Bu yıl 3.'sü düzenlenen "Küreselleşme, Sürdürülebilir Kalkınma ve Turizm" konulu İkizdere Kurultayı'nda HES'ler tartışıldı.

Halk Oyunları Gösterisi ile başlayan kurultaya konuşmacı olarak İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Turizm Bölümü Başkanı Şaban Ali Yaşaroğlu, TÜRÇEG Başkanı Doç. Dr. Barbaros Gönençgil, Doğa Derneği Başkanı Dr. Güven Eken, Okan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ediz Hun, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Muhammet Şahin, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Köymen, Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazmi Turan Okumuş, Gezginler Kulübü Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural, Gazeteci Tayfun Talipoğlu ve Rize İl Turizm Müdürü İsmail Hocaoğlu katıldı.

Kurultayın açılış konuşmasını İkizdere Derneği Başkanı Kadem Ekşi yaptı. Ekşi, konuşmasında İkizdere ilçesinde yapımı devam eden HES Santralleri'nin çevreye ve bölge turizmine olan zararlarına değinerek, "Turizm ile enerji yatırımları iç içe olmuyor. İyidere'den İkizdere'ye gelene kadar görülen manzara tabii ki turizm faaliyetleri ile iç içe olamayacak kadar sıkıntılıdır. İkizdere'de devam etmekte olan üç tane HES Projesi var. Çevreye ve doğaya verilen tahribat ortada. Birde 17 tane daha proje var. Bu projelerin hayata geçmesi durumunda bu vadide tahribatın ne derece olacağını bilim adamlarımız açıklıyor. Bizde üniversitelerden aldığımız bu bilgileri vicdanı bir görev sorumluluğu ile STK'lar ve kamuoyuyla paylaşıyoruz" dedi.

Kurultay'da söz alan Rize Valisi Zekeriya Şarbak, HES'lere karşı tepkilerin demokratik ve yasal şartlar içerisinde yapılması gerektiğine dikkat çekerek çevrecilerden sadece HES'ler değil, diğer çevre konularında da duyarlı olmalarını istedi. Şarbak, "İnsanlarımız demokratik haklarını kullanmalı. Bu projelerin varsa ki vardır. Sakıncalarını karşı tarafı ikna edecek şekilde ortaya koymamız lazımdır. Aksi takdirde kamu kuruluşlarından yetki almış bir işi durdurmak, engellemek suç teşkil eder. O zaman başka şeyler devreye girer. Bunu hatırlatmak istiyorum" diye konuştu.

Şarbak, konuşmasında turizm yaparken soytarılığa soyunulması gerektiğine dikkat çekerek Rize'nin Ayder Yaylası'ndaki hatalı uygulamalardan dolayı yaylaya çıkmak istemediğini söyledi. Şarbak, "Özellikle Rize'nin yaylalarındaki küçük aile işletmeciliği ne kadar sağlıklı sonuç vermektedir bunu araştırmak lazım. İnsanlar vahşi bir şekilde gelip orada vahşi bir şekilde tüketip gidiyorlar. Başka bir şey yapmıyorlar. Geççiğimiz hafta Anzer Yaylası'nda Anzer Şenlikleri'ne katıldık. Oraya giderken yaylada 4 katlı evlerin yapıldığını gördüm. Bunlara ses çıkartmıyorsunuz. Siz sahip çıkacaksınız. Ben korumaya kalkarsam can acır. Canınız acımadan koruyun diyoruz. Ben şimdi ne yapacağım. Konuyla ilgili memurumu görevlendirdim. Ne diyecek. Evet fazla katı var yık, yıkmadı para cezası. Yapmadı, olmadı gidip ben yıkacağım. Ama ben vatandaşımla bu duruma düşmek istemem" şeklinde konuştu.