İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Başkanı İbrahim Usta, sel ve heyelan konusunda her defasında ''biz söylemiştik'' demekten bıktıklarını vurgulayarak, vadilerde ciddi planlamalara ihtiyaç olduğunu, heyelan haritalarının çıkarılarak planlamaların bunlara göre yapılması gerektiğini ve bunun önemini defalarca belirttiklerini bildirdi.

Usta, Karadeniz'de yaşanan sel afetleri dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin en çok yağış alan bölgesi olan Karadeniz'de yaşanıldığının unutulduğunu, plansız yapılaşmaya, yerleşime uygun olmayan alanlarda konut ve yaşam alanları üretilmeye devam edildiğini belirtti.

Her defasında ''biz söylemiştik'' demekten bıktıklarını ifade eden Usta, şöyle devam etti:
''Vadilerde ciddi planlamalara ihtiyaç olduğunu, heyelan haritalarının çıkarılarak planlamaların bunlara göre yapılması gerektiğini ve bunun önemini defalarca belirttik. Can ve mal kaybına son vermek kendi elimizdedir. Bunun için radikal kararlar alınması gerekiyorsa ki gerekiyor, bir an önce yürürlüğe konmalıdır.

Öncelikli olarak mevcut tehlike arz eden yapılaşmalar tespit edilip gerekli önlemler alınmalıdır. Gerekirse yapılaşmalar bölgeden taşınmalıdır. Karadeniz Bölgesi bu tür afetleri sürekli yaşamakta. Bu afetlerden gerekli dersi çıkarmamakta direnmek, bedeli en yüksek cezayı da beraberinde getirmektedir. Her olaydan sonra birçok açıklama duymaktayız. Ancak radikal çözüm gerektiren bu olaylar, birkaç ay sonra unutulmakta. Bir sonraki afete kadar yetkili konumdaki kişilerin aklına gelmektedir.''

Usta, Karadeniz şeridinin, özellikle Doğu Karadeniz'in tüm planlamalarının gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Vadilerde dere yataklarında, heyelan riski olan tüm alanlarda yapılaşmalar ele alınmalıdır. Buralardaki yerleşim planlamaları, konut alanlarının oluşturulma çalışması, yerel yönetimlere bırakılmamalıdır.

Arazilere mümkün olduğunca az müdahale edilmelidir. Dere yataklarından kum, çakıl alınması özenle takip edilmeli, bu çalışmalardan standartlara uygun olmayanlar derhal durdurulmalıdır.
Vadiler tek bir kurum tarafından yönetilmelidir. DSİ tarafından belirlenecek vadilerin riskli alanlarında bu kurumun onayı olmadan hiç kimse, hiçbir kurum çalışma yapmamalıdır. Bu alanlardaki yapılaşmalarda da planlamalarda da yerel yönetimler, DSİ'nin onayını almalıdır. Bölgenin kesin heyelan haritası bir an önce çıkartılmalı. Bu haritalar özellikle yerel yönetimlerin yerleşim alanlarını oluşturmakta, yol çalışmalarında kanalizasyon şebekelerinin kurulmasında önemli ve birinci derecede öncelikli olmalıdır.''

Usta, bu haritalarda yerleşime uygun görülmeyen alanların imara açılması için zorlamalar yapılmaması gerektiğini, tüm bunlar için yasal çalışmaların da uygulanabilir şekilde yapılmasının bölge için çok acil ihtiyaç olduğunu vurguladı.