Sürmene ilçesindeki Su ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü'ndeki toplantıya, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Gürses, İstanbul Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. İlhan Avcı, Prof. Dr. Doğan Kantarcı, Araştırma Görevlisi Elif Sertel, Sosyolog Çiğdem Adem, Ziraat Mühendisi Muharrem Aksungur, TEMA Vakfı Trabzon Temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Coşkun Eröz, ODTÜ'den Prof. Dr. Metin Ger, TEMA Vakfından Mine İzmirli, Artvin Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Özalp, Yrd. Doç. Dr. Ayşe Yavuz, Kafkas Üniversitesinden Dr. Turan Yüksel, Mustafa Yılmaz, Mehmet Turan, Dr. Atilla Özdemir ile TEMA Vakfı Rize İl Temsilcisi Nevzat Özer katıldı.

Gürses'in yönettiği toplantıda katılımcılar, HES'lerle ilgili kendi alanlarında teknik bilgiler sunarak, görüş alışverişinde bulundu.

Toplantı sonunda ortaya çıkacak bilimsel görüşlerin, 3 ay içinde bir rapor haline getirilerek açıklanacağı belirtildi.

Gürses, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kalkınmasını sürdürmesi gerektiğini, Türk halkının diğer gelişmiş ülkeler gibi refah seviyesine ulaşmasına ''hayır'' demenin mümkün olamayacağını belirterek, ''Kalkınmayı sağlamak için de enerjiye ihtiyacımız var. Buna da 'hayır' demek mümkün değil. Ancak, enerji ihtiyacının karşılanması noktasında Artvin, Rize hatta Trabzon'u da içine kattığımızda, buraların doğal yapısıyla özel bir yer olduğunu görmemiz gerekiyor'' dedi.

Gürses, TEMA Vakfı olarak doğal yapıyı korumakla kendilerini görevli kıldıklarını vurgulayarak, ''Enerji ihtiyacının bir bölümünü karşılamak için kurulması planlanan HES'lerin, bu bölge için ne kadar doğru olduğunu ortaya koymak istiyoruz. Çünkü bunu bilmiyoruz. Bunların yapılmasına ülkenin ihtiyacı varsa, diğer enerji kaynaklarımızı kullandığımız halde yetmiyorsa, doğaya asgari zararla nasıl yapılabilirliğini ortaya koymayı hedefleyen bir araştırma çalışması yapıyoruz'' diye konuştu.

-''HALKI DOĞRU BİLGİLENDİRMEYİ AMAÇLIYORUZ''-

Bölgede HES'lerin yapılmaya devam ettiğini, bu konuda bilimsel çalışma yapmak için biraz geç kalındığını ifade eden Gürses, şöyle devam etti:
''Bir şeye biraz geç kaldık diye hepten vazgeçmeye gerek yok. HES'lerle ilgili yapılan çalışmaları gözlemlemeyi şimdiye kadar iyi niyetle sürdürdük. 'Tahribat yapılmaz' dedik. Daha sonra ise iyi niyetimizin gerçekleşmediğinin farkına vardık. Bu toplantıdan çıkacak bilimsel görüşleri 3 ay içinde bir rapor haline dönüştürerek halkı doğru bilgilendirmeyi, bu bilgileri ilgili makamlarla paylaşmayı amaçlıyoruz. Çalışmalar sonucunda gerekirse yasal yollara başvurma hakkımızı da kullanacağız.''

Yürütülen HES çalışmalarıyla ilgili gözlemlerinin çok olumlu olmadığını dile getiren Gürses, ''Onun için bu toplantıyı tertipleyerek hatalar nerede, nasıl kontrol ediliyor, nasıl bir kontrol mekanizması var, bu sorulara cevap bulmaya çalışıyoruz'' dedi.

-''PEŞİN HÜKÜMLÜ DEĞİL, YASAKÇI HİÇ DEĞİLİZ''-

HES'ler konusunda peşin hükümlü olmadıklarını vurgulayan Ümit Gürses, ''Yasakçı hiç değiliz'' dedi.

Gürses, ülkenin doğal yapısını özellikle Doğu Karadeniz yöresini korumayı birinci planda gördüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
''TEMA Vakfı olarak biz akarsularımızın ticarileştirilmesini doğru bulmuyoruz. Ticarileştirme deyince, suyun insanın hizmeti için var olduğu sanılıyor. Halbuki su sadece insanlar için değil, bütün ekosistemdeki canlılar için gerekli. Dolayısıyla onların da bizim gibi suya ihtiyaç duydukları vakit, yeteri kadar ulaşmaları lazım. HES'lerde bu gözardı edilirse, o zaman ekosistemin çöküyor olması sonuç olarak karşımıza çıkacak. Ekosistem çökerse ekonomi de çöker ve yaşam da bir sona doğru gider. Şimdiden tedbir almakta yarar var.''