlarımla, ailemle, çoluk çocukla vedalaştım. Nasıl hac vaktinde geri dönerim? Onlara ne derim? İçim yanıyor' diyor" şeklinde konuştu. 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler