Trabzon'da yaşayan emekli Nihan Karaalioğlu, çocukluğundan beri biriktirdiği ve sayısını bilmediği yüzlerce eşyayı evinde sergiliyor. 

     

İç mimarlık eğitimini yurt dışına gitmek için yarıda bırakan Karaalioğlu, Cumhuriyet Mahallesi'ndeki iki katlı evinin çatı katında, ailesinden kalan ve yıllar içinde biriktirdiği yüzlerce eşyayı sergiliyor. Karaalioğlu'nun gaz lambasından sobaya, dikiş makinesinden kömürlü ütüye, tabaktan oyuncağa, yöresel el sanatı ürünlerinden ahşap ürünlere kadar çeşitli eşyanın yer aldığı evini, zaman zaman yerli ve yabancı turistler ziyaret ediyor. 

     

Nihan Karaalioğlu, eşyaları atmayı sevmediğini, kullanmadığı kıyafetleri dahi başka bir şeye dönüştüremeyeceği zaman ihtiyaç sahiplerine vermeyi uygun bulduğunu söyledi. 

     

Biriktirme merakının çocukluğunda başladığını belirten Karaalioğlu, "Ne zaman eşya biriktirmeye başladığımı ben de bilmiyorum. Hep bir şeyleri saklayan, biriktiren bir çocuktum. Annem, bazen sevdiğim eşyaları başkalarına verirdi. Ben gider, kime verdiyse karşılığında başka bir şey verir geri alırdım. Bu kadar eşya böyle birikti" dedi. 

     

Karaalioğlu, Trabzon'un en eski kitabevi sahiplerinden, sanata meraklı bir ailenin üyesi olduğunu anlatarak, "Tüm objeleri, çok sevdiğim çiçeklerle kaynaştırıyorum. Bu durum da işe canlılık katıyor. Eşyaların hepsinde anılarım var. Anılarla yaşamayı, onları yaşatmayı seviyorum. Aldığım eşyayı kullanmayı seviyorum. Eşyanın sadece süs değil, işlevselliği de olsun istiyorum" diye konuştu. 

     

"Evimde ne kadar ürün var bilmiyorum"

     

Sergilediği eşyalar arasında oyuncaklar, tabak ve bardak koleksiyonu, soba, ahşap sandalyeler, kömürlü ütüler, gaz lambaları, yöresel el sanatlarını yansıtan el işleri, bakır ve ahşap ürünler ile süs objeleri olduğunu ifade eden Karaalioğlu, ailesinden kalan eşyaların yanı sıra Amerika, Gürcistan, Fransa gibi çok sayıda ülkeden ve yurt içinden aldığı ya da tanıdıklarının hediye ettiği ürünlerin de evinde bulunduğunu söyledi. 

     

Karaalioğlu, zaman zaman ziyaret ettiği hurdacılarda güzel ürünler bulduğunu anlatarak, sokağa atılmış tabureyi kullanılabilir hale getirdiğini, sokakta bulduğu mermer çeşme başını da balkonunda sergilediğini belirtti. 

     

Evinde eşya sergilediğini duyup ziyarete gelenler olduğunu vurgulayan Karaalioğlu, şunları kaydetti: 

   

"Evimde ne kadar ürün var bilmiyorum, tespit yapmadım. Yöresel, özellikle de ham malzemeleri seviyorum. Keşke bu ürünleri sergileyebileceğim bir müze olsa da eşyalarımı o müzeye bağışlayabilsem. Bu kadar eşyayı sergilemek, başkalarıyla paylaşmak için biriktirdim. Evimi ziyaret edenler, bu kadar çok eşyayı uyumlu şekilde ilk defa bir arada gördüklerini söylüyorlar. Ayrıca bu kadar çok eşyanın nasıl temiz ve düzenli korunabildiğine şaşırıyorlar. Burada yaşadığım için uzun saatler alsa da düzenli temizlik yapıyorum. Eşyaları sevdiğim için yıllarca kendi ihtiyaçlarımdan ödün verip, paramı bunlara harcadım."