Rize'de bağışıklığı güçlendirdiği belirtilen termal suya ilgi arttı
Rize'de litresinde 4561 mineral oranı ile dünyanın en kalitelilerinden olduğu belirtilen termal su, şifa arayanların adresi oluyor.
Koronavirüs salgını ve soğuk havalara karşı vücut bağışıklığını güçlü tutmak isteyenler, termal sıcak suları daha çok tercih etmeye başladı. Rize’nin İkizdere ilçesinde, 260 metre derinlikten 72 derece sıcaklıkla yüzeye çıkarken granit ve taşlara teması ile litresinde 4561 mineral oranı ile dünyanın en kalitelilerinden olduğu belirtilen termal suya girenler, hastalıklardan korunmaya çalışıyor ve şifa arıyor.
Koronavirüs salgını ve soğuk havalara karşı vücut bağışıklıklarını güçlü tutmak isteyenler, termal sıcak suları daha çok tercih etmeye başladı. İkizdere ilçesi Ilıca köyünde 260 metre derinlikten 72 derece sıcaklıkla yüzeye çıkarken granit ve taşlara teması ile litresinde 4561 mineral oranı ile dünyanın en kalitelilerinden olduğu belirtilen termal su, şifa arayanların adresi oluyor. Mineralli termal suyun metabolizma hızını artırarak vücudun sistemlerini çalıştırıp, bağışıklık sistemi ve vücut direncini artırdığı biliniyor. Sağlık Bakanlığı'nca yaptırılan su analizlerinde, sodyum bikarbonatlı florürlü termomineralli suyun romatizmal hastalıklar başta olmak üzere kronik bel ağrıları, eklem rahatsızlıkları, beyin ve sinir cerrahisi sonrası hareketsiz kalanlar ile nörolojik ve stres rahatsızlıkları ile spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi olarak kullanılabileceğine yer verildi. Termal suya girenler, hastalıklardan korunmaya çalışıyor ve şifa arıyor.
‘KIŞ TURİZMİNDE TERMAL ÖNE ÇIKIYOR’
Termal Kaplıca Merkezi yöneticisi Amaç Ekşi, ülkede kış turizminde termal turizmin öne çıktığını belirterek hem bağışıklığı güçlendirmek hem de fiziksel rahatsızlıklara destekleyici unsur olması nedeniyle tercih edildiğini söyledi. Ekşi, "Fizik tedavi, diyet programları ve cilt hastalıkları olanlar için cilt kürleri var. Fizyoterapistimiz gelen misafirlerimizi muayene ediyor. Eğer fiziksel bir rahatsızlığı varsa yapılan uygulamalar ve termal suyla destekleyerek tedaviyi hızlandırıyoruz. Diyet programlarımızda kişiye özel programlar hazırlanıyor. Havuzlarımızda ve egzersiz alanlarında yapılan sporlarımızla bir zayıflama programımız mevcut. Cilt hastalıkları ile ilgili suyumuzun iyi geldiği hastalıklarla ilgili misafirlerimizin şikayeti varsa, onlara da kür uyguluyoruz. Bölgemiz kayalık bir bölge, çıkan su 260 metreden granit ve taşlara temas ederek geliyor, o yüzden minerali çok fazla. Bir litresinde 4561 mineral var. Bu mineraller vücuda nüfuz ediyor ve hastalığın iyileşme sürecine etki ediyor" dedi.
‘ŞİFA BULUYORUZ’
Fizyoterapist Ercan Çimen de, "Gelen misafirlerimiz tatil amaçlı geldikleri gibi tedavi amaçlı da geliyorlar. Omurga rahatsızlıkları, kas-eklem şikayetleri ile gelen misafirlerimize özel terapi ve fizik tedavi seansları sunuyoruz. Misafirlerimizin tedavi sürecini takip ediyoruz. Fizik tedaviyi termal suyun iyileştirici gücü ile birleştiriyoruz ve bu yönde bir tedavi programı oluşturuyoruz" diye konuştu.
Termal suya giren Antalyalı Önder Koç da, "Termal suyun gücünden faydalanmak için bu tatili tercih ediyoruz. Çocuklarla beraber geliyoruz. Hem tatilimizi yapıyoruz hem de şifa buluyoruz” dedi.