Sahte bala geçit yok
Ordu’da 10 milyon euroya kurulan analiz tesisinde balda en küçük kalıntı dahi tespit ediliyor, kalıntı tespit edilen bal kesinlikle piyasaya sürülmüyor.
Dünya bal üretiminde Çin’in ardından ikinci sırada bulunan Türkiye’de sahte bal olayı tarihe karışıyor. Türkiye'nin en çok bal üretiminin gerçekleştirildiği Ordu’da kurulan analiz laboratuvarı ve paketleme tesisinde balda en küçük kalıntı dahi tespit ediliyor. Kalıntı tespit edilen bal kesinlikle piyasaya sürülmüyor.
Ordu’da Avrupa Birliği ile Türkiye tarafından desteklenen ve 10 milyon euro harcanarak kurulan bal paketleme tesisi ve analiz laboratuvarı, arıcılık sektörüne hizmet vermeye başladı. Altınordu ilçesi Dedeli Mahallesi sınırları içerisinde yaklaşık 5 bin metrekare kapalı alanı bulunan süzme-petek bal ile temel petek-ham mum üniteleri ve laboratuvar bölümlerinden oluşan tesis antibiyotik ve diğer kalıntıları tespit edebilecek çok gelişmiş bir laboratuvar sistemine sahip bulunuyor. Ürettiği balı piyasaya sürmek isteyen arıcı, tesiste analizlerini yaptırdıktan sonra paketleyerek piyasaya sürebiliyor. Bal analizlerinde en küçük bir kalıntı tespit edilmesi halinde o bal piyasaya kesinlikle sürülmüyor.
“ARTIK TÜKETİCİ SAHTE BAL YEMEYECEK”
Tesis bünyesinde kurulan BALMER Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Ordu Arıcılar Birliği Başkanı Akın Çiftçi, sahte bal olayının artık tarihe karışacağını söyledi. Çiftçi, "Artık sahte bal diye bir şey olmayacak, tüketiciye öyle bir bal gitmeyecek. Bizim Doğu Karadeniz Bölgemizde 12 bin tane arıcımız var. Buraya (tesise) 6 tane ilimiz paydaş ortak bulunuyor. Bu illerimizin 12 bin tane üyesi, ballarını buraya getiriyor. Ballar gönül rahatlığı ile laboratuvar tahlillerinden geçtikten sonra paketlemesi yapılıp, direkt olarak tüketiciye gidecek” dedi.
Ordu’nun Türkiye’nin en çok bal üreten ili olduğuna dikkat çeken Çiftçi, “Bizim arıcılarımız genelde gezgin arıcılardır. Arıcılarımız memleketin en ücra köşelerine gidiyorlar. Türkiye’nin 45 tane ilinde bu bölgenin arıcıları var. Baktığımız zaman Hakkari’ye de gitsek, Kars’a ve Muş’a gitsek bizim arıcılarımız Türkiye’nin her tarafında en kaliteli balı üretmek için mücadele veriyorlar” diye konuştu.
Geçen yıl Ordu’da 20 bin ton bal üretildiğini vurgulayan Çiftçi, “Bu yıl biraz düşüş var. Bu sene kış şartlarının biraz daha hafif geçmesi, bazı bölgelerde Nisan yağmurlarının yağmaması üretimi düşürdü. Ancak üretilen balımız inşallah Türkiye’ye yeter. İhracat konusunda da bizim çalışmalarımız var. Ülkemizde balın fiyatı şu anda hak ettiği yerde değil. Biz, bu tesis sayesinde bu bölgenin balını bir marka haline getirip, markalaşmasını sağlayacağız ve bu sayede üreticilerimizin daha da iyi kazanmasını sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
“ANTİBİYOTİK VE ŞEKER ÇIKAN BALI KABUL ETMİYORUZ”
BALMER Üretim Müdürü Öykü Şelale Dilaver de tesise ister teneke ister petekli gelsin tüm balların 15 aşamadan oluşan bir analizden geçirildiğini söyledi. Dilaver, "Bu tesisteki asıl amacımız, şeker olmayan, şekeri Türk Gıda Kodeksi'ne uygun olan, antibiyotik, pestisit kalıntısı gibi ürünlerin bulunmadığı balları burada paketlemek. BALMER etiketi görüldüğünde, ‘Türk Gıda Kodeksi’ne uygun bir baldır’ anlamına geliyor. Yani glikoz şurubu olmayan anlamına geliyor” dedi.
Balda daha çok şeker kalıntısının konuşulduğuna dikkat çeken Dilaver, "Daha çok şeker konuşuluyor ama balda diğer bir problemin antibiyotik olmasıdır. Antibiyotiğin de çeşitleri var, bu çeşitlerde biz 4 farklı antibiyotiğin grubuna bakarak, hangisi olup-olmadığını kontrol ediyoruz. Eğer bizim ürünümüzde antibiyotik çıktığında ve şeker çıktığında bu balı biz kesinlikle tesisimize kabul etmiyoruz” açıklamasında bulundu.
TÜRKİYE, DÜNYA BAL ÜRETİMİNDE İKİNCİ SIRADA
İstatistiklere göre, yılda 1,5 milyon tondan fazla gerçekleşen dünya bal üretiminin yüzde 30’unu Çin elinde bulundururken, Türkiye yüzde yaklaşık 7’lik pay ile ikinci sırada bulunuyor. Türkiye’yi yüzde 5,35 ile ABD, yüzde 5,03 ile İran, yüzde 4,96 ile de Rusya takip ediyor.
Türkiye’de arıcılıkla uğraşan 84 bin işletmede yaklaşık 8 milyon kovanda yılda ortalama 105 bin ton bal üretiliyor. Türkiye’nin arıcılığa her yönden uygun olması, arıcılığın gelişimini olumlu yönde etkilerken 2000-2016 döneminde kovan sayısı 4,3 milyondan 7,9 milyona, bal üretimi ise 61 bin tondan 105 bin tona yükseldi. Ancak buna karşın kovan başına bal verimi ortalama 13,4 kilogramla düşük kalırken Çin’de bu rakam 50 kilogram olarak belirlendi.
Dünya bal ihracatında ise yüzde 12,9 ile Çin ilk sırayı alırken bunu yüzde 8,95 ile Yeni Zelanda, yüzde 7,31 ile de Arjantin izledi. Türkiye, ürettiği balın sadece yüzde 3,4’ünü ihracat olarak yurt dışına pazarlıyor. Aynı zamanda dünyada 33 ülkeye bal ihraç eden Türkiye, bu ihracatın yüzde 81’ini ABD, Almanya ve Suudi Arabistan’a yapıyor. Türkiye’nin bal ihracatında ilk sırayı yüzde 36,75 ile ABD alırken, bunu yüzde 36,5 ile Almanya, yüzde 7,73 ile de Suudi Arabistan izliyor.
ORDU, BİRİNCİLİĞİ BIRAKMIYOR
2017 yılı sonuçlarına göre, iller arasında bal üretiminde ilk sırayı Ordu ili aldı. 2016 yılında 16 bin 280 ton bal üretimi gerçekleştirilen Ordu’da 2017 yılında yaklaşık 20 bin ton bal üretimi gerçekleştirildi. Ordu’nun ardından Muğla 15 bin 500 tonla ikinci, Adana 9 bin 500 tonla üçüncü oldu. Toplam bal üretiminin yüzde 40’ı Ordu, Muğla ve Adana’da üretildi.