Hanta virüsü Giresun'da!
Giresun Sağlık İl Müdürü Dr. Cengiz Cindemir, Çanakçı ilçesinde bir kişide Hanta Virüs Enfeksiyonu'nun görüldüğünü, başka vakalara karşı dikkayli olunması ve mutlaka korunma yöntemlerinin uygulanması gerektiğini belirtti. Dr. Cindemir, yaptığı açıklamada,
Giresun Sağlık İl Müdürü Dr. Cengiz Cindemir, Çanakçı ilçesinde bir kişide Hanta Virüs Enfeksiyonu'nun görüldüğünü, başka vakalara karşı dikkayli olunması ve mutlaka korunma yöntemlerinin uygulanması gerektiğini belirtti.
Dr. Cindemir, yaptığı açıklamada, Çanakçı ilçesine bağlı Doğanköy köyünde bir kişide Hanta Virüs Enfeksiyonu'nun görüldüğüne dikkat çekti. Doğada farelerde ve diğer kemiricilerde görülen Hanta Virüs Enfeksiyonu'nun, farelerin idrar veya vücut sıvılarıyla direkt temas ya da bunların aerosol haline gelip solunması ile bulaştığını belirten Dr. Cindemir, virüsün insanlarda böbrek yetmezliği ile seyredebilen kanamalı ateş ve kalp-akciğer sendromu adı verilen ölümcül klinik durumlara sebep olabileceğini kaydetti.
Hastalığın kuluçka süresinin 1-3 hafta olduğunu vurgulayan Dr. Cindemir, "Belirtiler Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ile benzerlik gösterir. Ani başlayan yüksek ateş, halsizlik, yaygın adale ağrıları, baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal, bulanık görme, öksürük, solunum bozukluğu, idrar miktarında azalma, deride ve mukozalarda kanamalar, belirtileridir. Yoğun fare bulunan, iyi havalandırılmayan mekanlarda çalışanlar, belediyelerde temizlik, çöp toplama işçileri, liman gemi işçileri, depolarda
çalışan işçiler, çiftçiler, askerler ve laboratuar çalışanları bu hastalığın bulaşması noktasında risk gruplarında yeralmaktadırlar" dedi.
Dr. Cindemir, korunmada en önemli unsurun, insanların ev, işyeri gibi yaşam alanlarında kemirici kontrolünün sağlanması olduğunu ifade ederek, şunları belirtti:
"Kemirgen kontrolunde mutlaka Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yapılmalıdır. Evlerde yiyecekler kapalı kaplarda saklanmalı, farelerin yerleşebileceği boşluklar tamir edilmeli ve genel hijyen kurallarına uyulmalıdır. Kemirgenlerin yaşadığı ortamlarda çalışanlar eldiven ve maske takmalı, dezenfektan kullanmalıdır. Kemiricilerin atıkları ile kirlenme ihtimali olan yerlerin temizliği toz kaldırmadan, deterjan veya çamaşır suyu kullanılarak yıkanarak veya ıslak bezlerle temizlenerek
yapılmalıdır. Özellikle tarlada çalışanlar, tarla farelerinden uzak durulmalıdır. Bunun yanında kemirgenler ve bu hayvanların ifrazatlarıyla temastan kaçınılmalıdır. Endemik bölgelere giden ve kemirgenlerle temasa maruz kalabilecek, mesleği gereği seyahat edenler, kamp yapanlar, gezginler, kemirgenleri çadırlarından ve konakladıkları yerlerden uzak tutacak önlemler almalı ve yiyeceklerini kemirgenlerden kaynaklanabilecek herhangi bir bulaşma olmaması için korumalılar.
Kemirgenlerin yaşam alanı olan rögar kapakları tamir edilmeli, depolarda gereksiz eşyalar saklanmamalı, hijyen tedbirlerine azami özen gösterilmelidir. Fare leşlerinin bulunduğu alan çamaşır suyuyla dezenfekte edilebilir. Riskli aktivitelerde mutlaka eldiven kullanılmalıdır. Kemiricinin ısırması veya tırmalaması yoluyla hastalık bulaşabileceğinden kemiriciler kesinlikle canlı olarak yakalamaya çalışmamalıdır. Ölü kemiriciler ortalıkta bırakılmamalı, derince açılmış bir çukura gömülmelidir. Bu işlemlerden sonra eller mutlaka su ve sabunla
yıkanmalıdır. Bulaşma şüphesi olan durumlarda ilk olarak vücudun virüsle temas etme ihtimali olan kısmının dezenfekte edilip en kısa zamanda doktora başvurulmalıdır."