Sürmene cinayetini araştıracak

Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi, Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği (HEGEM) İkinci Başkanı Sosyolog Adem Solak, Sürmene'de eşi Hashatun Danışmaz ve 6 çocuğunu öldüren Hasan Danışmaz'ın nasıl bir psikolojiyle bu cinayet

Sürmene cinayetini araştıracak

Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi, Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği (HEGEM) İkinci Başkanı Sosyolog Adem Solak, Sürmene'de eşi Hashatun Danışmaz ve 6 çocuğunu öldüren Hasan Danışmaz'ın nasıl bir psikolojiyle bu cinayeti işlemiş olabileceği konusunda haber61'in sorularını yanıtladı.

 

 

  • Sürmene cinayeti Rahip Andrea Santoro cinayetinden daha ağır bir olaydır. Bizim insanlarımız olduğu için olayın üzerine gidilmiyor.

 

  •  'Türkiye'nin suç haritası'nı yazıyorum şuanda. Sürmene'de yaşanan vahşetten daha ağır olayları yaşanabilir durumdadır.

 

  • TBMM şiddetle ilgili bir raporda hangi tedbirlerin alınacağı yayınlandı. Sürmene'de o rapor doğrultusunda hangi tedbirler alındı. Trabzon'da ne yapıldı? Türkiye'de ne yapıldı?

 

  • Trabzon'a döndüğümde Sürmene'de bu konuyu araştıracağım. Çocukların okullarına gidip arkadaşlarıyla ve mahalle sakinleriyle görüşeceğim.

 

  • Toplumsal cinnete doğru bir gidiş var.

 

Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi Öğretim Görevlisi, Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği (HEGEM) İkinci Başkanı Sosyolog Adem Solak, Sürmene cinayetiyle ilgili yaptığı açıklamada, “Trabzon'a döndüğümde Sürmene'de bu konuyla ilgili bir araştırma yapacağım. Eminim ki araştırma yaparken olayın geçtiği mahallede bulunan sakinler; 'Bu gidişattan belliydi' diyecektir. Bu çeşit olayları bundan sonra bekliyoruz. Tuhaf karşılamıyorum bu tür olayları. Birkaç gün önce de Adana'da böyle bir olay oldu. Toplumda insanların anlam arayışıyla ilgili bir sıkıntı var. Trabzon'da kurulmasını önerdiğimiz Eğitsel İzleme Birliği halen kurulmadı. Yani okuldaki sıkıntılı öğrencileri izleme birliği önermiştik. Bazı illerde kuruldu ama Trabzon'da kurulmadı. Bu kurulmuş olsaydı okuldaki sıkıntılı öğrencileri evle de irtibat kurarak araştırabilirdik. O ailenin durumu fark edilirdi. Mesela Sürmene'de o öğrencilerin öğretmenleriyle görüşülsün; 'Zaten sıkıntı vardı, davranış bozuklukları vardı' diyeceklerdir. O ilçede kaymakamdan, belediye başkanına kadar, milli eğitim müdürüne kadar herkesin sorumluluğu vardır” dedi.

 

TÜRKİYE'NİN SUÇ HARİTASINI ÇIKARIYOR

 

TBMM adına 21 ilde şiddet araştırması yaptığını ifade eden Solak, “Bu illerin özelliklerini 'Türkiye'nin suç haritası' diye yazıyorum şuanda. Sürmene'de yaşanan vahşetten daha ağır olayları yaşanabilir durumdadır. Halen kimse sahip çıkmıyor ve toplumsal cinnete doğru gidişi kimse ciddiye almıyor. TBMM şiddetle ilgili bir rapor yayınladı. Hangi tedbirlerin alınacağı o raporda yayınlandı. Mesela Sürmene'de o rapor doğrultusunda hangi tedbirler alındı. Trabzon'da ne yapıldı. Türkiye'de ne yapıldı. Eğer Trabzon'da bir rahip cinayeti olmasaydı, çocuk suçlarını araştıralım diye kimsenin aklına mecliste komisyon kurmak gelmeyecekti. TBMM'de şiddet komisyonu kuruldu; önerilerine bakarsanız gençlerin gidişatı iyi takip edilsin deniliyor. Birbirinden ayrı olayları düşünemeyiz. Toplumsal cinnete doğru bir gidiş var.Toplumun belli değerlerinin bozulması ve belli tedbirlerin alınmaması diğer taraftan bunların bireylere yansıması gibi sonuçlar veriyor. İster eğitim sisteminin çökmesinden bakın, ister kurumlar arası işbirliğinin olmamasından bakın, isterseniz küreselleşmenin getirdiği kargaşadan bakın bu sonuçları daha iyi analiz edebilirsiniz” dedi.

 

 

PAPAZ CİNAYETİNDEN DAHA AĞIR BİR OLAYDIR

“Sürmene olayı çok ağır bir olaydır. Rahip cinayetinden çok daha ağır bir olaydır” diyen Solak, “Bir babanın tabancasından çıkan kurşunlarla öz evlatlar hunharca öldürülmüştür. Bu olayın arkasından ne olacak. Gerçekten devlet ciddi bir şey var deyip orada ciddi bilimsel araştırmalara yönelecek mi, yoksa cenazeler kaldırılacak bu olay kapanacak mı? Sosyal bir ülkede böyle sıra dışı olayların arkasından bilimsel çalışmalar yapılarak, başka olayların yaşanamaması için tedbir alınır” ifadelerini kullandı.

 

SON KURŞUNUN ANLAMI

Sürmene cinayetinde çocuklarını ve eşini öldürdükten sonra şarjöründe kalan tek mermiyi neden değirdirmediğini sorduğumuz Solak, ilginç yanıt verdi. Solak, “Son kurşun kalıyor ve kendisini vurmuyor. Bu psikolojik bir durumdur. Türkiye'nin değişik yerlerinde şu cinayetler arttı; yakınlarını öldüren insanlar kendilerini de öldürüyor. Bu Karadeniz'de farklı Karadeniz'de böyle bir olaya rastlayamazsınız. Karadeniz insanı dışarıya yönelik bir şiddet eğilimine sahip” dedi.

 

GÜLLÜK GÜLİSTANLIK GÖSTERMEMELİYİZ

Trabzon Valisi Nuri Okutan'ın şiddet konusunda yapılan araştırmalara destek verdiğini ifade eden Solak, “Trabzon'u şiddet şehri olarak gösteriyorlar, ama Trabzon'dan çıkan bir hareket şuan Türkiye'de şiddeti önlemeyle ilgili en önemli hareketleri yürütüyor. Bunun farkına varmak gerekiyor. Vali Nuri Okutan bu anlamda çok duyarlı. Ortak çalışmalarda yürütüyoruz kendisiyle, her türlü desteği gösteriyor. Güllük gülistanlık Türkiye'yi gösterirsek o çocuklar hunharca katledilir. Bu çocukların o vahşete kurban gitmesine seyirci kalmak hepimizin vicdanını yaralamalıdır” dedi.

 

ÜRPERTEN ARTIŞ

Öte yandan Adalet Bakanlığı'nda çocuk suçluları üzerinde araştırma yapan Solak, '2007'nin başlarında çocuk suçlu sayısı 2000 iken 2008'e kadar bu sayı 3000'e çıkmış. Bilimsel gerçekleri ortaya koyalım ve tedbirlerini alalım” dedi.  

 

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler