Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Sarp Gümrük Kapısı’ndaki askeri bölgenin kaldırılarak kamulaştırılacak arazilerle birlikte Sarp Gümrük Kapısı sahasının 36 bin metre kareden 58 bin metre kareye kadar genişletileceğini söyledi.

 

Bir takım incelemelerde bulunmak üzere Sarp Sınır Kapısı üzerinden geçtiğimiz gün Rize'ye gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı bugün Rize’de izlenimlerini değerlendirdi. Bakan Hayati Yazıcı, geçtiğimiz gün Sarp Sınır Kapısı’nda düzenledikleri toplantıda kapıda yapılması planlanan değişikliklerin görüşüldüğünü kaydederek kapının güneyinde bulunan askeri bölgenin kaldırılarak kapının alanının genişletileceğini söyledi. Yazıcı, “Sarp Gümrük Kapısı’nda artan yoğunluğu dikkate alarak, kapının Güneye doğru 22 dönüm daha genişletilmesi için başlatılmış işlemlerin hızlandırılması konusunda ilgili arkadaşlara talimatlar verdik. Güney kısmında askeri alan olarak kullanılan yer ile oradaki bir kısım uygun araziler kamulaştırılarak 36 bin metrekare olan Sarp Gümrük Kapımız bu işlemler bittikten sonra 58 bin metrekareye yükselmiş olacak” dedi.

 

 

Bakan Hayati Yazıcı, Sarp Sınır Kapısı’nda uygulanan 1 TL ile pasaportsuz geçişlerden geçtiğimiz hafta Perşembe gününden itibaren 15 TL yurt dışı çıkış harcı alınmaya başlanıldığını hatırlatarak, harç uygulaması ile geçişlerin önceki yıla oranla yüzde 4 oranında düştüğünü belirtti. Bakan Hayati Yazıcı “Türk vatandaşlarımızın çıkışları ile ilgili bir düzenleme yaptık. Pasaportlu çıkışlarda olduğu gibi kimlikle yaya çıkışlarda da 15 TL harç uygulaması geçen hafta Perşembe günü yürürlüğe girdi. Geçen hafta Perşembe gününden itibaren Sarp Gümrük Kapısı’ndan çıkış yapan her Türk vatandaşı 15 TL çıkış harcı ödüyor. Bir haftalık uygulama dikkate alındığında geçen yıl ile orantıladığımızda geçişlerde yüzde 4’lük bir azalma gözlendi. Amacımız geçişlerin ticari amaçlı olmasıdır. Elbette turistik olarak da olabilir. Ama bir fren görevi gördü” diye konuştu.

 

 

Çaykur’da örgütlü Tek Gıda İş Sendikası’nın 22 Nisan Pazartesi gününden itibaren greve gidecek olmasını doğru bulmadığını belirten Yazıcı, “Her kişi ve kurumun ekonomik çıkarlarını gözetirken onunla birlikte gözetmesi gereken bir sorumluluk alanı daha var. O sorumluluk alanı sosyal sorumluluktur.

 

Hiç kimse eline geçirdiği her hangi pozisyonu sürecinde başlamasını dikkate almak sureti ile tek taraflı çıkar amaçlı olarak kullanma hakkına yada lüksüne sahip değildir. Çay üretim mevsiminin başlayacağı bir süreçte biz fabrikalardaki ve alım yerlerindeki çalışmaları durdururuz demenin ben Rizeli tarafından, müstahsil tarafından, hatta aynı zamanda müstahsil olan çalışanlar tarafından makul karşılanacağı düşüncesinde değilim. Ben bunları doğru bulmuyorum. Hak arama ihtiyacında olan insanların bu süreçlerde hakim rol oynayabilecek kesimlerle temas kurmaları gerektiğini düşünüyorum. Kurmamaları bize şu algıyı veriyor. Bizim esas amacımız ne olursa olsun burada bir grev ortaya koymak. Birilerine ders vermektir. Böyle bir şeye bizim sıcak bakmamız ve tolere etmemiz mümkün değil.

 

Çay üretimi ile meşgul Rizeli hemşehrilerimizin ve bu fabrikalarda çalışıp alın teri döken insanlarımız da bu yaklaşımı doğru bulacakları kanısında değilim” ifadelerini kullandı.

Çaykur işçilerine çağrıda bulunan Yazıcı, “Çaykur işletmelerinde çalışan işçi kardeşlerime çağrıda bulunuyorum. Hiç kimsenin bu güzel ülkemiz ve yurdumuzda büyük bir heyecanla beklediğimiz çay kampanyası başında kaosa, çekişmeye, kargaşaya yol açacak, insanlarımızı sıkıntıya düşürecek bir eyleme destek vermemelerini istiyorum. Tabi karar kendilerinindir” şeklinde konuştu.