Karadenizli babanın acı arayışı!
Artvin'de 732 gün önce Çoruh Nehri'ne düşen otomobilde kaybolan mühendis Orhan Kemal Ulusoy'un babası İrfan Ulusoy, oğlunu arama çalışmalarına olayın ikinci yıl dönümünde de umutla devam ediyor. Yusufeli ilçesinde 22 Nisan 2011'de Çoruh Nehri'ne içinde b
Yayınlanma:
Artvin'de 732 gün önce Çoruh Nehri'ne düşen otomobilde kaybolan mühendis Orhan Kemal Ulusoy'un babası İrfan Ulusoy, oğlunu arama çalışmalarına olayın ikinci yıl dönümünde de umutla devam ediyor.
Yusufeli ilçesinde 22 Nisan 2011'de Çoruh Nehri'ne içinde bulunduğu otomobilin düşmesi sonucu kaybolan Ulusoy'un babası İrfan Ulusoy (63), Çoruh Nehri Havzası'nda yaz, kış, bayram, tatil demeden arama çalışmasını sürdürüyor.
Baba Ulusoy, yaptığı açıklamada, oğlunu Çoruh Nehri'ne iki yıl önce kurban verdiğini belirterek, "Eşimle ve çocuklarımla oğlumun cesedini 732 gündür Çoruh Nehri'nde aralıksız arıyoruz. Onu Çoruh Nehri'ne kurban verdiğim günün ikinci yıl dönümü, maalesef oğluma ait bir kemik bile bulamadım" dedi.
Eşi ve çocukları ile oğlunun cesedini bulabilmek için Yusufeli ile Borçka arasındaki Çoruh Havzası boyunca 65 kilometrelik alanda aralıksız arama çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden Ulusoy, "Çok büyük acılar çektik. Günlerce, haftalarca, aylarca, yıllarca bıkmadan, usanmadan adeta iğneyle kuyu kazar gibi Çoruh Nehri'nin hırçın sularında ve kıyısındaki balçıklarda oğlumu aradım. Maalesef bütün çabalarımız boşa çıktı" diye konuştu.
Ulusoy, Çoruh'u karış karış aradığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Çoruh'un toprağını un edip eleyemedim. Mecnun, Leyla'sı için çölleri aşmış, Fehat Şirin'i için Amasya'nın dağlarını delmiş, ben de oğlum için Çoruh Vadisi'ni arşınladım. Mecnun'un, Ferhat'ın aşkı, sevdaları için benim ki ise evlat aşkıdır. Canım yanıyor, gecem, gündüzüm kalmadı. Her anım gözyaşı oldu. Oğlumun aşkıyla yanıp tutuşuyorum, doyamadım evladıma. Allah, evlat acısını düşmanıma dahi göstermesin."
Oğlunun ve arkadaşının heykelinin yapılmasını istiyor
Gözyaşı döken baba Ulusoy, "Çoruh Nehri oğlumun bir kemiğini verseydi, dünyanın en mutlu babası ben olacaktım. Çoruh oğlumu bana çok gördü, vermedi. Bu acıya dayanacak gücümüz kalmadı, yorulduk, hasta olduk" dedi.
Ulusoy, her geçen gün oğlunun cesedini bulacağı ümidinin biraz daha kaybolduğunu anlatarak, şunları söyledi:
"Oğlumun çalıştığı şirket yöneticilerinden, oğlum ve arkadaşının heykelini yaptırıp, şantiyenin bulunduğu alana dikmelerini istiyorum. Böyle bir şey yaparlarsa dünya benim olur. Her yıl 22 Nisan'da Yusufeli'ne gelip, oğlumun heykeline çelenk koymak istiyorum. Oğlumun ve arkadaşının ismini burada yaşatmak istiyorum. Bunu, bana çok görmesinler."
Artvin'in Yusufeli ilçesinde yapımı devam eden Artvin Barajı'nda görevli mühendisler Hüseyin Dervişoğlu (32) ile Orhan Kemal Ulusoy (29), 22 Nisan 2011'de şantiyeden 34 FG 9540 plakalı otomobille ayrılmıştı. Mühendislerden daha sonra haber alınamaması üzerine başlatılan çalışma sonucu Dervişoğlu ve Ulusoy'un ilçeden ayrıldığı otomobil, Artvin-Yusufeli karayolunun 65. kilometresi Aşağımaden köyü mevkisinde Çoruh Nehri'nden çıkarılmış ancak Dervişoğlu ve Ulusoy'a ulaşılamamıştı.
Orhan Kemal Ulusoy'un babası İrfan Ulusoy, 3 Mart 2012'de Karayollarına ait asfalt şantiyesinin alt kesiminde, nehrin içinde erkek cesedi bulmuş, olay yerine gelen İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekiplerince sudan çıkarılan ceset, Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderilmişti. Yapılan otopsi sonucu cesedin Hüseyin Dervişoğlu'na ait olduğu belirlenmişti.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.