Trabzon'da 80 yılda 300'den fazla kişi...
Yaz aylarında etkili yağışlar nedeniyle önceki yıllarda sel ve heyelanların yaşandığı Doğu Karadeniz'de, vatandaşlar, olası afetlerden zarar görmemeleri için tedbir almaları konusunda uyarıldı.Trabzon İl Afet ve Acil Durum Müdürü Ömer Kıratlı, Türkiye'de,
Yaz aylarında etkili yağışlar nedeniyle önceki yıllarda sel ve heyelanların yaşandığı Doğu Karadeniz'de, vatandaşlar, olası afetlerden zarar görmemeleri için tedbir almaları konusunda uyarıldı.
Trabzon İl Afet ve Acil Durum Müdürü Ömer Kıratlı, Türkiye'de, jeolojik ve meteorolojik özellikler nedeniyle sık sık doğal afetler yaşandığını belirterek, bu afetlerin can ve mal kayıplarına yol açtığını söyledi.
Ülke genelinde özellikle deprem başta olmak üzere çığ, sel ve heyelanın en sık karşılaşılan doğal afetler olduğuna işaret eden Kıratlı, "İlimizde en sık meydana gelen doğa olaylarının sel, heyelan ve kaya düşmesi olduğu bir gerçektir. Nüfusu yoğun olan ilimizde doğa olayları sık sık afetlere dönüşmekte ve ülkemizin diğer illerinde olduğu gibi can ve mal kayıpları oluşmaktadır" dedi.
Trabzon'da yaşanan sel ve heyelanlarda 80 yılda 300'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini, çok sayıda kişinin ise yaralandığını hatırlatan Kıratlı, şunları söyledi:
"1990'da meydana gelen sel, hala hafızamızda. 1990'da ilimizde meydana gelen sel ve heyelanlar, merkez ile Maçka, Akçaabat, Çarşıbaşı, Vakfıkebir, Beşikdüzü ilçelerini etkilemişti. Sel sonucu yöremizde 56 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yaklaşık bin konut, çok sayıda köprü ve altyapının büyük kısmı hasar görmüştü. Yine Haziran 1988'de oluşan Çatak heyelanı sonucu 64 kişi hayatını kaybetmiş, Maçka ilçemizde 46 konut, 3 iş yeri hasar görmüş ve karayolu uzun süre trafiğe açılamamıştı."
Kıratlı, özellikle haziran-ağustos-kasım aylarında yaşanan yağışlarda can kaybının yanı sıra maddi yıkımın da bir hayli fazla olduğunun görüldüğünü, bu aylardaki yağış rejiminin tehlike oluşturabileceğini vurguladı.
Sel ve heyelanlarda can ve mal kaybının yüksek olmasında çeşitli etkenlerin öne çıktığını dile getiren Kıratlı, "Bölgemizde sel ve heyelanlara aşırı yağış, dere yataklarının daraltılması, doğal drenajların engellenmesi, yanlış yer seçimi, proje hataları, doğal bitki örtüsünün yok edilmesi, yetersiz altyapı, jeolojik yapı, aşırı kazı yapılması gibi nedenlerin sebebiyet verdiği görülmektedir. Tüm bunlar dikkate alınmadan yapılaşmaya gitmek afetlere davetiye çıkarmaktadır. Bireyden yerel yönetimlere, sivil toplum örgütlerine kadar iş birliği halinde her an hazırlıklı ve teyakkuz halinde olmalıyız" diye konuştu.
TALEP EDEN VATANDAŞLARA AFET BİLİNCİ EĞİTİMİ
Devletin, afetin önlenmesi, afete hazırlık ve zararların giderilmesi için her türlü tedbirleri almaya gayret ettiğini belirten Kıratlı, "Olası bir afetle karşılaştığımızda nasıl hareket etmemiz gerektiği yönünde AFAD müdürlükleri talepte bulunan vatandaşlarımıza eğitim veriyor. Bireyler afetlerden en fazla etkilenen kesim olduklarından, müdahale çalışmaları hakkında bilgilenmelidir" ifadesini kullandı.
Kıratlı, can ve mal kayıplarını en aza indirmek için daha duyarlı olmak ve geçmişte yaşanan felaketlerden dersler çıkartmak gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Aksi takdirde bu tür felaketler her zaman başımıza gelebilir. Çatak heyelanının üzerinden 26, sel felaketinin üzerinden 24 yıl geçti ama hala dere yataklarına inşaat yapmaya ve doğal dengeyi bozucu kazılara devam etmekteyiz. Oysa yaşadıklarımızdan dersler çıkarmalıyız ki bu tür felaketler tekrar yaşanmasın. Afete hazır olmak için önce bilgilenmeli ve bireysel olarak tedbirlerimizi almalıyız. Yapı inşa ederken veya satın alırken yaşam alanının güvenli olup olmadığını, afet risklerini mutlaka araştırmalıyız."